Bu ay üzerinde anlaþmaya varýlan Ýspanyol kurtarma planý o kadar çok kýsýtlama ve uyarýlarla geldi ki, daha büyük bir þeyin baþlangýcý olarak algýlanmadýðýndan piyasalar, en hafif tabirle mutsuz. Son zamanlarda Ýrlanda tahvillerine duyulan ilginin nasýl bu ülkenin bankalarýnýn kurtuluþunun tüm Avrupa’da yinelenebileceðine dair umutlar gösterdiðini izlemek de bence ilginçti, bu umutlar daðýlýnca geçti gitti. Peki, tam anlamýyla kriz ne zaman patlar? Söylemesi zor. En azýndan bazý iþaretler piyasalarýn hemen olmasa dahi, en kötü senaryoyu beklediklerini gösteriyor.
Duruma bakýlýrsa, Dornbusch yasasýnýn nasýl iþlediðini göreceðiz. Merhum ekonomist Rudi Dornbusch, 1995 yýlýndaki bir röportajda Meksika ekonomik krizine dair þunlarý söylemiþti: “Krizin gelmesi sandýðýnýzdan daha uzun sürer ve zamaný geldiðinde düþündüðünüzden çok daha hýzlý gerçekleþir. Meksika’da da aynen böyle oldu; sonsuz gibi süren bir zaman aldý ve bir gecede oluverdi.”
Ah Rudi’nin hâlâ bizimle olmasýný nasýl da isterdim. Çok iyi bildiði bir durum bu ve aklýbaþýnda insanlar için gerçekten önemli bir sözcü olurdu.
Business Insider dergisindeki ‘Dünya bir Dýþ Borç Krizinde Olacaklarýn Tam Tersini Yaþýyor’ adlý makaleyi malumun ilaný diye okumuþtum ki, sonradan yorumlarý fark ettim.
15 Temmuz günü internet sitesine koyulan makalenin yazarý yardýmcý editör Joe Weisenthal bazý Euro Bölgesi ülkelerinin haricinde dýþ borç getirilerinin 2007’den bu yana düþmekte olduðuna dair bilinen saptamayý yapmýþ; yatýrýmcýlar dýþ borç satýn almaya koþuyorlar, ondan kaçtýklarý yok. Bu sezginin tarifinin genel geçer bakýþtan farklý olmasýna biraz þaþýrmýþtým; sanýrým bu genel geçer deyince ne anladýðýmýza göre deðiþir. Ancak birçok ampirik kanýta dayanarak da biliyoruz ki; þu anda yaþadýðýmýz durum, çok yaygýn bir þekilde özel sektörün borçlarýnýn hafifletilmesi surecinin kamu açýklarýyla sonuçlanmasý ve tasarruf fazlasý nedeniyle faiz oranlarýnýn düþük seyretmesi durumudur.
Ayný zamanda güvenli yatýrým araçlarýna dair deðinmekte tereddüt ettiðim birçok tartýþma var. Bu tartýþmalar bankalarýn araþtýrma bölümlerinin, akademinin, Financial Times’ýn Alphaville blog’unun ve diðer birçok platformun güncel konusu. Bu nedenle Weisenthal’in söyledikleri bana pek de radikal gelmedi. Ancak bu yorumlar sadece yorumcularýn uzlaþamadýðýný göstermiyor, ayný zamanda Weisenthal’i uzaylý gibi de gösteriyor. Kýsa zamanda büyük bir kamu açýðý krizinin yanýnda Zimbabwe stilinde enflasyon yaþayabileceðimiz öngörüsünün çýlgýn ve komik olduðunu düþünüyorlar.
Ve biliyorum ki bunu düþünenler sadece Business Insider grubu yorumcularý deðil; ayný zamanda finansal haberleri, bloglar’ý haberleri takip eden birçok kiþi, kamu açýklarýnýn ve enflasyonun ne kadar fena olduðunu iddia eden entelektüel çevreden. Yýllarca ardý ardýna düsen faizler ve yükselmeyen enflasyonun bu tür insanlara neye mal olduðunu görmemek durumu deðiþtirmiyor.
