Allah'ým beni duyuyorsun bunu bilmektir tesellim.
Zalimlerin henüz çalmadýðý kapý önünde bir toprakta,
Üç yetim bir zeytin bir Aksa gölgesinde yaþamaktý niyetim.
Astýðým kururdu, ektiðim büyürdü, yaktýðým ýsýtýrdý
Üç yetimlik kumaþ kestirip, bir hüzünden diktiðim elbiseler olurdu.
Kuþlarý severdi Ýsmail yaprak toplayýp yuva yapmayý
Beni güldürmeyi severdi.
Kardeþlerini bulup
Bombalardan kaçmayý öðretmeyi severdi.
Doymasa da tokum demeyi,
Zeytin aðacýmýzdan haber vermeyi,
Rýzkýn Allah'tan geldiðini hatýrlatmayý severdi.
Allah'ým beni duyuyorsun bunu bilmektir tesellim,
Soruyorum baðýþla
Þimdi neredeler?
Þimdi neredeler Allah'ým...
...
En diri ölüleriz. Ýzledikçe ölüyorlar...
Dünya ne kadar eksildiklerini deðil fazlalýk olduklarýný konuþan zalimlere dönüyor. Eþikler yok kanlý beþikler var. 400 gün... 400 gün pencerelerden ölüleri sarkan kýz çocuklarýna arþ eðildi, biz hala burun büken sývýþýklara, çakal kostümüyle cadý bayramý dikizleyen mintanlý danalara Gazze'yi anlatmaya çalýþýyoruz. Allah bin belanýzý versin bir tanesi sekmesin, hedefi ýskalamasýn. Denge yapanýn dengesi bozulsun, tarafsýzým diyenin en korunaklý tarafý Demir Kubbeyle beraber yamulsun.
Çiçekten böcekten konuþan eðimli marazilerin, çýtýr gevreklerin, sahil terliklerinin süt limanlarýna en zalim dalga vursun.
Ýþgalin ilk günlerinde,
Hamas'a neyine güveniyorsun diye soran bir tane kibirli oralet bardaðý vardý. Sanki dünürüyle tartýþýyor gibi konuþan siyasi cüruf! Baklava tepsisine yayýlýr gibi konuþan kavruk!
Ne oldu 400 gün oldu çorabýnla beraber sesin de mi kaçtý,
Kalaycý ibriði gibi saklan
Lazým olmadýðýnda çýk!
En çok bana soracaksýncý jüri nazlýsý köçek!
Ýçsiz kabak çekirdeði gibi tükürüðe yapýþmayý biliyorsun.
Çýkýp katliam var desene!
Bebeklerin baþý yok, çocuklarýn baðýrsaklarý deþildi desene...
55 bin insan yok.
Karnýndan kim konuþuyorsa dünyadan dýþarý çýksýn!
O siyasi rendede
Çenesini kapasýn...
Açýnca sinek ilacý yetiþtiremiyoruz...