Sadece geride býraktýðýmýz haftanýn deðil, son yýllarýn en çarpýcý karesiydi. Suriye’de bombalarýn arkasýnda býraktýðý enkazýn altýndan çýkarýlan minik Ümran’ýn görüntüsü... Bir ambulansýn içinde otururken, büyüklere “bana reva gördüðünüz dünya bu mu?” diye sorar gibi duruþu... Aðlamayý bile aklýna getiremediði bir þok halinde çevreye soran bakýþlarla bakmasý... Sonra yüzünü sildiði eline bulaþan kana daha bir þaþkýnlýkla bakýþý...
“Bana kaný, bana gözyaþýný, bana bombalarýn yerle bir ettiði yuvamý mý býrakýyorsunuz miras olarak?” þeklindeki yüz ifadesiyle günümüz medeniyetinin suratýna inen tokadýný...
Elifsu Þen, gencecik bir lise öðrencisi... Ümran’ý yazmýþ gönderdiði mesajýnda... Aynen alýntýlayýp, size sunuyorum ben de bu küçük kalbin Ümran için isyanýný... Ýþte Elifsu’nun Ümran isyaný:
“Bakýn! Ezberleyene kadar bakýn þu surata. Bizler sýcacýk yataklarýmýzda uyanmaya, kalkmaya naz ederken Ümran; 5 yaþýndaki o masum meleði bombalar uyandýrdý yataðýndan. Kendi kanýný kendi elleriyle sildi. Ellerine baktý. “Neydi bu? Anne nerdesin baþýmdan akan boya ne?”
Kendi elleriyle sildi kanýný Ümran. Bizler elimize iðne batýnca hoplayan bizler... Vah ki vah bize. Yazýk ki yazýk.
Bakýn! Hanzala döndü yüzünü. Bakýn eðer cesaretiniz varsa.
Silin kanýný. Temizse elleriniz.
Gözlerini kapadý batýlý anneler çocuklarýnýn. “Bakmayýn psikolojiniz bozulur”!!! Babalarý silah sattý, öldürülsün diye Müslüman çocuklarý.
Dünya. Her zamanki gibi suskun dünya. Psikolojisi bozulmasýn diye kapadý gözlerini dünya. Oysa bunu yaparken farkýnda mýydý ki psikolojisi bozulmuþtu zaten. Vicdaný bozulmuþtu dünyanýn. Vicdan terk etmiþti bu topraklarý.
Evet Ümran, baþýndan akan “kan”...
Halep’in bütün topraklarý gibi Ümran. Gökyüzünüz gibi. Esen rüzgar gibi. Sil ellerini kocaman yürekli.
O ifadesiz gözlerindeki ifadeyi anlamayanlarýn üzerine sür ellerini Ümran. O küçük parmaklarýný kana batýranlarýn gözlerine bak yavrum. Sakýn aðlama. Allah seninle birlikte Ümran.”
Wilma Elles ve Sevim Daðdelen
Almanya, 15 Temmuz’dan bu yana ilginç refleksler veriyor. Darbenin ardýndan bu ülkedeki demokrasi standartlarý açýsýndan soru iþaretleri oluþturacak ölçüde açýklamalar geliyor.
Son geliþme basýna sýzdýrýlan bir Ýçiþleri Bakanlýðý raporuna iliþkin. Almanya Ýçiþleri ve Dýþiþleri Bakanlýklarýnýn bile tam anlamýyla sahip çýkamadýklarý bu raporu adýndan Türkiye ile bir baðlantýsý olduðu anlaþýlan Alman milletvekili Sevim Daðdelen sýzdýrmýþ. Belli ki Türkiye ile, Türkiye’nin lideri ile derdi olan, Türkiye ile tek baðý belki de Türkçe ismi olan bu zat, Berlin karþýsýnda Ankara’nýn hareket alanýný daraltmayý hedefliyor.
Peki Wilma Elles ne yapýyor? Alman bir oyuncu Wilma Elles... Yenikapý mitinginde kýpkýrmýzý elbisesi ile halkýn arasýndaki coþkusuna tanýk olmuþtum. Þimdi de bir TV programýna katýlmýþ Almanya’da. Programa katýlan Alman siyasetçilerin mobbing kokan müstehzi gülümsemelerinin arasýnda Türk insanýný, darbeye karþý bir milletin kenetlenmesini, Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan’ý anlatýyor Wilma Elles.
Sevim Daðdelen ve Wilma Elles. Milletin vicdaný her þeyi kaydediyor, þüpheniz olmasýn. Wilma Elles’e buradan yürek dolusu teþekkürlerimi iletirken, bütün millet gibi Sevim Daðdelen’i Allah’a havale ediyorum. “Bunlar, engerekler, bunlar çýyanlardýr... Bunlar ekmeðimize, aþýmýza göz koyanlardýr... Taný bunlarý Adiloþ Bebe”. Sevim Daðdelen, belki bu þiirdeki vurgudan bir ders alýr, milletin vicdanýný umursamýyorsa...