Çok açýk ve net: Þu sýralar dikkate alýnmasý gereken en büyük risk, yargýda, silahlý kuvvetlerde ve üniversitelerde muhafazakar bilinen kadrolarýn “FETÖ mensubu” yaftasýyla tasfiye edilmesi ve özellikle Doðu Perinçek’in uzantýlarýna alan açýlmasýdýr.
“FETÖ/PDY” yapýlanmasýnýn, devlet bünyesindeki özel kadrolaþmalarý en çetin biçimde gündeme getirdiði bir vakýa. Son darbe giriþimi, bu yapýlarýn tasfiye edilmesini de kaçýnýlmaz hale getirmiþ bulunuyor.
Ve bütün devlette bir tasfiye süreci iþliyor.
Peki nasýl iþliyor bu tasfiye süreci?
Ýþte buna bakmak lazým.
Bir bilgi:
Silahlý Kuvvetlerde hala bir subayýn dosyasýnda “Dini içerikli toplantýlara katýlýr” notuna yer veriliyor. Bu, sözümona FETÖ yapýlanmasý karþýsýndaki duyarlýlýðýn uzantýsý. Ama böyle bir notun, pekala herhangi bir dindar insan için negatif not niteliðine dönüþmesi kaçýnýlmaz.
FETÖ hadisesi, mesela silahlý kuvvetler bünyesindeki tasfiyelerin, arkadan gelene “yer açma” projesinin uzantýsý olduðunu ortaya koymuþtur. Peki diyelim FETÖ tasfiye edildi, sonra ne olacak? Kimin yerine kim geçecek ve yeni komuta kademeleri nasýl þekillenecek?
Benzeri bir durumun yargýda ve üniversite camiasýnda söz konusu olduðuna dair bilgiler geliyor.
Mesela çok sýcak bir bilgi: Bir rektör adayý, kendisini tanýyorum, birileri de onu tasfiye etmek istiyor, hakkýnda soruþturma açtýrmýþlar, “FETÖ’cü suçlamasý” ile. Hayýr, asla hiçbir baðlantýsý yok, ama dindar bir insan. Daha önce yazdým, “FETÖ’cüler” dindar insanlar arasýnda aranýyor. Bu da çok kolaylýkla 28 Þubat mantýðý bir süreci devreye sokabiliyor. Soruþturma ile bu rektör adayýnýn önünü kesmiþ oluyorsunuz, daha sonra tertemiz çýksanýz ne yazar?
Yargýda benzeri bir durum var: FETÖ’nün yargý yapýlanmasý da, “alan açma operasyonlarý” ile ilerledi. Þimdi onlar tasfiye edildi, ve yerlerine yeni insanlar gelecek. Kimler gelecek? Deniyor ki, üç grup var yargýda. FETÖ baðlantýsý olmayan hani deyim yerindeyse namazýnda - niyazýnda sade dindarlar, MHP’liler ve sol grup. Sol grup içinde de Perinçek ekolünün etkin olduðu ifade ediliyor. Perinçek ekolünün son dönemde özel hükümet yanlýsý tavýrlarýnýn “Düðün deðil bayram deðil” niteliðinde bir davranýþ olduðu kanaati yargý çevrelerinde hakim düþünce.
Þu sýralar görsel medyadaki haber programlarý neredeyse eski Ergenekon dünyasýnýn “iltisaklý” isimlerin istilasýna uðramýþ durumda.
Çaðrýlanlara, -görsel medya yelpazesi de karmakarýþýk olmuþ durumda- FETÖ baðlamýnda hep, muhafazakar insanlarýn varlýðý sorgulattýrýlýyor.
Yapýlmak istenen, Ak Parti’ye, kendi eliyle kendi sosyal tabanýný tasfiye ettirmek ve devlet kadrolarýný, çok kolaylýkla yeni bir paralel yapý oluþturma riski taþýyan, üstelik ideolojik bakýmdan yüzde yüz Ak Parti karþýtý gruplarla doldurmak.
Þöyle bir sorun var:
Perinçek grubu, yargýda, özellikle istihbarat çevrelerinde, üniversitelerde ne kadar etkinliðe sahip? Ýstihbarat çevrelerindeki etkinliðini, mesela muhafazakar kadrolarýn fiþlenmesi için ne ölçüde kullanmaktadýr? Ve bir takým kimseler için soruþturma açtýrma giriþimlerinde etkileri nedir?
Ak Parti’nin en önemli sorunu, kendisinin yetiþmiþ, belli baþlý devlet kadrolarýný bile dolduracak ekibe sahip olmamasý. Bu kadrolarý mevcut ekiplerle doldurmaya çalýþtýðýnýzda da, paralel yapýlar doðuyor. FETÖ’nün fesada bulaþmasý Ak Parti’nin karþý karþýya kaldýðý en dramatik olay. Þimdi bu dramatik zeminde, Ak Parti’ye devlette kadro tanzimi noktasýnda baþka yanlýþlar yaptýrýlmak isteniyor.
Demem þu ki, tasfiyelerde kantarýn topuzunun kaçmasý duyarlýlýðý ne kadar önemli ise, yeni kadro tanziminde baþka paralel yapýlar, özellikle sol kadrolaþmalar oluþmasý da ondan daha fazla duyarlýlýk gösterilmesi gereken bir meseledir.
Devletin içerden çürütülmemesi ve üç-beþ yýl sonra yeni 17/25 Aralýk sendromlarý yaþanmamasý için...