Þiddetin deðiþik türlerini seyrederek, þahit veya maruz kalarak yaþýyoruz. Adamakýllý kýþa dönen Arap Baharý’nýn Akdeniz kýyýlarýný yasa boðan mülteci facialarý, gün geçmiyor ki televizyon haberlerinden eksik olmuyor... Batacaðýný bile bile, göz göre göre nasýl can atar ki insan o ölüm teknelerine binmeye... Demek ki kaçýp gitmek istedikleri yerin þartlarý, ölümü bile göze aldýracak kertede...
Arakan açýklarýnda seyreden geleneksel balýkçý sandallarýnda ayak basacak kara parçasýna yasaklý insanlar vardý bir de... Ne Bangladeþ’e iltica edebiliyorlardý ne de envai çeþit iþkenceye maruz kaldýklarý yakýlýp yýkýlmýþ kendi ülkelerine geri dönebiliyorlardý Arakanlýlar... Denizin üstünde, öylece ölümü beklemek... Pek çok afet ve savaþ bölgesi izlenimim oldu görev gereði. Bu haykýrýþlarý elimden geldiðince taþýmaya çalýþtým lakin Arakan hepsinden farklýydý; ölümü, bir an evvel ölümü isteyen insanlarýn feryadý ve tüm dünyanýn buna saðýrlýðý hepsinin dibindeydi...
Ve ‘’insan ticareti’’... Dünya genelinde zorla fuhuþ yaptýrýlarak veya tarým, maden inþaat gibi iþlerde zorla, kölelik þartlarýyla çalýþtýrýlan insanlarýn sayýsý milyonlarla telaffuz ediliyor bugün... Kölelik eski dünya günlerinde kalmýþ, bitmiþ bir mevzu deðil... Modern zamanlarda þekil ve görünüm deðiþtirmiþ halde devam ediyor maalesef... Kaçýrýlmýþ, yerinden yurdundan edilmiþ, köleleþtirilmiþ insanlar, mülteciler veya kaçak göçmen iþçiler meselesiyle de bitmiyor problemler... Yasal, legal bir þekilde sürdürülen çarpýk adaletsizlikleri de var dünyanýn... Çin’de oyuncak fabrikalarý için haapishanelerde anneleriyle birlikte kýt kanaat boðaz tokluðuna gün boyu çalýþtýrýlan çocuklarýn haberleri de bizimle ayný çaðda... Çin’de devasa üretimi olan bir kutu fabrikasý için çalýþan 50 bin iþçinin 19 yýlda kazanacaðý parayý hesap etmiþler geçen gün bir grup radyocu... Batý’da tanýnmýþ bir ayakkabý firmasýnýn sadece bir yýllýk reklâm giderine eþit olduðundan söz ediyorlardý bunun...
***
Þiddetin deðiþik türleriyle karþý karþýyayýz... Kadýna yönelik þiddete karþý toplumda oluþturulmuþ olumlu farkýndalýða raðmen gün geçmiyor ki dezavajtajlý gruplara yönelik yeni þiddet haberleri almayalým. Sincan’daki yurt çocuklarýyla ilgili fotoðraflarla birlikte çocuk þiddeti de yeniden gündemimize geri geldi. Kreþ ve koðuþ sisteminden aile ve ev ortamýna geçiþ þekline dönüþen devlet politkasýnýn haklýlýðýný ortya koyarken son þiddet vakalarý... Özellikle baðýmlýlýk veya suç iliþkisi üzerinden maðdur çocuklarýmýzýn sahiplenilmesi, iskaný ve yetiþmesi, hem daha zor hem daha itina, ihtisas isteyen bir konu... Diðer çocuklarla bir arada yetiþmeleri veya tümden yalýtýlmalarý da apayrý mevzular... Sincan’daki maðduriyet sonrasý görüþtüðüm yurt çocuklarý ve eðitmenlerin verdiði cevaplar þiddete maruz kalýþ sözkonusu olduðunda en yoðun dezavantajýn çocuklara dair olduðunu, çocuklarýn arasýnda da suça itilmiþ veya baðýmlýlýk hikayesi taþýyanlarýn en riskli grup olduðunu anlamama vesile oldu. Bunun üstesinden sadece devlet gelir demekle olmaz... Medyanýn, sivil toplumun ve dini öðretinin de üzerine düþen büyük sorumluluklar var...
***
Geçtiðimiz günlerde kaybettiðimiz Tuncer Enginertan’ýn Nurettin Topçu’nun yeðeni olduðunu biliyor muydunuz? Nurettin Topçu ve tasavvurunu günümüze taþýyan Dergah yayýnlarý sahibi Ezel Erverdi Beyefendinin ifadesiyle Nurettin Topçu’yu ve düþünsel duruþunu, hareketini, en iyi anlamýþ ve aktarmýþ kiþilerden birisi olan Enginertan, Hakkýn rahmetine kavuþtu, sevenlerine, yakýnlarýna baþsaðlýðý dileriz .... Vefatlar her ne kadar hüzün ve veda anlamýndaysa da Enginertan’ýn kaybýyla Nurettin Topçu’yu bir kez daha hatýrlamak özellikle gençler adýna önemli. Dergah Yayýnlarý Topçu külliyatýný tümden omuzladý. Özellikle Ýsyan Ahlaký ve Ýrade’nin Davasý, yaz günlerindeki okuma temposu hakkýnda soru soran gençlere önerimiz olsun bizim de...