En büyük yasa merhamet

Ey Ýnsanlar!
 
Merhametsizliðin giderek arttýðý bir dünyada yaþýyoruz. Dünyanýn pek çok bölgesinde yaþanan ve tüm insanlýðýn gözleri önünde cereyan eden savaþlar, terör olaylarý, þiddet, baský ve tahakkümler, çevrenin bilinçsizce tahribi insanlýðý gitgide bir þiddet sarmalýna sürüklüyor. Özünde þefkat ve merhameti barýndýran, daha dünyaya geldiðinde en az anne sütü kadar þefkat ve merhamete muhtaç olan insan, kendinden uzaklaþýyor, fýtratýna yabancýlaþýyor. Kuþkusuz bu durum günümüz insanýný tedirgin ediyor, insanlarýn günlük hayatlarýný rahatça yaþamalarýna ve neredeyse hiç tedirgin olmadan sokaða çýkmalarýna fýrsat vermiyor. Yaþanan bu acý tablo, þefkat ve merhameti yeniden kuþanmayý ve özümüzde var olan merhamet duygusunu tekrar ele almayý ve tabir yerindeyse bir merhamet seferberliðinde bulunmayý gerekli kýlýyor.
 
Kur’an þöyle buyuruyor..
Allah’ýn lütuf ve rahmeti sizin üzerinize olmasaydý ve Allah çok esirgeyici ve çok merhametli olmasaydý haliniz nice olurdu?” buyrulmuþtur.
 
Annenin evladý üzerinde titreyip þefkatle baðrýna basmasýndan, hayvanlarýn yavrularýna olan düþkünlüðüne varýncaya kadar hepsi, Cenab-ý Hakk’ýn bahþettiði þefkat ve merhamet sayesindedir. Ýhsan ettiði sayýsýz nimetlere ve emrine verdiði nihayetsiz lütuflara raðmen kendisini tanýyýp iman etmeyen veya isyan eden kullarýna ikramda bulunmaya devam edip onlarýn rýzýklarýný kesmeyip havasýz, susuz ve nimetsiz býrakmamasý da yine O’nun engin rahmetinin ve merhametinin bir sonucudur.
 
Allah’ýn rahmeti her þeyi kuþatmýþtýr. Âlemlere rahmet olarak gönderilen, sevgili Peygamberimiz de insanlýðýn hasret kaldýðý merhameti, sadece insanlara deðil, hayvanlara, bitkilere, canlý cansýz her þeye karþý göstermiþ ve “Merhamet etmeyene, merhamet edilmez.” buyurarak herkesin þefkat ve merhamete muhtaç olduðunu, merhamet arayanlarýn öncelikle kendilerinin merhametli olmalarý gerektiðini hatýrlatmýþtýr. Ýnsanlarýn hemcinslerine ve diðer canlý cansýz varlýklara karþý þefkat ve merhametle davranmalarýný tavsiye eden ayet ve hadisler, Ýslam’ýn bir rahmet ahlaký ve merhamet medeniyeti olduðunu göstermektedir.
Toplumsal barýþý, huzur ve kardeþliði yeniden inþa etmenin yolu; insanlýðýn benlik duygusundan sýyrýlarak sevgi, þefkat ve merhamet duygusunu içine sindirmesinden ve merhameti yaþayan bir deðere dönüþtürmekten geçmektedir.  Anadolu’nun gönül insanlarýnýn “Ýncinsen de incitme”,Sözlerine kulak vermek, bugün toplum olarak belki de en fazla muhtaç olduðumuz hususlardan biridir.
 
Ey Allah’ýn kullarý
 
Üstad Necip Fazýl bakýn ne diyor“
 
Merhamet… Hava gibi, su gibi muhtaç olduðumuz iksir… Baþ aþaðý bir cemiyeti, baþ yukarý edecek bir kudret… Göklerin merhametle dolu olduðuna inanýyorum. Bizse nefsimizin beton çatýsýný tepemize dikmiþ, yaþamayý öldürüyoruz. Merhamet… Âlem bu temel üzerinde. Eðer topraða, tohuma hatta kire, lekeye merhamet olsaydý, su olur muydu? Rengi merhamet, sesi merhamet, pýrýltý þýrýltý su… Ne duruyorsunuz? Sökün sahte su borularýný. Ev ev merhamet þebekesi kurun! Tepelerinizdeki çatýlarý da yýkýn! Göklerle temasa geçin!” sözlerini yeniden düþünmeye ihtiyacýmýz var.
 
Basiret gözü görmeyen, mana cihetine karþý kör, merhamet yoksulu günümüz insanlarýnýn elinden tutacak, yol gösterecek, ayaðý tökezlemeden selametle onlarý menzil-i maksuda götürecek bir rehbere ihtiyaçlarý vardýr. Ýþte o rehber, Allah’ýn insanlýða merhamet modeli olarak sunduðu Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s.)’dýr. Onun yöntemidir. Onun emirleridir. O âlemlere rahmet, takva ehline önder ve insanlýða rehberdir. Ýnsanlýk onun elini tutup ardýndan yürüdükçe onun sunduðu merhamet ikliminde aradýðý huzur ve mutluluða erecektir.
 
Mekke’deki cahiliye toplumunu medeni hâle getiren ve onlarý þiddet sarmalýndan kurtarýp merhametle buluþturan Yüce Peygamberimiz’in en önemli vasfý rahmet elçisi vasfýyla yüksek bir merhamete sahip olmasýdýr. Ondaki bu duygu, þiddetin her türlüsünün egemen olduðu cahiliye insanýný rahmet yaðmurlarý gibi þiddet tortularýndan yýkayýp arýndýrmýþtýr.
 
Özetle;
Beden nasýl  nefese ihtiyac duyarsa toplumunda merhamete ihtiyacý vardýr. Bilip amel edenlerden olalým.
 
Þüphesiz ki Allah iyiliði adaleti akrabaya yardýmý emreder hayasýzlýðý azgýnlýðý ve haddi aþmayýda yasaklar O düþünüp tutasýnýz diye size öðüt verir. Cuma günkü yazýlarýmýzý Cuma hutbesi þeklinde yazma konusunda bir kararýmýz oluþtu. Umarým karþýlýk bulur.