Feride Bacý’yý giriþimci yapmak bizi ne çok yordu anlatamam. Ama belki ibret alan olur diyerek anlatmak lazým. Giriþimcilik hikâyesi anlatanlar hep baþarý öyküleri ile çýkarlar karþýmýza. Bizim hikâyemiz baþarý hikâyesi mi yoksa nedir siz karar verin…
Feride Bacý kimin bacýsýdýr da bu adý almýþtýr. Büyük küçük herkes ona bacý der durur. O da hiç itiraz etmez. El kadar bebeler de yetmiþlik dedeler de bacý aþaðý bacý yukarý der. Neyse adýný koyan düþünsün. O düþünmezse Feride Bacý düþünsün adýnýn manasýný… Zaten baþýmýza ne geldiyse Feride Bacý adýna düþündüðümüzden geldi.
Feride Bacý düðünlere yemek yapardý. Baþýnda beþ çocuk ve hayýrsýz bir koca olduðundan geçinmek onun için güç bir türküyü söylemek gibi zor bir iþti. Düðünlerde yaptýðý yemekler güzel olurdu. Neme lazým evi barký pasaklý olsa da mutfaðý pek temiz, yemekleri pek leziz idi. Yazýn düðünlerden gelen para kýþýn ortasýnda biter. Feride Bacý ortada kalýr. Konu komþu yemek verir. Beþ çocuðun sýrtýný giydirmek ayaðýna ayakkabý almak hep komþulara düþerdi. Bizim çocuklarýmýz sobalý kaloriferli evlerde kýrk bohça içinde hasta olurlardý. Feride Bacý’nýn beþ çocuðu neredeyse çýplak gezerlerdi de bir þeycik olmazdý. O çocuklar yarý aç yarý tok gezerek kenarda köþede kendiliðinden büyüyen çiçekler gibiydiler. Laf olsun diye deðil gerçekten de çiçek gibi yavrucaklardý…
Feride Bacý’nýn geçimi hepimize dert olunca berber Nazif’in oðlu ortaya bir laf attý. “Avrupa Birliði proje yapana para veriyormuþ. Bir proje de þu Feride Bacý’ya yapsak da geçimi düzene girse.” dedi. Berber Nazif boþ adamdýr. Ama oðlu esaslý bir laf etmiþti.
Aramadýðýmýz yer kalmadý sonunda projeden anlayan birini bulduk. Tüm mahalleli ricacý oldu biraz da para verdik. Ve Feride Bacý’ya gözlemeci açmayý kendine hedef bellemiþ projemiz yazýldý. Mahalleden bazýlarý torpil bulmak için Almancý akrabalarýný aradý. Ama sonunda anlaþýldý ki bu Avrupa projelerinde tanýdýk manýdýk iþlemezmiþ. Çaresiz bekledik de bekledik.
Proje kabul edildi haberi geldiðinde Feride Bacý’ya ev almýþ kadar mutluyduk. Ama Feride Bacý o kadar mutlu deðildi. “Bu parayý benden geri alýrlar. Benim gözleme yapmamý Avrupa neden bu kadar ister ki? Sizden biriniz bir þey mi söyledi açýk konuþun benimle.” diyerek itiraz etti.
Feride Bacý’yý dinleyen kim biz Avrupa’dan hibe desteði almýþýz hemen dükkan kiraladýk. Gerekli malzemeleri aldýk. Gözlemecinin ismi Feride Bacý’nýn köyü olan “Þekerpýnar” olsun dediler. Ama parayý Avrupalýlar verdi onlara ayýp olmasýn diye milleti ikna ettik. “Berlin Gözleme” koyduk adýný. Feride Bacý ismi pek sevmedi. “Ýþlerim düzene girerse adýný düzletirim þimdi Avrupalýlarýn gönlü olsun.” dedi.
Ýlk hafta siftah parasý olsun diye tüm mahalle gözleme yedi. Dükkanýn sadece adý dükkan idi. Aslýnda kadýnlarýn börek çörek günü yaptýðý evler kadar kalabalýk. Kimin garson kimin gözlemeci olduðu belli olmayan bir curcuna yeriydi. Kim kaç gözleme söyledi, kime ne kadar satýþ yapýldý bilen yoktu. Öðrendiðimize göre akþam olunca hesap yapýlacakken Feride Bacý yorgun düþüyor uyuyakalýyormuþ.
Dükkanýn iþletmesi bu kadar kalabalýk olunca vatandaþ da homurdanmaya baþladý. “Dükkandaki kadýnlardan fýrsat bulup da müþteri içeri giremiyor. Kadýnlar biraz gevþetsinler bu iþi ve ayaklarýný çeksinler.” dediler. Kadýnlar hemen olmasa da yavaþ yavaþ çekildiler.
Berlin Gözlemecisi para kazanmaya baþlayýnca Feride Bacý saða sola borç yapmaya baþladý. Kendine esvap aldý, çocuklarýný oyuncaða boðdu, haydi hepsine neyse de hayýrsýz kocasýna kumar kredisi de açtý. Gözlemeci, Avrupa desteði ile kumara para aktarýyor gibiydi. Feride Bacý’ya edilen nasihat buradan Berlin’e yol olurdu. Ama o zannetti ki bu deðirmenin suyu hep böyle akacak.
Vatandaþ anladý ki gözlemeye verdikleri parayý Feride Bacý çar çur ediyor. Yavaþ yavaþ elini çekti müþteriler ve gözlemeci sinek avlamaya baþladý. Bu sýrada Avrupa projesinde bir kýsým parayý geri ödeme zamaný geldi. Feride Bacý elinde ödeme emri konu komþu dolaþmaya baþladý. “Avrupa’dan gelecekler benim neyim var da neyimi alacaklar. Paran yoksa gir içeri yat cezaný diyorlar ben içeri girersem beþ tane çocuða kim bakacak.” diye aðlýyordu.
Mahallenin büyükleri toplandýlar. Bu iþleri baþýmýza açan Berber Nazif’in en az babasý kadar lüzumsuz oðluna “Bir daha bilmediðin iþlere bulaþma” yollu bir azar çekildikten sonra projenin ödemesi aralarýnda pay edildi. Ve güç bela Berlin Gözlemecisi kurtuldu. Feride Bacý Avrupalýlarý aradan çýkarýnca dükkanýn adýný da deðiþtirdi. Ve “Erdal Gözlemecisi” koydu adýný. Neymiþ efendim hayýrsýz kocasý Erdal Feride Bacý’ya gönül koymuþ ki benim adým dururken elin memleketlerinden sana ne Feride koy benim adýmý bak iþler nasýl açýlacak demiþ. Ne alakasý varsa…
“Erdal Gözlemecisi” hâlâ açýk. Hesap kitap bilmeyen Feride Bacý ise didinmeye devam ediyor. Esnaf ise Feride Bacý yükünden biraz olsun kurtulduðuna þükrederek gözlemesini yiyor. Ne diyelim afiyet olsun…
