El Kaide tehlikesi sürüyor

11 Eylül’de Bingazi’deki ABD Konsolosluðu’nda Libya Amerikan Büyükelçisi Christopher Stevens ve üç çalýþanýn öldürülmeleri, El Kaide’nin halen gerçek ve var olan bir tehlike olduðunu açýkça hatýrlattý. Belki daha da endiþe verici olan olayýn, seçilen yeni rejim ve rejimin Amerikalý destekçileriyle kavgalý olan yerel radikal Ýslamcýlar’ýn güvenlik güçlerinin içine sýzmýþ olduðuna iþaret etmesi.

Bingazi’deki saldýrýnýn El Kaide tarafýndan gerçekleþtirildiðine ve ilk haberlerin belirttiði gibi kýþkýrtýcý bir filme karþý yapýlan plansýz bir gösteriden ziyade önceden planlanmýþ olduðuna þüphem yok. ABD Konsolosluðu, El Kaide için iki sebepten ötürü büyük önem taþýyan bir tarihte, orduya tahsis edilen yeni arabalarý kullanan silahlý saldýrganlar tarafýndan basýldý: ilk olarak, elbette 11 Eylül’ün onbirinci yýldönümüydü. Ýkinci olarak El Kaide lideri Eymen el Zevahiri, yardýmcýsý Ebu Yahya el Libi’nin Haziran ayýnda öldürüldüðünü resmen açýklamak için bu tarihi seçti. Örgüt bunu daha önce doðrulamamýþtý. Radikal Ýslamcýlar el Libi’nin ölümünün intikamýný almak için, 6 Haziran’da Bingazi Konsolosluðu’na bir saldýrý denemesi yapmýþlar ve baþarýsýz olmuþlardý. El Zevahiri’nin önceden kaydedilmiþ konuþmasýnda ‘Libya’nýn Aslaný’ dediði adamý anmak için baþka bir fýrsatý bekliyorlardý.

Libya hükümeti El Kaide baðlantýsýný inkar ediyor ve saldýrýnýn Kaddafi taraftarlarý tarafýndan yapýldýðýný iddia ediyor. Baþkan Obama da baþlangýçta, saldýrýyý kýnayan konuþmasýnda El Kaide ve cihad hareketinden bahsetmekten kaçýndý. Fakat Washington þimdi bu olasýlýðý dikkatle deðerlendiriyor.

Ayaklanmanýn, Libya’nýn Kaddafi döneminde bastýrýlmýþ cihad hareketini yeniden canlandýrdýðýný ve ülkeye yabancý Ýslamcý mücahitler çektiðini kabul etmek, yeni rejimin kurulmasý ve ülkeyi Kaddafi’den kurtarma konusunda önemli bir rol oynayan ABD için acý verici.

Elbette bu yeni bir þey deðil: ayný senaryo Irak ve Afganistan’da da yaþanmýþtý. Bu yýl Suriye de kulübe katýlarak Washington’da büyük endiþe yarattý ve Obama yönetiminin ülkeye müdahale etme konusundaki isteksizliðine katkýda bulundu.

1979’da Adolph Dubs’un Afganistan’da kaçýrýlýp öldürülmesinden bu yana hiçbir ABD büyükelçisi görev sýrasýnda öldürülmemiþti. Saldýrý, bu olay kadar veya 1998’de Dar es Selam ve Nairobi’de 223 kiþinin ölümüne sebep olan ve dünyanýn dikkatini Usame bin Ladin’e ve yeni kurulan örgütüne ilk kez çeken ABD konsolosluk bombalamalarý kadar korkunç .

Gelen haberlere göre; Hz. Muhammed’i kötüleyen, Ýsrail tarafýndan finanse edilen ve yapýlan bir filmin fragmanýný protesto eden kalabalýk Ýslamcý grup Ensar el Þeria tarafýndan kýþkýrtýldý.

Kahire, Tunus ve Sena’da da peygamberi bir tacizci ve kadýn avcýsý olarak resmeden “Muhammed’in Gerçek Yaþamý” isimli filme tepki olarak þiddetli gösteriler yapýldý. Kahire’deki 11 Eylül gösterilerinde kýzgýn kalabalýðýn içinde birkaç kiþi El Kaide bayraklarý sallýyordu; Sena’daki protestocular da aralarýnda Þeyh Abdül Mecit el Zindani’nin de bulunduðu ve El Kaide ile baðlantýlý olduklarýndan þüphelenilen radikal Ýslamcýlar tarafýndan yönetiliyordu.

Fragmanýn 1 Temmuz’dan beri internette bulunuyor olmasý, yarattýðý kýzgýnlýðýn dikkatlice yönetildiðine iþaret ediyor. 8 Eylül’de Mýsýrlý televizyon vaizi Þeyh Halid Abdullah, el Nas kanalýndaki iki saatlik programýnda parçalarýný yayýnlamasýndan önce, fragmaný sadece 20 bin kiþi izlemiþti. 9 Eylül’de bu görüntüler Mýsýrlý Selefi imam Muhammed Abdülmalik el Zughbi’nin internet sitesinde yayýnlandý.

