Emperyalist çevreleri sevindirmekten başka neye yarar?!

İHA, SİHA ve Kızılelma'yı üreten Baykar Makine'nin birileri AK Parti iktidarı zamanında kurulduğunu hatta Selçuk Bayraktar'ın Başkan Erdoğan'a damat olmasından sonra üretime geçtiğini zannediyor.

Oysa biz merhum Özdemir Bayraktar'ı ta RP döneminden tanırız.

Baykar Makine 1986 yılında, Otomotiv Yan Sanayi Hassas Talaşlı İmalat ile işe başlamış; 2000 yılında İnsansız Hava Aracı Sistem ve Alt Sistem Bileşenleri konusunda Araştırma Geliştirme sürecini başlatmış; 2004 yılında Milli ve Özgün Elektronik ve Yazılım Sistemleri İle İlk Otomatik Uçuş Denemesi yapmıştı ama Özdemir beyin yakın arkadaşı olan Erdoğan başbakan olmasına rağmen ülkeye hâkim vesayet sistemi sebebiyle bu çalışmalar, devletin ilgili kurumları tarafından kabulünde engellerle karşılaşıyordu.

Çok iyi hatırlıyorum o dönemde milletvekiliydim ve merhum Özdemir bey insansız hava aracı çalışmalarıyla ilgili bir dosya ve İHA uçuş denemelerinin yer aldığı bir CD ile milletvekillerine sunum yapıyor destek istiyordu. Allah rahmet eylesin beni de ziyaret etmişti.

Şimdi İHA'lara dil uzatan arkadaş da bakandı!

İlk 5 yıl netice alınamamıştı ancak 2007 yılında Bayraktar Mini İHA'nın ilk teslimatı gerçekleşebilmişti.

Baykar,2010'da TÜBİTAK 9. Teknoloji Ödülünü kazanmış, nihayet güvenlik güçlerimizin envanterine girmiş 2016'da Fırat Kalkanı 2018 de Zeytin Dalı harekatında aktif görev almıştı.

Aynı yıl ihracata da başlamıştı.

2020 de Azerbaycan'a Bayraktar TB2 İhracatıyla Karabağ Tek Vatan Harekatı'nda görev almış, 2021 de Bayraktar AKINCI TİHA 38.039 Feet ile Türkiye İrtifa rekoru kırmış ve aynı yıl ordumuza teslim edilmiş teröristlerin ve Türkiye hasımlarının korkulu rüyası haline gelmiştir.

Şimdi ise bir adım daha ileri giderek savaşlara yeni boyut kazandıran sesten hızlı Kızılelma'nın üretimi aşamasına geçilmiştir.

Türkiye bu alanda dünyadaki rakiplerini sollamış ve küresel bir güç haline gelmiştir.

Üzücü olan ise Türkiye hasımlarının hazımsızlığı değil ülkeyi yönetmeye talip bir parti başkanının tavırlarıdır.

Son günlerde vatandaşlık kavramından anadilde eğitime varıncaya kadar bir dizi çıkış yapan bu parti başkanı şimdi de İHA SİHA TİHA Kızılelma üreten Baykar Makine hakkında 'Devletin hemen hemen bütün imkanları, bütün o yardımlar, devletin bütçesinden doğrudan aktarılan kaynaklar, aşağı yukarı tek şirkete aktarılıyor.' diyerek bir laf etti. 'Kusura bakmayın dokunacağız tabii ki' diyerek bir de tehdit savurdu!

Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar anında cevap verdi: "Devlet kaynakları firmamıza aktarılmıyor. Bilakis kuruluşumuzdan bu yana devletten tek kuruş teşvik ya da hibe almadık. Banka kredisi dahi kullanmadık." dedi.

Dedi ama maksat üzüm yemek olmadığı için özür bile dilemediler.

'SİHA'lar hükümetin elindeki en büyük propaganda projelerinden birisi.' olduğu için Baykar'a dokunacakmış!

Bunların siyasi öngörüsü bu kadar. Akıllı siyasetçi böylesi başarılı projelere sahip çıkar, iktidara geldiklerinde destekleyeceklerini söyler. Seçmenin takdirini kazanır. Bunlar seçmenin değil birilerinin takdirini kazanarak iktidar olacaklarını zannediyorlar maalesef!

Böyle bir başarının propaganda aracı olması gayet doğaldır. Kaldı ki bu başarı tüm Türkiye'nin gururu olmuştur. Ukrayna da doğan çocuklara Bayraktar adı verdiklerini, hatta Türk pasaportu gören yabancıların 'Bayraktar!' diye tepki verdiklerini görünce bu ülkenin vatandaşı olarak insan nasıl iftihar etmez?!

Devlet böylesi bir projeye destek veriyorsa ki vermelidir onu da kıskanmak ve haset etmek değil tebrik etmek gerekir!

Rekabetse adamlar dünya ile rekabet ediyorlar!

Yok, eğer birileri bu alanda bir şeyler yapıyor da hükümet engelliyorsa onu söylesinler biz de onlara destek verelim.

Oysa biz çok iyi biliyoruz ki 2002'de Türkiye'de sadece 56 savunma sanayii şirketi varken 2022 de bu sayı 1525olmuştu!

'Hükümetin propaganda aracı oldu' diye haset etmek karşı çıkmak siyaset değildir onun adı başka bir şeydir!

Bir dönem AK Parti saflarında yer alan ve partideyken sesleri çıkmayan bu arkadaşlar karşı mahalleye geçince birdenbire eski dostlarına yönelik ithamlarla savrulmuşluğun kitabını yazdılar.

Ve öyle bir konuma düştüler ki milli meselelerde bile Türkiye düşmanlarını sevindirecek tutum sergilemeye başladılar.

Daha önce yazdım. CHP ve İP yaptıkları açıklamalarla terör örgütlerini resmen ve filen destekleyen batının dış politikalarına teslim olacaklarını deklare ettiler.

Özellikle CHP, terör örgütünü ve siyasi uzantısını memnun edecek her adımı attı.

Milletin değerlerine bakışları ise malum.

Düşündürücü olan, AK Parti'den ayrılan kimi arkadaşların gidip o mahalleye teslim olmalarıdır.

Hadi onu da seçim barajı endişesiyle kerhen sineye çekiyorlar diyelim.

Peki, bu İHA SİHA Akıncı Kızılelma üreterek Türkiye'yi küresel güç haline getiren Baykar'ı asılsız iddialarla hedefe koymak da ne oluyor?

Sırf cumhurbaşkanının damadı diye bu milli güce karşı takınılan tavır, bu güçten rahatsız olan emperyalist çevreleri sevindirmekten başka neye yarar?!

Geçmişte aynı çeşmeden su içtiğimiz arkadaşların bu tavırları hakikaten çok düşündürücü!

Ben fert fert eleştirerek kimseyi kırmak istemem ama takip edilen politikanın diğer boyutları bir kenara insânî bile değil!

Değer mi?!