Amerikan emperyalizmi, ‘kendi iç güvenliðindeki bir za’fiyet’ sonucu gerçekleþen korkunç ‘11 Eylûl 2001 Saldýrýlarý’nýn sorumlularýný cezalandýrmak bahanesiyle Afganistan’ý ezip Tâlibân rejimini devirdikten sonra, 2003 baþýnda da, Saddam Iraký’na yönelmiþ ve asýl vurucu güçlerini Irak’a Türkiye üzerinden geçirmek istediðinde, bu konuyla ilgili ve ‘1 Mart Tezkeresi’ olarak anýlan izin belgesi, Türkiye Meclisi’nde reddedilince, sadece Amerika deðil, dünya kamuoyu da þoke olmuþ ve Türkiye’de iktidara yeni gelen AK Parti’nin farklý bir maya taþýdýðý fikri zihinlerde yerleþmiþ; baþta Müslümanlar olmak üzere, kimi halklar bu kararý alkýþlarken, kimileri de Türkiye’nin gelecekte kendileri için de tehlike oluþturacaðý korkusunu yaþamaya baþlamýþlardý.
***
15 sene önceki o günleri hatýrlayalým.
B. Amerika, 2002’nin ortalarýndan itibaren, Irak’a da saldýrmayý planlamaya baþlamýþtý. Saddam’ýn elinde kitlevî imha silahlarý olduðu iddiasýný belgeleriyle ve dönemin USA Dýþiþleri bakaný Colin Povell’in aðzýndan BM -Güvenlik Konseyi’nde dünyaya duyuruyor, dünya kamuoyu bu bilgileri þaþkýnlýkla izliyordu. (Ki, o belgeleri, Amerikan Baþkaný G. W. Bush’a dönemin Ýngiltere Baþbakaný Tony Blair’in verdiði ve bir akademik çalýþmadan alýnýp, Irak’a aid imiþ gibi gösterilerek dünya kamuoyunun kandýrýldýðý sonradan anlaþýlacak ve Povell, ‘Bu aldatmaya âlet ediliþimin utancýný ömrüm boyunca taþýyacaðým..’ diyerek istifa edecekti.)
O dönemde, (Kasým-2002 baþýna kadar) henüz Baþbakan olan Ecevit ise, ‘Amerika bizim stratejik müttefikimiz, onun verdiði bilgilere güveniriz.’ diyordu.
Meclis’deki oylamadan sonra ise Ecevit, ‘Büyük devletlerle oynanamaz..’ diyerek, kendisinin son iktidar günlerinde Amerika’ya verilen -verildiðini zýmnen kabul ettiði- sözlerin yerine getirilmemesinden endiþelerini; Demirel de, Abdullah Gül baþbakanlýðýndaki AK Parti Hükûmeti’nin derhal istifa etmesi gerektiðini dile getiriyordu. Tayyib Erdoðan ise 3 Kasým 2002 seçimlerini kazanan AK Parti’nin Genel Baþkaný olduðu halde, seçimlere girmesi engellendiðinden parlamentoya girememiþti henüz. Ama, Amerikan çevreleri, Meclis’in bu redd kararýný iyi bir teþkilatçý olan Erdoðan’ýn tezgâhlamýþ olabileceðine inanýyorlardý.
***
‘1 Mart Tezkeresi’nin Meclis’te reddinin hemen ardýndan USA emperyalizminin dünya çapýndaki en etkin yayýn organlarýndan olan New York Times (NYT) gazetesinin baþyazarý William Safire’in baþmakalesinin baþlýðý, ‘Affet, ama unutma!’ þeklindeydi. Yani, ‘Irak’a müdahaleye hazýrlanýlýrken, Türkiye’yle de bozuþmaya þimdilik gerek yok, gereði ileride yapýlýr ‘ demek istiyordu.
Þimdi, USA emperyalizmi, Irak ve Suriye’de, NATO’daki müttefiki Türkiye aleyhine de olacak büyük oyunlar oynuyor ve bir ‘terör örgütü’ olduðunu kendisin de kabul ettiði PKK’nýn uzantýsý olan Suriye’deki terör örgütleriyle planlar yapýyor ve Türkiye’yle o eski hesabý, dolaylý ve etkili þekilde sormak istediðini gösteriyor. Çünkü o zamandan beri, Türkiye’den, daha önce hiç alýþýk olmadýðý, ‘No! Hayýr!’ cevaplarýný aldýðýný ve bu çizginin ivme kazanarak devam edeceðini de görüyor.
Bu doðru.. Ama bunu sadece, ‘1 Mart Tezkeresi’ne baðlamak hem yanlýþtýr, hem de, ‘Keþke, o zaman boyun eðseydik!’ mesajýný da zýmnen vermektir.
***
Tarih, ‘Eðer þöyle olsaydý, böyle olmazdý.. Keþke..’ gibi tahmin ve temennilerle ilgilenmeyip, olanlarý anlamaya çalýþýr. Geleceðe dair görüþler serdetmek tarihin iþi deðildir. ‘Kaderin üstünde bir kader vardýr; / Geceyi onaran bir mimar vardýr..’
Þimdilik anlaþýlmasý gerekli olan þudur:
USA emperyalizmi, Osmanlý’nýn çöküþünden sonra Ortadoðu’da Ýngiltere tarafýndan kurulan 100 yýllýk düzenin bugün yeterli olmadýðýný, kendisinin ve yapýþýk kardeþi Ýsrail rejiminin geleceði için mevcut coðrafî sýnýrlarla oynamayý gerekli görüyor. Ve bu konuda terör örgütlerini de kullanarak tehlikeli oyunlar kuruyor.
Elbette Rusya ve baþkalarý da boþ durmuyor.
Bu hengâmede, emperyalist-þeytanî güçlerin karþýsýndaki en büyük direnç noktalarýndan birisi Yeni Türkiye!
Görelim, ‘meþîme-i þeb’den /gecenin karnýndan neler doðacak..