Ekonomik mucizeden yapýsal deðiþime AK Parti

AK Parti’nin ilk dört yýlý büyük reformlar yýlý olarak geçti. AK Parti’nin imza attýðý yasama faaliyetlerinin çok büyük bir kýsmý Anayasa Mahkemesi tarafýndan iptal edilirken, hükümet olarak icraatlarýnýn büyük bir kýsmý da Danýþtay engeline takýldý. Yaþanan krizler yapýsal deðiþimi zorladý.

Kabul edelim. Türkiye son 10 yýlda ekonomik alanda bir mucize gerçekleþtirdi. Mucize mükemmel bir aþamadan çok, 10 öncesiyle yapýlan bir kýyaslamaya iþaret ediyor. 2001’de kamu personelinin maaþýnýn dahi verilemeyebileceði bir durumdan Türkiye’yi bugüne getiren bir ekonomi yönetiminin mucize gerçekleþtirdiðini söylemek zor deðil. Ekonomideki yapýsal sorunlar nedeniyle yapýnýn kýrýlgan olabileceði itirazýný þimdilik bir þerh olarak kaydedelim.

Yatýrýmlar, özelleþtirme programlarý, tüneller, havalimanlarý ve ardýndan ÝMF’ye borç verebilir hale gelen ülke hazinesi... Tüm bunlar partinin ülkedeki desteðini yüzde 50’lerin üzerine çýkardý. Bu inkar edilemez.

AK Parti bir yandan Cumhuriyet tarihinde hiç bir siyasi partiye nasip olmayan bir pozitif bilançoyla kongreye doðru gidiyor. Yani heybesinin bir tarafý deðerli taþlarla dolu. Ýþin ekonomik boyutu böyle.

Hakedilmiþ tebrikler çok

Ýþin politik boyutuna gelince. Bu kýsma da “kabul edelim ki” diye baþlayalým.

AK Parti 2002 Kasým’ýnda iktidara beklemediði bir çoðunlukla geldiðinde hem kendini meþrulaþtýrmasý, hem de muarýzý bulunduðu derin yapý karþýsýnda kendini koruyabilmesi için dikkatli davranmasý gerekiyordu. Sisteme iliþkin hiç bir yapýsal reforma imza atmaksýzýn, daha çok kamuoyunun ve Avrupa Birliði sürecinin öne çýkardýðý “ilkeler” ve “maddi normlar” konusunda düzenlemeler ve iyileþtirmelerle yetindi. Bu baðlamda özgürlüklerin önünde yasa metinlerinden kaynaklanan engellere odaklandý. Ýþ Kanunu, Sosyal Sigortalar Kanunu, Ceza ve Ceza Muhakemesi Kanunu bu anlayýþla yenilendi. Temel haklara iliþkin pek çok uluslararasý sözleþme iç hukuka dahil edildi. Ýþkence ve kötü muameleyi engelleyici düzenlemeler yapýldý. AÝHM’nin ihlal kararlarýný yargýlamanýn yenilenmesi nedeni haline getirildi; gibi...

Yani ilk dört yýlda pek çok adým atýldýðýný söyleyebiliriz. Bütünüyle Parti Programý çerçevesinde yürütülen bu faaliyetleri de yukarýdaki tabloya ekleyip, her iki tablonun AK Parti’nin seçimlerde aldýðý oyun gerekçesi olarak kabul edebiliriz.

Ýþin bu tarafýnda hakkedilmiþ tebrikler çok. Ancak Kongreye giden Parti için analiz de ayný ölçüde önemli.

Ýþin diðer tarafýnda farklý bir tablo ortaya çýkýyor. Bu ise sistemle çatýþmalardan doðan bir tablo.

Yaþanan ilk çatýþma

Ýlk esaslý çatýþma, parti programýnda pek deðinilmese de Kamu Yönetimi Reformu’nda yaþandý. Bilindiði gibi, bu çaba A.N. Sezer engeline takýldý. Yerel yönetimlere iliþkin çok küçük iyileþtirmelerin bir kýsmý da Anayasa Mahkemesi engeline takýlýnca, 2005 yýlýnda Türkiye’de sistemin ana direnç noktalarýndan biri ortaya çýkmýþ oldu: Merkeziyetçi sistem, bu niteliðine halel getirecek deðiþikliklere izin vermiyordu. AK Parti’nin attýðý yasama faaliyetlerinin çok büyük bir kýsmý Anayasa Mahkemesi tarafýndan iptal edilirken, hükümet olarak icraatlarýnýn büyük bir kýsmý da Danýþtay ve sair yargý engeline takýlýyordu. Gerek AK Parti sorumlularý, gerekse akademi dünyasýnýn bu giriþimlere karþý tepkisi, “özgürlüklere saygý gösterilmeli”, “demokrasilerde yargý siyasal alana karýþmamalý” veya “asker kýþlanýn dýþýna karýþmamalý” biçiminde yapýsal deðiþim ile ilgisi olmayan niyetler ve temennilerin ötesine geçmedi. Çözüm önerileri de “niyet beyaný” boyutunu aþmayan yasa deðiþiklikleri (bkz. Uyum Yasalarý) oldu.

