Amerikan emperyalizmi “kaðýttan kaplandýr…”
Kararlý ve birliðini koruyan milletler karþýsýnda bir halt yiyemez…
“Kuvvayý Milliye ruhuyla” 15 Temmuz gecesi tanýþtý, oysa, yakýn müttefikleri Ýngilizlere zamanýnda sorsalardý, 1 Dolar’lýk iþbirlikçi askerlerini milletin üzerine sürerken iki kez düþünürlerdi…
Yediler dayaðý gittiler… Bitmedi, Afrin’de yaptýklarý tünellerin boyu kadar… Neyse…
Bakýn, 15 Temmuz sonrasýnda her yere saldýrýyor, bir adým ilerleyemiyor.Ýran ve Venezuela halklarýný bir kez daha kutluyorum!..
Ýran, son derece akýllý bir manevra ile önce Ýngiltere’ye sardýrdý, devamýnda Lübnan’ýn güneyindeki Hizbullah mevzilerine uzun menzilli füze yýðdý…
Emperyalizm bu dilden anlar…
Uzlaþarak, ortak devriye atarak falan bir yere varamazsýnýz…
Anti-emperyalist mücadele günü geldiðinde boþ mide dolu silah demektir. (Sayýn Baþkan, önemsemeyin bunlarýn ekonomik þantajlarýný, önemsedikçe üzerinize gelirler, bilin.)
Milletin tam baðýmsýzlýðý, yeni-sömürgeciliðe karþý direniþi çarýk giymemizi gerektirirse, onu da giyer yürüyebildiðimiz kadar yürürüz…
Ne yapacaðýz?
Ümmet coðrafyasýný kan götürüyor, Siyonist, Filistin topraðýný ilhak etmekten söz ediyor, seyir mi edeceðiz?..
Ne iþimiz var oralarda diyenlerin lafýna baksak, 10 yýl sonra Gaziantep, Þanlýurfa hatta Diyarbakýr’ýn kapýsýna dayanacaklar, bu milletin beyni bulanmýþýna nasýl anlatalým?
Diyarbakýr’da ana evladýnýn peþine düþmüþ, görmezden gelme gibi bir ruh hali içinde yaþýyorlar, nasýl bir alçak iklimdir bu, emperyalizmin gönüllü metresi olma halidir?..
Bak, Latin Amerika’nýn anti-emperyalist delikanlýsý Venezuela, Amerika’nýn ucuz metresi Kolombiya’ya karþý silaha sarýlmak üzere, bu olduðunda karþýsýnda “koskoca”(!) Amerika’yý bulacak bilmiyor mu, biliyor, demek 35 milyon Venezuelalý, týpký Türk milletinin çoðunluðu gibi “ya olacaðýz, ya öleceðiz” diyor…
HDP ile ittifak içinde giderek SHP’lileþen CHP’liler, kurucularýnýn adýný unutmuþ olabilirler, hatýrlatalým, bu söz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Ya istiklal, ya ölüm” emrinin günümüzdeki devamýdýr.
Babacan’ýn partisi falan geçiniz, sokakta karþýlýðý olmayan siyaset mühendisliklerinden bir cacýk olmaz ama bugünden söyleyelim, tarihe de not düþmüþ olalým, asýl kavga CHP ve Millet Ýttifaký denilen zorlama mutabakatta çýkacak…
CHP’nin bu kadrolarý partiyi, HDP ile birlikte SHP’lileþtirirken, Kuvvayý Milliye, mutlaka Gazi’nin ayak izlerini takip eden yeni partisini en kýsa zamanda kuracaktýr.
CHP-HDP ittifaký da zaten Ýyi Parti’nin tabanda ve tavanda Devlet Bahçeli ile buluþmasýna neden olacaktýr.
Niye? Gerçek Atatürkçüler, “teröristle kucaklaþma rezilliðine” katlanamaz, gerçek milliyetçiler de Bahçeli’nin devlet adamlýðýný çiðneyip geçemez.
Bahçeli’nin Süleyman Özýþýk’a söylediði “Sayýn Cumhurbaþkaný'nýn düþmesi, milletin devletin düþmesi anlamýna geldiði için yanýndayým" lafý, beka mücadelesi veren bir milletin milli kimlik taþýyan liderliðe sahip olmasýnýn önemini gösterir…
Baþa dönelim, yani emperyalizmin çaresizliðine…
Ýþte, John Bolton da tüm o þahin fikirleri ve Siyonist sözcülüðü ile çekti gitti. Ona býraksan Ýran ve Venezuela’yý bombalayacak, Türkiye’ye en sert ekonomik ablukalarý hatta askeri kuþatmalarý yapacaktý…
Donald Trump hadi caným dedi, iþin ucu tabii ki, Filistin topraklarýný ilhak etmekten söz eden Ýsrail’in faþist baþbakaný Netanyahu’ya kadar uzandý…
Bolton’un gidiþi, siyonizmin yenilgisi, üç ayrý zeminde anti-emperyalist direniþi sürdüren Türkiye, Ýran ve Venezuela’nýn da baþarýsýdýr…
Trump’ýn maçasý yemedi…
Burada biter mi, bitmez, sonuna kadar alarmdayýz!..
Artýk son dönemeçteyiz…
Fýrat’ýn doðusundan davet var, tarih bu milleti bekliyor…
