Elde var hüzün

Son 20 yılda Galatasaray’ın bu kadar kötü, bu kadar etkisiz olduğunu görmedim. Bunun başlıca nedeni, sarı-kırmızılı kulüpte yönetim olmayışı. UEFA Finansal Fair Play kuralları başkanı ve yöneticileri öylesine ürkütmüş ki, 1 yıl Avrupa’dan men cezası almayalım diye, takımın kolunu da kanadını da kırdılar.

Hamza Hamzaoğlu gerçekten yetersiz ve yeteneksiz bir hocaydı. Ne yazık ki Mustafa Denizli de anılarda kalmış. Ne yapması ve nasıl yapması gerektiğini hepten unutmuş.

Sahanın en kötülerinden biri Donk. Ama bu sadece dün akşam değil, hemen her maçta öyle. Bilal’i oynatmak varken, Donk ile sahaya çıkmak çok büyük hata. Nitekim yenilen 2 golde Donk’un çok büyük hatası var. Galatasaray’ın orta sahasını toparlasın diye alındı ama, dengeleri bozdu.  

İnsan ister istemez taraftarı düşünüyor. Ortaya çıkan bu denklemde günahsız bir tek taraftar var. Yönetimi ile futbolcusuyla taraftarın yüzüne kim bakacak, merak ediyorum.

Son kuruşuna kadar takımını destekleyen milyonlarca Galatasaraylı, bu kadar üzülmeyi hak etmiyor. İşin en acı tarafı, sahada oynayan futbolcuların vurdumduymazlığı. Ne üzülen var, ne de “Şu maça asılalım da hiç olmazsa formaya ayıp olmasın” diyen var.

Galatasaray’da formasının hakkını veren Fernando Muslera ve Wesley Sneijder dışında, Allah için tek futbolcu yoktu. Sınırlı yetenekleri ile Sabri, elinden geleni yapmaya çalıştı. Ama o da diğer futbıolcular gibi son derece etkisizdi. Yasin Öztekin’e attırdığı gol dışında.

Lazio, bizim ligimizde Eskişehirspor düzeyinde bir takım! Geçmiş yılların Galatasaray’ı, Lazio karşısında her iki maçta gol rekoru kırar, elini kolunu sallaya sallaya turu geçerdi.

Artık bu sene bitmeli. Elde bir tek Türkiye Kupası kaldı. Onun da garantisi yok. Galatasaray taraftarının gelecek yıllara umutla bakması için, baştan aşağı yenilenme şart.