Bu ilginç bir fenomen. Bence sadece saðcýlarýn her zamanki propaganda çabasýnýn bir sonucu da deðil. Pratikte yanlýþ olduðu ne kadar ve her ne sýklýkla anlaþýlmýþ olsa da bu ‘Kamu açýðý! Enflasyon’ hikayesi birçok insana göre makul ve ‘herkes simultane olarak gelirinden az harcama yapamaz, hesaplar birbirini tutmalý’ argümanýna karþý da oldukça dirençli görünüyor.
Neler oluyor? Bazý fikirlerim ilerideki dönemlerde dile getirmeye çalýþacaðým. Ancak ayný zamanda bu kafa yapýsýnýn kendi kendini güçlendirmesi de söz konusu çünkü Weisenthal gibiler islerin böyle olmadýðýný iddia edip þok yaratana kadar finansal medyanýn tüketicileri bunlarý duymak istiyor ve tedarikçileri bunlarý anlatarak ihtiyaçlarý karþýlýyor.
Neyse, politika tartýþmalarýmýzý kirleten konulardan biri olan bu fenomeni çözmemiz gerektiðini düþünüyorum.
Arka plan: KRÝZ
Ýspanya’nýn Ýkilemi
Euro’yu resmi para birimi olarak kullanan 17 ülkenin ekonomi bakanlarý, emlak piyasasýnýn çökmesiyle zor durumda kalan Ýspanya’nýn bankacýlýk sektörünü kurtarmak için 20 Temmuz’da uzlaþmaya vardýlar.
Anlaþmaya göre, Avrupa Birliði, Ýspanyol bankalarý ihtiyaç duydukça toplamda 100 milyar Euro’ya kadar kredi açacak ve bu kurtarma borçlarý devletin daha da borçlanmasýný önlemek için doðrudan bankalara verilecek. Bankalarýn bilançolarýna destek olmak için toplamda yaklaþýk 200 milyar Euro eden ‘zehirli varlýk’ bir ajansa (Associated Press’ten Daniel Woods’un tanýmýyla ‘nihayetinde bir kötü bankaya’) devredilip sonra satýlacak.
Bazý politikacýlar bu hareketi Ýspanya adýna doðru yönde atýlmýþ bir adým olarak niteleyip beðeniyle karþýladýlarsa da küresel piyasalarýn tepkisi olumlu olmadý ve Euro iki yýldan beri geldiði en düþük seviyeyi gördü. Pek çok ekonomistin ortak görüþüne göre bu durum Ýspanyol devletinin ayrý bir kurtarma planýna ihtiyaç duyacaðý yönündeki endiþelere iþaret ediyor. Bu endiþeler yoðun borç altýndaki Valencia ilinin bu ay Madrid’den mali yardým isteyeceðini açýklamasýyla kuvvetlendiler. Londra’dan Monument Securities stratejisti Marc Ostwald, Bloomberg’e “Euro Bölgesi’nin en büyük kurnazlýðý ve blöfü her zaman sorunu yarýna erteleyebilmesi oldu ama bu artýk geçerli bir strateji deðil. Bir kýrýlma noktasýna yaklaþýyoruz” dedi. Ýspanya üç yýl içerisindeki ikinci resesyonunu yaþýyor. Sorunlu ülkeler olan Ýspanya ve Ýtalya gibilerinde faiz oranlarý görülmedik artýþlar gösterirken, getiriler Danimarka ve Almanya gibi ülkelerde eksiye düþtüler. “Avrupalý yatýrýmcýlarýn getiriler negatifteyken paralarýný iki seneliðine hareketsiz býrakmaya razý olmalarý Euro Bölgesi’nin her an parçalanmak üzere olduðu korkusuna dair açýk bir sinyal” Financial Times’ta 19 Temmuz günü yayýmlanan makalesinde yorumcu Michael Mackenzie böyle demiþ.
Romney baþarýsýz politikalara oynuyor
Romney apolojistlerinin yazýp çizdiklerinde bir þüphecilik havasý hakim. Büyülü sözcüklerin, yani kapitalizm, serbest piyasa ve istihdam yaratanlar gibi laflarýn eleþtirileri dindiremediðine inanamýyor gibiler. Dedikleri þey þu deðil miydi zaten, Mitt Romney son 30 yýldýr ne standartsa onu yapýyordu hani?
