Hafta içinde Kayseri’deki gençlerle birlikteydik. TÜRGEV veÝlim Yayma Cemiyetlerinin yurtlarýnda kalan üniversitelilerle buluþtuk. Avukat Taner Afþar ve Ýlahiyat öðrenci temsilcilerinden Hatice Kirenci ile birlikte hem Kayseri Barosu bünyesindeki genç avukatlarla hem siyasi temsilcilerle buluþma þansýmýz oldu.
Arakan Dostlarý adý altýnda buluþan Kayseri’deki sivil toplum çatýsýnýn daveti de Hýzýr gibi yetiþti bu arada... Kadýnlarýn her zamanki gibi afet zamanlarýndaki acil intibak kabiliyeti, Erciyes hanýmlarýnýn da þiarýydý. Erkeklerden onay ve teþvik beklemeden kendi iradeleriyle hareket eden kadýn insiyatiflerinin, geleneksel ‘oturma’lardan ilham alan istiþare toplantýlarý benim için mühim tecrübelerdendi. Geçtiðimiz yýllarda Suriye Dostlarý, Filistin Dostlarý adý altýnda da ortak vicdanla harekete imza atmýþ bu hanýmlarla birlikte olmak benim için çok anlamlýydý.
Myanmar Hükümeti Arakan eyaletindeki Müslümanlara uzun süreden beri soykýrým uyguluyor. Son zamanlarda artýrdýklarý þiddet ve köy boþaltma/yakma, zorunlu göç hadiseleri dünya gündeminde yeniden konuþulmalarýný saðlýyor. Ne kadar içler acýsý bir durumdur ki Arakanlýlarýn gündem olabilmeleri için çok aðýr ve insanlýk dýþý uygulamalara maruz kalmalarý gerekiyor. Türkiye’nin yoðun gündeminde uluslararasý vicdani çaðrýlarda bulunabilmesi elbette kolay deðil. Lakin Ümmetin Umudu mesabesindeki ülkemiz ve bizler bu konularda öncülük etmezsek kim yaracak bu ateþ çemberini...
Evet ateþ çemberi... Bizlerin Ümmet olduðu bilgisini kýrarak, bizleri kendi iç meselelerimizden ve kendi ülke coðrafyamýzdan ibaret kýlmaya azmetmiþ þerli, küresel, yakýcý bir baskýyla karþý karþýyayýz. Arakan dediðimiz neredeyse“ayýp artýk kesin sesinizi” diyecek kadar pervasýzlaþmýþ bir vicdan polisliðiyle yüz yüzeyiz. Bize, kim için üzülüp kim için insiyatif alacaðýmýzý bile onlar söyleyecek nerdeyse... Geçtiðimiz hafta kaleme aldýðým Arakan yazýsýndan sonra benzeri bir rendeye sokuldum.
Avrupa Birliði’nin tavrý da böyle deðil miydi? Terörle can evimizden vurulurken biz, olaðanüstü hal de neymiþ, derhal kaldýrýn diye güya vicdan polisliði dayatmýyorlar mýydý... Ayný zihniyet bugün Arakan’la uðraþmayýn size mi kaldý diyor... Bize itiraz edeceðimiz zulümden, mücadele edeceðimiz haksýzlýklarýn ne olduðuna kadar, ancak izin belgesi verildiði takdirde hareket kabiliyet tanýmak niyetindeler... Kýsýtlýlýk halidir oysa bu... Ve biz bu kýsýtlanmýþlýðý kabul etmiyoruz.
- ‘Kelebek Etkisi’ diye bir þey var. Narin kanatlarýndan çýkacak nefezlerle dünyayý deðiþtirecek büyük rüzgarlara gebe olabilir mi zavallý kelebekler? Birleþirse neden olmasýn? Ýþte Erciyes Çatýsý altýndaki kadýnlar da beni buna yazdýlar yeniden...
- Kayseri Organize Sanayi Bölge Baþkaný Tahir Nursaçan’ýn Kayseri’deki kalkýnmanýn, paralel vesayetler kurarak kartelleþmiþ sermaye üzerinden deðil de çeþitlenerek, paylaþýlarak ve çoðalarak yükseleceði ifadeleri önemli, azimli yepyeni ve umut veren bir baþlangýç... Hem Kayseri, hem Türkiye için...
- Baro seçimleriile deðiþmiþ yeni bir yönetim var Kayseri’de. Ulusal-Sol aðýrlýklý yeni yönetim, Türkiye’deki Baro profilleri hakkýnda gecikmiþ sorularý bize sordurtacak cinsten. Siyasette ve sivil yapýlanmalarda çok baþarýlý olan muhafazakar kesim sýra Baro’lara ve avukatlara gelince niçin baþarýsýz, düþünmek ve cevap aramak zorundayýz...Önceki Baþkan avukat Fevzi Konaç ile buluþma þansýmýz oldu. 2008 yýlýnda baþörtülü olduðum gerekçesiyle çýkartýldýðým Kayseri Barosu’na yeniden dönmek niyetindeyim.O dönemde Mehmet Ali Þahin Bey’di Adalet Bakanýmýz, çýkartýlýþýmý kendisi onaylamýþtý. Bakalým Bekir Bozdað döneminde yeniden intikal edebilecek miyiz mesleðe... Dile kolay 25 yýllýk bir hukuk mücadelesi... Ömrümüz veda pervazlarýna gelip dayandý, biz hala kapý önlerinde beklemekle meþgulüz.