El Kaide ve uzantýlarý

Suriye’de El Nusra Cephesi, Somali ve Nijer’de El Þebab, Hindistan’da Leþkeri Tayyibe, Gazze’de Cundu Ensarullah. Bu örgütlerin Pakistan ve Afganistan menþeli El-Kaide’nin uzantýlarý olduðu iddia ediliyor.

Ýddia diyoruz, zira emin olmak kolay deðil. Hemen her Ýslami kuruluþu El-Kaide gibi gören çevrelere bakýlýrsa, neredeyse Ortadoðu’daki tüm kuruluþlar El-Kaide’nin yan kuruluþlarý. Ancak adý geçen örgütlerin El-Kaide’nin uzantýlarý olduðunu ileri süren ve ciddiye alýnmasý gereken çevreler de buluyor. Örgütlerin bulunduðu ülkeler ya da örgütlerin bizzat kendileri El-Kaide referansý kullandýklarýnda, ‘uzantý’ konusu adeta kesinleþmiþ oluyor.

El-Kaide’nin gerek Afganistan’daki gerekse bu ülke dýþýndaki yapýlanmasýnýn bilinen eski tip örgütlere benzemediðini hatýrlatmak gerekir. Müslüman-Müslüman olmayanlar arasý, hatta Müslümanlar arasý anlaþmazlýklarýnýn bulunduðu, siyasi belirsizlik ve istikrarsýzlýklarla birlikte fakirlik ve ekonomik sorunlarýn olduðu yerler, bu tür örgütler için verimli bir ortam olarak görülüyor. Yönetim zafiyeti olan yerler ise özellikle seçiliyor.

Faaliyetlerine kendilerine yakýn inanç gruplarýyla sosyal baðlar kurarak baþlayan El-Kaideliler, bir süre sonra organizasyonu yereldeki kiþilere devrediyor ve daha çok yardým, iaþe, hastalarýn bakýmý gibi iþler görerek toplumda yer ediniyorlar.

Yerleþme faaliyeti

Bulunduklarý ülkede yer edinirken bir yandan da ‘eðitim’ faaliyeti sürdürüyorlar. Bu eðitimin ideolojik ve taktiksel içerikte olduðunu ve ‘cihat’ koþullarýnýn öðretildiðini hatýrlatmak gerekiyor.

Cihat söz konusu olduðuna göre, ölmek ve öldürmek meþru oluyor; terör de bu meþruiyetin aracý haline geliyor. El-Kaide ve uzantýlarý 21. yüzyýlýn baþýndan beri binlerce kiþiyi öldürdü, eylemlerin çoðu intihar saldýrýlarýyla gerçekleþti.

Terörle mücadele zaten zor bir iþ, El-Kaide ve uzantýlarýyla mücadele daha da zor. Zira networklarý son derece yaygýn; eylem hazýrlýklarý da istihbarat mekanizmalarýnýn dýþýnda kalmayý beceriyor. Üstelik toplumsal destekleri de olduðundan, bu örgütlere yönelik her önlem, adý geçen ülkelerde infiali büyütmeye yol açýyor.

El-Kaide ve uzantýlarýnýn neredeyse tüm ülkelerin dýþ politikalarýna yön verecek eylemler yapmalarý, onlarýn sadece bulunduklarý ülkenin düzeniyle ilgili talepleri olmadýðýný gösteriyor. El-Kaide ve uzantýlarý, küresel sisteme yönelik eylemler yapýyor ve dolayýsýyla küresel güçlerle bir iliþkisi ya da derdi bulunuyor.

Yönlendirme faaliyeti

Hedefleri her daim ABD ve müttefikleri, ancak eylemlerin her birinin ayrý bir mesajý var. Somali’de Türkiye Büyükelçiliði hedef seçildiyse, bunun nedeni açýk. Suriye’deki PDY liderinin Türkiye ile diyalog sürdürdüðü açýða çýkýnca, El-Nusra, Türkiye’nin Suriye Kürtlerinin yanýnda yer alacaðýný öngördü. Bunun üzerinde El-Kaide Türkiye’nin deðil Suriye’deki, Afrika’daki faaliyetlerine bile engel çýkarabileceklerini gösterecek bir uyarý eylemi yaptý.  

Yani devamý gelebilir.

El-Kaide eylemleri üç tür sonuç beklentisiyle yapýlýyor. Birincisi, eylem yapýlan yere dýþ müdahale davetiyesi çýkarmak, böylece müdahale edeni bir bataða sürüklemek. Ýkincisi ise caydýrýp kaçýrmak. ABD’nin Afganistan’da batýp, Somali’den kaçmasý gibi. Üçüncüsü ise Ýslami kuruluþlar karþýsýnda hükümetleri tavýr almaya zorlamak.

Bu durum bir örgüt aklýyla açýklanabilir mi, emin olmak kolay deðil. Muhtemelen bu örgüt ve uzantýlarýný dolaylý ya da dolaysýz destekleyen ülkeler ya da ülkelerde kesimler bulunuyor. Bu durumda örgütün ülkeleri zor kullanarak yönlendirmesini beklemek yerine, örgütün arkasýna saklananlarla pazarlýk yapmak gerekebilir.