FETÖ’nün 15 Temmuz darbe giriþiminin merkezi, Ankara’daki Akýncý Üssü’ydü. 15-16 Temmuz’da bu merkezdeki faaliyetlerle ilgili 486 sanýklý dava salý günü baþladý.
15 Temmuz darbe giriþimini, diðer darbelerden ayýran en önemli özellik, sivillerin yönetiminde olmasýydý. Bu siviller; Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Harun Biniþ, Nurettin Oruç ve Hakan Çiçek.
Bunlarýn beþi de 16 Temmuz’da üs yakýnlarýnda yakalandýlar ve ayný yalan ifadeyi verdiler: “Tarla bakmaya gelmiþtik…” (Adil Öksüz firar ettirildi.)
Darbe giriþiminin Akýncý Üssü’nde siviller tarafýndan yönetildiðinin en önemli kanýtlarýndan biri, üs civarýnda yakalanma, ikincisi üs içinde bu sivillerin görüntülerinin olmasý, üçüncüsü de bunlarýn darbeden önce ABD’ye gidip gelmesidir.
Birinci yalan, "tarla bakmaya gelmiþtik", ikinci yalan, "o görüntülerdekiler biz deðiliz." Öyle ki dün mahkemede Kemal Batmaz bilirkiþi raporlarýna raðmen "görüntüdeki ben deðilim" diyerek herkesin aklýyla alay etti.
Üçüncü yalan da “darbe giriþimine yakýn ABD’ye gittik ama Pensilvanya’ya gitmedik" yalanýdýr.
Ýddianameye göre, 2016 yýlýnda darbe öncesinde þöyle bir trafik var:
Batmaz, 30 Mayýs'ta ABD'ye gidiyor. Çiçek, 19 Haziran’da, Öksüz ile Oruç (Almanya üzerinden) 20 Haziran’da ABD’ye gidiyorlar. Darbe giriþiminden üç hafta önce Batmaz ile Oruç 24 Haziran’da, Öksüz ile Çiçek ise 25 Haziran’da Türkiye’ye dönüyorlar.
En önemlisi ise Öksüz ile Batmaz’ýn darbe giriþiminden dört gün önce 11 Temmuz’da ayný THY uçaðý ile New York’a gidip, ABD’de bir gece kalarak 12 Temmuz’da ayný uçaða binip ertesi günü 13 Temmuz’da Ýstanbul’a dönmeleridir.
Tekrar dönmek üzere burada duralým.
Sanýklar mahkemeye getirilirken en dikkat çekici görüntü, en önde Kemal Batmaz’ýn, arkasýnda da YAÞ üyeliði de yapmýþ, orgeneral üniformasý giymiþ Akýn Öztürk’ün yürümesidir. Bu görüntü aslýnda 15 Temmuz’un izahýdýr.
Kemal Batmaz için "Bu çelimsiz adam mý; Adil Öksüz’le birlikte bir orgeneral, 6 tümgeneral, 18 tuðgeneral, 22 albay, 26 yarbay, 33 binbaþý, 56 yüzbaþý, 62 üsteðmen, 115 teðmeni idare etmiþ” diye düþünmeyin.
O en baþtaki, Fetullah Gülen’dir. Üniformalýlarý idare eden orada F. Gülen’i temsil ettiðine inanýlan, kabullenilen sivillerdir.
Durduðumuz yerden devam edelim. Darbe giriþiminin içinde olanlar (istisnalarý olabilir) Adil Öksüz’le Kemal Batmaz’ýn bir günlüðüne ABD’ye gidip gelmesinin sebebini biliyorlar. O iki “abi”leri, daha önce üzerinde çalýþtýklarý darbe planlarýný F. Gülen’e onaylatýp geldiler.
Dolayýsýyla mehdi belledikleri “kâinat imamý”ndan gelen talimatý yerine getiriyorlar.
Kim bilir hangi rüyalarla, F. Gülen’in hangi hipnoz iksirleri ile iliklerine kadar trans halindeydiler...
Þimdi yargýlama sýrasýnda da yine FETÖ elebaþýnýn Pensilvanya’dan gönderdiði talimatlara uyarak yalan söylüyor, inkâr ediyor ve bir tiyatro oynuyorlar...
Üniformalý sanýklar, Türk Ordusunun bütün deðerlerini kirlettiler. Ýnsan onurunu ayaklar altýna aldýlar. Bir canilik, vahþet sergilediler.
TBMM, Cumhurbaþkanlýðý Külliyesi yakýnýndaki köprülü kavþak ve otopark, Gölbaþý’ndaki Özel Harekât Dairesi Baþkanlýðý ve Havacýlýk Daire Baþkanlýðý, TÜRKSAT tesisleri, Ankara Emniyet Müdürlüðü bombalandý. Sivillere helikopterlerden ateþ açýldý, mermi sýkýldý.
Bunlarý þimdi belgelere, görüntülere raðmen inkâr ediyorlar/edecekler.
Þu üniformalý hainlerin içinden hiç mi biri çýkýp, “Evet biz yaptýk, talimatý da Gülen’den þunlar getirdi” demeyecek? Üniformanýn namusunu hatýrlayacak bir kiþi de mi yok?