Erbakan'ýn havuz sisteminden BRICS'in havuz sistemine..

Dün Merkez Bankasý'nýn faiz kararýný beklerken iki haber gözüme çarptý þöyle; BRICS ülkeleri (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve G. Afrika) Dünya Bankasý ve IMF'nin alternatifi olacak yeni bir kalkýnma bankasýnýn kurulmasý için çalýþmalara baþladý. BRICS ülkeleri, G. Afrika'nýn Durban kentinde düzenlenen yýllýk zirvede ayrýca, ödemeler dengesi ya da kur krizlerini önlemek için döviz rezervlerini bir havuzda toplanmasýný da görüþecekmiþ. Ýkinci haberde Uluslararasý Enerji Ajansý Baþekonomisti Fatih Birol'un açýklamalarý.

Fatih Birol, "Ýsrail'in Türkiye'den özür dilemesinin ardýndan iki ülkenin enerjide yakýn iþbirliðine gitmesinin önündeki engelin kalktýðýný belirterek, bu geliþme, enerji ulaþýmýnda Türkiye'nin dünya þampiyonu olmasýnýn yolunu açmýþtýr" dedi. Birol, iþin üç boyutu olduðunu söylüyor, birincisi, Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattýna kardeþ olarak ayný bölgeden getirilecek olan boru hatlarý. Ýkincisi Irak'tan, özellikle Kuzey Irak'tan gelebilecek olan doðalgaz boru hatlarý. Üçüncüsü ise, Ýsrail'den gelebilecek olan petrol ve doðalgaz boru hatlarý. Birol, Ýsrail'in doðalgaz ihracý için Türkiye dýþýndaki seçeneklerinin çok ekonomik olmadýðýný söylüyor. Biz buna emtia, iþlenmiþ mal ticareti çevrimini de ekleyelim ve Suriye'de iç savaþýn bitmesinden sonra Lazkiye limanýnýn Türkiye üzerinden iþleyeceðini de söyleyelim. Serbest ticaret anlaþmalarýnýn hýz kazandýðý, ekonomilerin açýldýðý, silah sanayi gibi ulus-devlet sektörlerinin yerini iletiþim teknolojilerinin aldýðý bir dünyada Ýsrail'in zaten ayakta kalabilmesi için bundan sonra Türkiye'ye ihtiyacý var. Þimdi ilk haberimize yeniden dönelim, sonra bunun Fatih Birol'un açýklamalarý ile baðlantýsýný kuracaðýz.

Biliyorsunuz bu BRICS giderek geniþleyen bir yapý. Aslýnda BRICS, önümüzdeki dönem, G-20'nin belkemiðini oluþturacak. Burada ilkönce G. Afrika yoktu; sonra somut kararlar alan bir organizmaya ve G. Afrika'nýn da katýlýmýyla BRICS'e dönüþtü. Þimdilerde bu yapýya Meksika, Türkiye gibi ülkelerin de katýlýmý konuþuluyor. Sonuçta BRICS'in geniþleyerek yeni bir Bretton-Woods sistemi oluþturacaðýný söyleyebiliriz. BRICS'in kuracaðý kalkýnma bankasý, IMF ve Dünya Bankasý'nýn iþlevlerini birleþtirecek. Ýkinci Dünya Savaþý sonrasý Amerika önderliðinde bir para ve ticaret sistemi oluþturmak üzere Bretton-Woods'ta toplanan savaþýn galibi geliþmiþ ülkeler, dolara dayalý bir para sistemi ve onun kurumlarýný oluþturmak için düðmeye basmýþtý. IMF ve Dünya Bankasý Bretton-Woods kurumlarýdýr. Yani, ABD önderliðinde kurulan ve þimdilerde biten bir para ve ticaret sisteminin biten kurumlarýdýr. Dünya Bankasý, yoksullukla daha doðrusu sistemin yapýsal açýklarýyla mücadele eder gözükürken, IMF'de sistemin parasal-finansal ekonomik hiyerarþisini iþletiyordu. Þimdi BRICS ülkeleri 4.4 trilyon dolar döviz rezervine sahip ve dünya nüfusunun yüzde 43'ünü barýndýrýyor ama bu nüfus, dünyanýn en genç, en dinamik nüfusu. BRICS ülkelerinin döviz rezervlerini bir havuzda toplamasý fikri ise neredeyse Arþimet'in dünyayý yerinden oynatacak manivelasýna eþit bir giriþim. Benzetmek gibi olmasýn ama biliyorsunuz, bizdeki tekelci sermaye, 28 Þubat'a giden yolda en çok Erbakan Hükümeti'nin havuz sisteminden nem kapýp, darbe için askeri kýþkýrtmýþtý.

