Maça özgüvenli baþlayýþ, gücünü erken kabul ettirme stratejisi ve çabuk sonuç arama isteði ile; Beþiktaþ’ýn bu üçlüyü deplasmanda ilk kez biraraya getirdiði maça giriþ temposu, erken sonuç verdi. Takým gibi takým olma görüntüsünü perçinleyen dayanýþma/yardýmlaþma/birlikte hareket etme ortak deðerleri, bir þampiyon adayýna yakýþan olgunluktaydý. Üstelik bütün bu becerilerini, profesyonel bir soðukkanlýlýkla taçlandýrýyordu. 20 dakika içinde gelen iki gol, hiçbir rastlantýya/þansa/fýrsata dayanmadan bilinçle oluþtu.
Tek eksik, temponun çok yüksek ya da ideal olmamasýyla sýnýrlý kaldý. Onun dýþýnda, her þey; övgüyü hakeden bir sürecin parçasýydý.
***
Devre arasýna 2-0 gibi net bir skorla giriþ, belki mümkün olmayabilirdi. Ama onda da, Fabri’nin iki önemli pozisyondaki kritik kurtarýþlarý, önleyici etki oldu. Birini de, (Pozisyon kalecisine ulaþmadan) Medel engelledi.
Anlayacaðýnýz Beþiktaþ; topyekun ve toplam süre, ilk yarýnýn tek hakim tarafýydý. Babel dýþýnda; gösteriþli oynayaný olmadan, akýllý ve etkili oluyordu. Takým oyunu budur.
***
Ýkinci yarý, gene Beþiktaþ’ýn oturmuþ düzeni baþladý ve gol gene erken geldi. Dördüncüsü direkten döndü. Sistem, elektronik bir þaþmazlýkla iþliyordu.
Akhisar, geçen haftaki aðýr yenilginin manevi ezikliði altýnda; geçmiþten bildiðimiz etktili oyun kývamýnda deðildi. Onlarýn böye olmasý farký getirdi. Ama iyi olsalardý dahi, 3 puaný alacak tarafýn Beþiktaþ olacaðý zaten belliydi.
Skorun 3-0 olmasýndan sonra, Beþiktaþ hafiften çözülünce; Akhisar biraz diklense de, sonuç almaya gücü yetmedi. Þampiyon adayý yara almadan yoluna devam ediyor.