Kur’an yakma tehditlerinden dolayý kötü bir üne sahip olan Floridalý papaz Terry Jones, filme destek verdiðini belirterek ve New York ve Washington’a yapýlan saldýrýlarýn yýldönümü 11 Eylül’ü ‘Uluslararasý Muhammed’i Yargýlama Günü” ilan ederek, alevlerin üzerine benzin döktü.11 Eylül’e gelindiðinde binlerin öfkesi tehlikeli bir düzeye ulaþmýþtý.

Kahire ve Bingazi’deki olaylar, radikal Ýslamcý gruplarýn Arap devrimlerini sömürmeyi nasýl da baþardýklarýný gösteriyor. Bu, yeni kitabým “Bin Ladin Sonrasý: El Kaide’nin Yeni Nesli’nde öngördüðüm bir durum.

Fakat uzun zamandýr yaþanan vahþetin sadece en kötü ve en son örneði olan Bingazi’deki aþýrý þiddet daha da ciddi sorunlara iþaret ediyor. Libya’daki yeni rejimin Bingazi’deki ABD büyükelçisini ve konsolosluðu korumadaki baþarýsýzlýðý, rejimin ne kadar zayýf olduðunu ve güvenlik organlarýnýn yetersizliðini gösteriyor. Ülkede savaþan silahlý milisler dolaþmaya devam ediyor. Libya ayaklanmasýnýn merkezi Bingazi’de El Kaideli saldýrganlar ve Libyalý iþbirlikçileri özgürce hareket edebiliyorlar. Yabancý diplomatlar ve Libyalý bakanlara saldýrý riski büyük.

Baþarýlý bir ‘yeni Libya’ için bir ön þart olan ulusal barýþ, uzak bir ihtimal olarak kalmaya devam ediyor. Bu yýl içinde Libya’nýn doðusu bilfiil baðýmsýzlýðýný ilan etti; Misurata ise zaten baðýmsýzdý.

Güvenliði baþarýsýz bir devletinkine yakýn ve Libya ve Mýsýr’daki gösterilerin kanýtladýðý Amerikan karþýtý hissiyat, deðerli kaynaklara sahip Libya ve Ýsrail ile barýþ anlaþmasýna olan Mýsýr üzerindeki etkisini sürdürmek isteyen Washington’da alarm zilleri çaldýrýyor olsa gerek.

Saldýrý, ülkesinde seçim arifesindeki ABD Baþkaný Obama’yý da ikilemde býrakýyor. Amerikalý büyükelçinin yabancý topraklarda öldürülmesi veya sözkonusu ülkenin güvenlik güçlerinin onu korumayý baþaramamasý savaþ sebebi sayýlabilir; fakat Obama televizyonda yayýnlanan konuþmasýnda olayýn ‘ABD ile Libya arasýndaki iliþkiye zarar vermeyeceðinin ve iki ülkenin sorumlularý adalete teslim etmek için birlikte çalýþacaklarýnýn’ altýný çizdi.

Süren problem ABD’nin Irak ve Afganistan’da karþýlaþtýðý ile ayný problem: Libya ve Mýsýr nüfusunun hatrý sayýlýr bölümü, Amerika’nýn ülkenin iç iþlerine müdahalesini hoþ karþýlamýyor ve onlarý defetmek için þiddet kullanmaya hazýr.

Cinayetten sadece bir gün önce, Baþkan Obama Pentagon’daki 11 Eylül anma törenine katýlýrken, El Kaide tehlikesinin büyük ölçüde azalmýþ olmasýndan dolayý iyimser hissediyor olmalýydý. Mayýs 2011’de Usame bin Ladin ortadan kaldýrýlmakla kalýnmamýþ, El Libi ve El Evlaki dahil pek çok diðer kilit lider de onu takip etmiþti. 11 Eylül’ün yýldönümüne yaklaþan günlerde iki üst düzey El Kaide üyesinin, AQAP yardýmcýsý El Þihri ve AQIM kýdemli kumandaný El Makhloufi öldürüldüðü haberi gelmiþti.

Bingazi, Kahire ve Tunus’taki olaylar, Batý’nýn karþý karþýya olduðu aþýrý Ýslamcý gruplarýn yarattýðý sorunun kapsamýný gösteriyor. El Kaide’nin iþtirakler aðý ve ideolojisi, yer altýnda karýþýk ve saðlam köklere sahip büyük bir aðaç gibi büyümeye devam ediyor. Bin Ladin ve El Libi gibi büyük dallar bile ne kadar kesilirse kesilsin, kökler yaþamaya devam ediyor ve yeni dallar büyüyebiliyor.

-Bu yazý STAR Gazetesi için kaleme alýnmýþtýr.