Aslýna bakarsanýz, tavrýnýn ne kadar standart olduðunu bilmiyoruz ve vergi iadelerini görünceye dek de bilemeyeceðiz ki bu asla gerçekleþmeyebilir (orada gerçekten büyük bir bomba saklý olmalý). Her neyse, son 30 yýldýr bir Gordon Gekko ekonomimiz olduðu gerçeði onu mazur kýlmýyor.
O 30 yýla dair birkaç tablo daha mevcut. Ücret duraðanlýðý üzerine olaný bu sayfada görüyorsunuz. Ýkincisi de emlak borçlarýndaki dramatik yükseliþi gösteriyor ki, çoðumuz sürmekte olan ekonomik bunalýmýn temelinde bunun yattýðýný düþünüyoruz. Ýkinci tablodaki emlak borcuna gayrýsafi milli hasýlanýn bir yüzdesi olalarak bakýn. Bu sorunlu performans için ne yapýlmalý diye sorabilirsiniz. Baþkan Obama hafif yükseltici tedbirler öneriyor; en azýndan iþçilerin saðlýk sigortasý olmasýný saðlayacak ve mali durumlarýný az daha iyileþtirecek bir reform. Romney ise bizi bugünkü duruma getiren politikalara hýz vermek istiyor: zenginlerin vergilerinden daha da çok kýsarken daha da az mali denetim ve düzenleme. Avukatlýðýný yapmakla meþgul kimseler de bu bakýþ açýsýndaki dehanýn sorgulanýyor olmasýndan dolayý þaþkýnlar.
Ayrýlmak ve Bölünmek
Beklendiði üzere Romney, Bain Capital geçmiþi ve gizli vergi iadelerini sorgulayan Obama’yý ‘kapitalizme saldýrmak’ ve ‘Amerika’yý bölmek’ ile suçluyor. Böyle þeylere alýþkýnýz, çoðumuz Baþkan George W. Bush’a getirilen en ufak eleþtirinin nasýl vatan hainliði ile damgalandýðýný hatýrlarýz. Eðer yanýlmýyorsam internet (.com) balonu patladýðýnda Wall Street, borsayý eleþtirmenin serbest piyasaya inanmamak olduðunu savunuyordu.
Romney’in yaptýðý þu bakýmdan faklý, o iki türlü de kazanmak istiyor. Hem iþ kariyerinden ve baþarýlarýndan gurur duyduðunu ifade etsin hem de biz halen CEO olduðu üç yýllýk bir dönemde Bain’in faaliyetleriyle hiçbir alakasý olmadýðýna inanalým. Vergi iadesi kayýtlarýný görmemize bu kadar karþý oluþu mevcut servetini nasýl kazandýðýna dair çok þey söylüyor. Bu inadýna dair iki teori var: Birine göre bir veya daha çok yýlda sýfýr gelir beyan etti ve diðerine göreyse 2009 yýlýnda o kadar çok para kazandý ki, piyasayý batýrdý. Hangisi doðru, belki de hiçbir zaman öðrenemeyeceðiz.
Her neyse, Amerika’yý gerçekten bölen þeyin ne olduðunu unutmayalým: yükselen dalganýn artýk tüm tekneleri taþýmadýðý gerçeði. Genel ekonomik büyüme ve tipik Amerikan ailesinin serveti arasýnda dramatik bir ayrýlýk yaþanýyor. Gelir eþitsizliði ve buna denk olarak çoðu Amerikalý’nýn artan verimlilikten yararlanamýyor olmasýnýn sorun teþkil ettiklerini söylemek ‘kapitalizme saldýrmak’ deðildir. Peki, ne yapýlabilir? Düþünelim; mesela zenginlere biraz daha çok vergi ödemelerini söyleyebilir ve güvenlik aðýný güçlendirebilirsiniz. Obama’nýn vaadi aslýnda bu ama Romney tam tersini yapmak istiyor. Yani, Romney onun gibi insanlarýn baþarýlarýný kutlamamýzý istiyor. O baþarýlarýn sýradan insanlar ve ailelerine bir fayda saðlamamasý þöyle dursun, savunduðu politikalarýn þanslý azýnlýk ve geriye kalan herkes arasýndaki uçurumu daha da derinleþtireceði açýk olmasýna raðmen. Sonra bir de kalkmýþ Obama’ya diyor ki, sen Amerika’yý bölüyorsun.