Bundan yýllar önce bir Fransýz filozof þöyle demiþti: "... Para, kendisine zarar verebilecek her þeyin sonunu getirecektir..."
Bu sözden yola çýkarak, o günlerde sistemi tartýþmaya açmýþ ve "Her þeye neler dahil? Buna yavaþ yavaþ yok edeceði devletler hatta Amerika Birleþik Devletleri bile dahil olabilir mi" sorusuna cevap aramýþtým!2008 döneminde Kriz "bitti mi" denilen günlerdi ve özellikle Amerika'nýn toparlanýp toparlanamayacaðý merak ediliyordu!
Deðerli dostlar, bugün geldiðimiz noktada konuyu daha da ileri taþýyalým ve sorgulamayý eldeki veriler eþliðinde geniþleterek soralým:
Dünya, bazý düþünürler tarafýndan "hiper imparatorluk" diye adlandýrýlan yeni bir döneme giriyor, "þimdi hiper olma yoluna" ilerleyen para-piyasa, geçmiþte Türkiye'de ve dünya genelinde zaman zaman zaten "imparator" olmadý mý? Oldu! 2001 krizi “finansal emperyalist” bir saldýrýydý!
Net bir tespit ile baþlayalým: Piyasa geçmiþte de hem Türkiye'de, hem birçok ülkede "hiper imparator" olma denemesi yaptý!
Kýsaca hatýrlayalým... Dünya 1980 sonrasý ABD'de baþlayan "finansal hareketlenmelerle" kavramla bilmeden tanýþtý... 1993-2000 arasýnda "piyasa devletleri" kuruldu... Türkiye'de de "süreç" farklý deðildi... 1980 sonrasý "þereflendik", 1983 sonrasýnda Türkiye'ye "Benim memurum iþini bilir" sloganýyla yansýyan "yeni imparator" piyasa, 2001 sonrasý "tek hâkim" oldu! 2003 sonrasý KÜRESEL EMPERYALÝZME KARÞI ERDOÐAN LÝDERLÝÐÝNDE BAÞLAYAN MÜCADELE “PARA ÝMPARATORLUÐUNA” SET ÇEKTÝ ! NORMALLEÞME BAÞLADI !
Peki insanlar "nasýl bu kadar" saf ve tepkisiz þekilde geliþmelere seyirci kaldýlar?
Kabuðu "güzeldi"! Daha doðrusu "içi sertti ama ambalajý" iyi yapýlmýþtý!
"Piyasa, sivil toplum, herkese eþit þans" gibi kavramlar havalarda uçuþurken, o güne kadar "devlet" olduðunu sandýðýmýz birçok "ülkede" inanýlmaz skandallar ortaya çýktý...
Amerika bu iþte de baþý çekti ve Enron skandalý patladý...
Askeri-endüstriyel "yapýnýn" en önemli temsilcilerinden biri olan Bush Ailesi'nin, Enron'un kurucularý ile ilgili söyledikleri cümleleri hatýrlayýn: "Enerji piyasasýnýn serbestleþmesine yaptýklarý katkýlardan dolayý onlara teþekkür borçluyuz"... Ýþte büyük "devlet" Amerika, iþte "serbestleþme-piyasa" algýlamasý altýnda olanlar...
Bizle alakasý ne? Biz "devlet yapýsý güçlü, anti-emperyalist bir süreçle kurulmuþ bir ülke" deðil miyiz? Veya daha farklý soralým: Geldiðimiz noktada "Benim memurum iþini bilir" kavramýndan daha mý ilerideyiz? Türkiye'de de süreç bütün dünya ile ayný anda baþladý ve ivmelendi; 1980 askeri darbesi ile "ulusal devletin", piyasa devlerine dönüþtürülme "süreci", toplum yeterince "depolitize" edildikten sonra sonrasý gelenlere ihale edildi...
BU GÝDÝÞAT TÜRKÝYE’DE 2003 SONRASI DEÐÝÞMEYE BAÞLADI VE IMF’NÝN TÜRKÝYE’DEN ÇIKARILMASI ÝLE YENÝ BAÐIMSIZ TÜRKÝYE’NÝN YOLU AÇILDI !
Sonuç : 1980-2003 arasý palazlanan “Ýmparator Para”, Türkiye'nin IMF ile anlaþmasýný istedi ama istediðini alamadý! Bu özellikle Türkiye'nin "imparatorlaþan para dinamiklerine" karþý kazandýðý çok önemli bir zaferdi!Türkiye, FÝNANSAL ÞANTAJ-TEHDÝT DÖNEMLERÝNÝ YAÞADI, HALA DENÝYORLAR FAKAT ZOR OLAN GÜNLERÝ geride býraktýk! IMF ile anlaþmamamýz Türkiye'nin "imparatora" karþý kazandýðý çok ama çok önemli bir zafer, bir dönüm noktasýydý. TAM BAÐIMSIZ TÜRKÝYEDE SONRASINDA OLUÞMAYA BAÞLADI !
Son söz : SERBEST PÝYASA KOÞULLARINA SONUNA KADAR BAÐLIYIZ, ÖYLE DE KALACAÐIZ AMA “SÖMÜRENLERÝN” PÝYASA ADINI KULLANARAK “BAÞKA ÜLKELERÝ” BORÇLANDIRIP SOYMASINA, SÝYASÝ-FÝNANSAL OYUNLARA KISACASI FÝNANSAL EMPERYALÝZM’E SONUNA KADAR KARÞIYIZ !
Sorgulamaya devam edeceðiz!