Erdoðan; Cesur ve onurlu

Ýstanbul için tarihi seçim sonuçlandý. Ýstanbul’a has Erdoðan tipi 25 yýllýk belediyecilik hizmet süreci, artýk CHP ve Ýmamoðlu kulvarýna devredildi. 

Sonuçlarý deðerlendirmeye dair resmi açýklamalarý hep birlikte dinledik. Ankara’daydým, Cumhurbaþkanýmýzýn deðerlendirmesini bizzat yerinde dinlerken, devlet adamlýðýna has metanet ve saygýnlýk içeren dile þahit olmak çok anlamlýydý. Ýstanbul’un apayrý bir yeri var Baþkan’ýn kalbinde. Doðup büyüdüðü yer olmasý ötesinde, yelkenlerini dolduran siyaset rüzgarlarýnýn çýktýðý yer Ýstanbul. Ýstanbul’da girdiði seçimleri de maðlubiyeti de yaþadýðý gibi galibiyet ve hizmetleriyle de ekol isim. Ýsmi, Ýstanbul ile bütünleþmiþ bir lider. Onun siyasetini aileden devþirilmiþ bir gelenek veya partizanlýða has reflekslerle tanýmlamak yetersiz kalýr. Çünkü onun siyaseti, ayný zamanda hayatý yaþayýþ þekli, düþünce tasavvuru, hayat görüþü mesabesinde, bu yüzden “Davam” der siyasetini konuþurken. Ýstanbul, davasýnýn mihraký olan yer... 

Bendeniz yaklaþýk 30 yýldýr kendisini yakýnen takip eden birisi olarak, seçim sonuçlarýný deðerlendirirken, illüzyondan- algý yönetiminde uzak o sahiciliðine, bir kere daha þahit oldum. Genel deðerlendirmeyi yapacaðý sabah basýna hitaben kaleme aldýðý teþekkür metnini okurken çok duygulandým. “Yol ve Dava Arkadaþlarým” diye baþlýyordu bu hitap. Herhangi bir rütbesi, kýdemi, mevki makamý olmayan gönüldaþlarý için bu en büyük madalyaya denkti, yani onunla arkadaþ olmak. Ýþte maðlubiyetin hüzün gününde bile evvela onlara teþekkür geliyordu. Bu bir kaderdi. Þerefe dair kaderin paylaþýldýðý zamanlar sadece galibiyete münhasýr deðildi, maðlubiyette de þeref paylaþýlýrdý. Galibiyetin alýcýsý çok olur, ama maðlubiyet anýnda ancak dava arkadaþlarýdýr sapasaðlam duranlar, kalbinde hissedenler... Seçim gününe yetiþebilmek için otobüslere dolarak, 15 saatlik yollardan gelen, sessiz, sabýrlý ve inançlý insanlarýmýzý düþündüm, hasta yataklarýndan kalkarak sandýk baþlarýna emekleyerek gidenleri, duvaðýný sürüyerek gelen gelinleri... Yol ve dava arkadaþlarý, yýldýzlar gibi göklerini süslüyordu Tayyip Erdoðan’ýn ve bu destek onun için hava gibi, su gibi, güneþ gibi anlamlýydý ve onun yaþam gücüydü, eskiden beri. 

Meclis’teki Grup konuþmasýnda ise tam anlamýyla bir demokrasi þöleniydi þahit olduðumuz. Kendisinden, davasýndan ve yol arkadaþlarýndan emin bir þekilde konuþtu, hatta espriler yaptý. Erdoðan ile parti tabaný arasýnda dolayýmsýz bir irtibat var, onun seçim sonuçlarý karþýsýndaki hakkaniyetli ve müsterih duruþu, demokrasiyi önceleyen tavrý, milli iradeye teslim olmuþ hali, önümüze bakalým, büyük Türkiye için hep birlikte yola devam vurgusu, doðrusunu isterseniz derhal müspet bir hava doðurdu. 

Ýþin baþýnda ve vakit kaybetmeden Türkiye meseleleri için kollarý sývayan hali ile, memleket davasýný mesele edinmiþ bir lider olarak portresi çok güçlüydü... 

AK Parti için muhasebe ve gözden geçirme vaktinin geldiði açýk. Lakin bu özeleþtiriyi gayet iyi þekilde yapabileceðini düþünüyorum AK Parti’nin. Herkes kendince ders vermeye kalkýyor. Bu bana aðýr geliyor. Sýrtý bir kere bile terlememiþ, hep izzet hep temenna görmüþ kiþilerin þimdi çok bilmiþ edalarýyla parmak sallamasýný samimi de bulmuyorum. Neye layýksak onunla idare olunuruz, Allah Ýstanbulumuz için hayýrlý olaný, güzel olaný, iyi olaný bahþetsin bizlere...