Endülüs Müslümanlarýna ne oldu?

Ben Gýrnata diyorum. Grenada'ya bu 2.geliþim. “Þehir unutmaz” diyenler ne kadar haklýymýþ. Malaða üzerinden Medine Vadisi denilen harika yol ile geldiðim þehrin bugünkü mimarisi bile halen Endülüs Müdeccen izlerini taþýyor. 

Uçakta Ýskenderiyeli bir öðretmen hanýmla tanýþtým. “Tarihi kütüphaneniz çok deðerli” deyince, bizim Süleymaniye Kütüphanesi'nden heyecanla bahsetti. Cemile Haným’ýn anne babasý, Malaga'daymýþ. “Moriskolarý biliyor musunuz” dedim. “Böyle bir soydan geliyorum” dedi. 

Galiplerle maðluplar arasýndaki iliþki, devralýnan miras üzerinden sürmeye devam ediyor. Ben Endülüs'ü Chateaubriand'ýn Haçlý takýntýsýna raðmen tutkulu ve saygýlý diliyle okumayý önemserim. Bazen tarih kitaplarýnda bulamayacaðýnýz ince detaylarý edebiyatçýlar verir. Nitekim Chateaubriand'ýn anlattýðýna göre Ýspanyollar, Endülüs'e dair ne varsa yakýp yýkýp, talan ederken bu vandalizmden Müslüman kabristanlarý bile nasibini almýþ. “Ama sýra servilere gelince bu güzelim aðaçlara kýyamadýlar, onlar kesilmedi” diye anlatýr. Bu geliþimde, Grenada'daki tüm servileri tek tek selamladým. Birer hüzün mührü gibi duruyorlar. 

Peki ne oldu nereye gitti Endülüs Müslümanlarý...       

711 yýlýnda Tarýk bin Ziyad kumandasýnda Ýber yarýmadasýna geçen Ýslam fatihleri orada 1492 yýlýna kadar sürecek büyük bir medeniyet inþa ettiler. 1492'den 1614'e kadarsa, kendilerini maðlup eden Ýspanyol yönetimiyle imzaladýklarý vergi kontratlarý çerçevesinde ‘müdeccen’ ismiyle anýlan bir hayatý sürdürdüler. 

Endülüs Müslümanlarý, müdeccen olarak geçirdikleri yaklaþýk 150 yýllýk süreçte tarým, sanat, bilim ve mimarideki birikimlerinden kopmadýlar. Öyle ki kurulmakta olan Ýspanya'ya has mimari, bahçe sanatý, müzik, þiir, eðitim, matematik ve astronomi gibi alanlar, sosyal hayatýn paylaþýlmasýna dair kültür hep Endülüs Müslümanlarýndan tevarüs edildi... Bugünkü Ýspanya sivil mimarisinde bile bu ‘müdeccen’ tarzýn imzasý hakim. Endülüslüler, Ýber yarýmadasýnda belki maðlup oldular ama galiplerini de etkileyen bir baþka süreci tetiklediler. Nitekim tüm Avrupa'daki bilimsel ve sanata dair uyanýþ, Orta Çað sultasýný eleþtiri ve Rönensans akýmýnýn annesi olarak bu Endülüs kültür mayalanmasýný zikredebiliriz.      

1487'de Endülüs Emiri, Osmanlý hanedaný 2. Beyazýt'tan yardým ister. Fakat Osmanlý o dönemde Cem Sultan meselesiyle uðraþmaktadýr. Yine de Kemal Reis komutasýndaki donanma Ýber yarýmadasýna gönderilir. Buradaki mazlum Endülüslüler, Kuzey Afrika ve Ýstanbul'a taþýnýrlar. 

Endülüs’le iliþkimiz Kanuni Sultan Süleyman döneminde de sürer. Bu kez yardým taleplerine Cezayir Emiri Hýzýr (Barbaros) Reis görevlendirilir ve 70 bin Müslüman Cezayir'e geçirilir. Ardýndan Turgut, Piyale ve Salih Reisler de Endülüs seferlerine çýkarlar ve her seferinde mazlum Müslümanlarýn tahliyesi gerçekleþir. 2. Selim ve 1. Ahmet dönemine kadar, Endülüs Müslümanlarýnýn imdat çýðlýklarý Osmanlý'nýn ve Ýstanbul'un kulaklarýndan hiç gitmez.  

Ama din deðiþtirip Hristiyan olduðunu söyleyen gizli gizli Müslümanlýðýný yaþayan kimseler de kalacaktýr Ýspanya'da. Bunlar Moriskolardýr. Bugün hala bir kýsým tarihi evlerin temellerinde, tuz muhafazalara saklanmýþ Kuraný Kerimlere rastlanýyor Ýspanya'da... Sessizce konuþtuðu için, dua ettiði gerekçesiyle gizli Müslüman olduðuna dair hüküm verilip Engizisyon mahkemesinde iþkenceyle öldürülen insanlar var. Çok acýklý olan bu tarih bizlere ibretler vermeli...