Büyük reformlar dönemi

Evet AK Parti sistemle karþýlaþmaya baþladý, ancak ona iliþkin tasavvur, yapýsal deðiþim boyutunu kapsamýyordu. Ne parti programýnda, ne de 2007 seçim beyannamesinde buna bir aðýrlýk verilmiþti. En doðrusunu söylemek gerekirse, 2000’lerin sonuna kadar akademide de bu  yönde bir uyarý ve analizden söz etmek mümkün deðil. AK Parti “demokrasi” ve “özgürlük” tasavvurunun hem sol, liberal hem de muhafazakar yorumunda “yapýsal deðiþim” yabancý bir talep idi. Bu yüzden de AK Partinin ilk dört yýlý büyük reformlar yýlý olarak olumlandý.

Bu tecrübeden sonra Parti sisteme dokunan herhangi bir adým atmaktan çekindi. Ancak bu defa sistem AK Parti’yi yok etmek üzere harekete geçti ve meþhur Cumhurbaþkanlýðý krizi çýktý. Bu krizin aþýlmasý da AK Parti’nin yine kendi programýnda olmadýðý halde sisteme dokunmak zorunda kalmasýyla mümkün oldu. Geleneksel olarak bürokratik vesayetin aracý olan Cumhurbaþkanlýðý, toplumsal meþruiyete dayanan ve vesayeti tasfiye edebilecek bir kuruma dönüþtü. Ve dikkat edelim. AK Parti kriz sonrasý 22 Temmuz 2007 tarihli genel seçimde yüzde 47 oy alýrken, yapýsal deðiþikliði esas alan 21 Ekim 2007 tarihli Anayasa referandumunda dayandýðý toplumsal destek yüzde 69 oldu.

Yapýsal deðiþimi zorlayan kriz

Üçüncü kriz, üçüncü yapýsal deðiþimi zorladý. AB ilerleme sürecinde ev ödevini yapmanýn bir ifadesi olarak hazýrlanan, ancak herhangi bir yapýsal vizyondan beslenmeyen “Yargý Reformu Strateji Taslaðý” dýþýnda yargýya iliþkin yapýsal bir stratejisi olmayan AK Parti, 2009 sonu itibariyle baþlayan yargý krizlerinin ardýndan yapýsal deðiþim adýmlarýný attý. Anayasa Mahkemesi ve HSYK’nýn yapýsý deðiþti. Toplum bu deðiþime desteði de aldýðý oy oranýný aþtý ve yüzde 58’lere ulaþtý. Oysa dokuz ay sonraki seçimde aldýðý destek yüzde 49,6 oldu.

Ekonomik ve sair alanlarda partinin desteði istikrarlý bir þekilde yükselirken, yapýsal deðiþim konusunda attýðý adýmlarýn toplumsal karþýlýðý daima seçimlerde aldýðý oylardan fazla oldu. Buna raðmen AK Parti’nin on yýllýk icraatýnda yapýsal deðiþim talebi, kendi parti programýnýn merkezinde gereken aðýrlýða bir türlü sahip olmadý. 2011 Seçim Beyannamesi’nde dahi bu yeteri kadar ele alýnamadý.

Son yýllarda “yapýsal deðiþim” kavramý politik ve akademik söyleme egemen olsa da, buna iliþkin mimari projenin yokluðu, bugün yaþadýðýmýz temel týkanýklýðýn da nedenleri arasýnda yer alýyor. Bu yönde bir siyasal vizyon ve mimari proje üretilip üretilmeyecek olmasýnýn AK Parti ve Türkiye için yol ayrýmýna iþaret ettiðini birinci saptama olarak kaydedelim.

Sonraki yazýlarda, buna yol açan etkenler ile olasý sonuçlarý deðerlendireceðim.