Enjeksiyon ücreti derdi...

Geçenlerde fena halde grip olunca İstanbul’un marka hastanelerinden birinin acil servisine gittim. Klasik serum tedavisinden sonra ödeme için sıra beklerken içeri genç bir kadın girdi. Yüzünden canının yandığı çok belliydi. 

Elindeki reçeteyi uzattı, “iğne olmak istiyorum” dedi sonra biraz daha kısık bir sesle “ücreti var mı?” diye sordu. “Var” dedi görevli, “25 lira”, “ilacım yanımda ama” dedi kadın, görevli cevap verdi “Söylediğim zaten enjeksiyon ücreti...” Elindeki cüzdanın fermuarını açtı kadın, içindeki parayı kontrol etti sonra “daha aşağı olmaz mı?” diye sordu.

Görevliye kaş-göz yaptım, biraz uğraşınca anladı, genç kadına hissettirmeden iğnesini yaptırmayı başardık. Bir enjeksiyon parası ödeyerek falan iyi insan olmaz kimse, bu hikayeyi anlattım zira ortada çözülmesi gereken bir aç gözlülük var...

***

O günden beri enjeksiyon ücreti meselesini araştırıyorum. Gündüzler sorunsuz ama özellikle Aile Hekimliği merkezlerinin kapandığı saat 17.00 sonrası için yapılması gerekenler var. Birincisi enjeksiyon için her kurum hatta kurumların farklı hastaneleri farklı fiyat politikaları uyguluyorlar. Mesela İstanbul’da bir hastanede 25 lira olan enjeksiyon mesela Bodrum’da neden 50 lira?

Bu arada 25 liradan daha fazla enjeksiyon ücreti alan hastaneler de var. Mesela bir başka marka hastanede geçen sene 29 lira ödemiş bir arkadaşım. İl Sağlık Müdürlüğü ve SGK’nın internet sitesinde uzun aradım ama net bir sonuç alamadım. Derdi örneklerle açayım:

Diyelim ki aile hekiminiz size sabah-akşam iğne yazdı. Sabah iğnesini oldunuz, akşam iğnesi ne olacak? Devlet hastanelerinin acil servisleri çok yoğun, hatta bazı acil servislerde belirli saatlerde enjeksiyon uygulaması yapılmıyor. Aile hekimliği merkezleri kapalı, varsa yakın çevredeki özel sağlık kuruluşuna gidiyorsunuz ama fahiş bir fiyat ödüyorsunuz, daha önemlisi standart bir ücret yok, varsa da buna uymayan çok.

***

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’yla Edirne’den milletvekili adayı olduğunda BEST FM’de program yapmıştım.

İstanbul’da eğitim aldıktan sonra döndüğü Yunanistan’da doktorluk yaptırılmadığı için kaçak olarak Meriç nehrini geçip Türkiye’ye dönen, dönemin bürokrasisinin 3 yıl vatansız bıraktığı biridir Mehmet Müezzinoğlu. Zorlukları bilir, halka tepeden bakmaz, bu hafta NTV yayınında ilaç kullanım kültürüyle ilgili seçtiği cümlelere bakın, ne demek istediğim daha iyi anlaşılır.

Sağlık’ta çok önemli işler yapılıyor, iş yoğunluğu çok fazla ama özel hastanelerin enjeksiyon ücreti politikası toplumun çok büyük kesiminin karşılaştığı bir sorun ve mutlak el atılmalı...

***

Gelelim işin vatandaş gazeteciliği kısmına... Analizler, düşünürlerden alıntılar, tarihten örnekler, ufuk açan makaleler yazmak elbette keyiflidir. Ama bunların ne biri ne de toplamı halkın hayrına olacak bir gelişmeyi sağlamak kadar tatmin etmez insanı.