Eski bildiklerinizi unutun...

Þimdi trilyonlarca dolarý bir havuzda toplayýp, 'biz, ödemeler dengesi ve kur krizlerini bu havuz sistemiyle önleyeceðiz, yüksek faiz, kýsa vadeli sermaye giriþi, deðerli yerel para tuzaðýnda borçlanan, gereksiz sermaye giriþi olan ülkelerde hýzlý sermaye çýkýþý olursa biz onlara buradan yaptýrýmsýz kredi açacaðýz ve sizin IMF'niz kimsenin baþýna çökemeyecek, onlarý bir gecede yoksullaþtýrýp, yeniden yüksek faizle borçlandýrýp, esir edemeyecek, üstelik biz bu havuzda toplanan fazla döviz rezervleriyle, geliþmiþ ülke kâðýtlarý alýp, batýyý finanse etmek yerine Afrika'da, Latin Amerika'da en yoksullarýn, yolunu, suyunu, okulunu yapacaðýz. Sizin Dünya Bankanýzýn modern sömürgeci þartlý paralarýný da istemiyoruz' derlerse bu BRICS ülkeleri ve bu sisteme Türkiye, Meksika, Vietnam ve daha birçok geliþmekte olan ülke dâhil olursa sizce Bretton-Woods sistemi ve kurumlarýyla bizi þimdiye kadar soyan geliþmiþ ülkeler ve onlarýn tekelci sermayesi, bizim Erbakan Hükümeti'nin havuz sistemine yapýlaný yapar mý? Yani iþ topyekûn bir savaþa gider mi; bu soruya hemen hayýr diyelim, çünkü bunu yaparlarsa daha önceki dünya savaþlarý gibi olmaz, yani ABD gibi bir hegemon-kapitalist ülke üretmez bu savaþ. Herkes, ilkönce de kapitalizm altýnda kalýr. O zaman, þunu söyleyebiliriz; sistem doðudan baþlayarak yeniden kuruluyor. Böyle olunca, özellikle iktisat teorisinde bütün bildikleriniz artýk yanlýþ. Çünkü 'mukayeseli üstünlükler' teorisinden, Keynesyen çýkarýmlara, oradan neoliberal arz yönlü iktisada kadar hepsi, batýnýn hiyerarþik olarak üste olduðu bir sistem önkabuluyla yazýlmýþtý. Merkez Bankalarý hâlâ kararlarýný bu yanlýþlanmýþ teorilere göre alýyorlar. Bunun için bizim hayatýmýzý ilgilendirecek bir haber deðil merkez bankasýnýn faiz kararý haberi; boþverin. Ama BRICS ve Türkiye'nin enerji habý olacaðý haberi bizi de çocuklarýmýzý da ilgilendiriyor.    

BRICS ülkeleri ile Türkiye'nin enerji daðýtým lideri olmasý haberi arasýndaki baðlantýya gelince, Hazar enerji kaynaklarý ile Irak enerji kaynaklarýnýn Türkiye'den dünyalaþmasý sizce BRICS'in gücüne Türkiye'yi eklemez mi?