En büyük Cim-Bom

Galatasaraylý futbolcularýn, dördüncü yýldýzý taktýktan ve muhteþem þampiyonluk þölenini yaþadýktan sonra, bu rehavetle Bursaspor gibi bir rakibe karþý kupa finalinde ne yapacaðý merak konusuydu. Yýldýz farký, kupanýn sahibini belirledi.

Hamza sahaya, mecburi eksiklerin dýþýnda ideal kadrosunu sürdü. Muslera ve Chedjou’nun, bu takýmýn temel direkleri arasýnda ve savunma kurgusunda en önemli taþlarý oluþturduðunu düþünürsek; Bursaspor gibi etkili hücum silahlarý olan bir takýma karþý defansýn nasýl oynayacaðý belirsizdi.

Hakan Balta, tecrübesiyle Chedjou’nun yokluðunu aratmadý. Daha önceki maçlarda taraftara saç-baþ yolduran Sinan Bolat ise Muslera gibi dünya çapýnda bir kalecinin boþluðunu elinden geldiðince doldurmaya çalýþtý. Galatasaray’ýn en büyük yýldýzý Sneijder, sahada yoktu. Zaten o biraz oynasa, maç çok daha farklý biterdi. Selçuk, yýllardýr birlikte oynadýðý Burak’a goller attýrarak, gecenin kahramanlarýndan biri oldu.

Melo’nun takýmdan ayrýlýp ayrýlmayacaðý belirsiz. Ama sanki dün akþam “Ben burada yapacaðýmý yaptým. Gitmek istiyorum” havasýndaydý. Henüz ilk dakikada sarý kartý da yedikten sonra fazla verimli olamadý.

Sabri, zaten savunma özelliði fazla olmayan bir oyuncu. Dün bu yönünde de eksikler sergileyince, Bursaspor bu kanattan çok atak geliþtirdi. Ama Fernandao baþta olmak üzere çok etkili forvetlere sahip olduklarý halde; Brezilyalý santrforlarýnýn dýþýnda bitirici vuruþ yapacak oyuncularý fazla olmayýnca, kaderine razý oldu.

Galatasaray camiasý, Prandelli yönetiminde facia gibi baþladýðý sezonda belki de rüyada bile göremeyeceði baþarýlarla sezonu kapattý. Hem lig þampiyonluðu ve dördüncü yýldýz, hem de Bursaspor gibi bir rakip karþýsýnda alýnan Türkiye Kupasý... Tarihi bir sezonu geride býraktý Sarý-Kýrmýzýlýlar. Ve en çalkantýlý dönemlerinde bile neler yapabileceðini; neden Türkiye’nin en büyüðü olduðunu bir kez daha kanýtladý.

Baþta Hamza hoca olmak üzere, bu baþarýlarda emeði geçen herkesi tek tek kutlamak lazým.

Þimdi yeni yönetimin önünde çok zor bir süreç var. Çifte kupalý bir takýma seviye atlatmak, Avrupa’da baþarýya aç taraftarý doyurmak, onlar için hiç kolay olmayacak.