Erdoðan, Abdülhamit Han, Kýlýçdaroðlu

Kýlýçdaroðlu 2. Abdülhamit için “Abdülhamit Han” diyemez. CHP zihniyeti buna izin vermez.

Bu, 2019 Cumhurbaþkanlýðý seçimine giderken ‘Hayýr’ bloðunun omurgasýný oluþturan CHP’nin temel iki problemini de iþaret ediyor:

1. CHP’nin tarihimizle, bilhassa Osmanlý ile özellikle de padiþahlarla ilgili problemi var.

2. CHP’nin dinimizle, milletimizin Ýslam’ý yaþamasýyla ilgili problemi var.

CHP’nin 1950’den beri seçimle tek baþýna iktidara gelemeyiþinin asýl sebebi de bu iki temel problemdir.

Bakýnýz AK Parti’nin kuruluþunun (14 Aðustos 2001) 16. yýlýný kutlama konuþmasýnda Cumhurbaþkaný Erdoðan þunlarý söyledi:

“AK Parti'nin davasý, binlerce yýllýk geçmiþe sahip. AK Parti, dünyayý güneþ gibi aydýnlatan yüce bir medeniyetin günümüzdeki sancaktarlýðýna, hizmetkârlýðýna talip bir partidir.

“AK Parti, Sultan Alparslan’ýn 26 Aðustos 1071’de kazandýðý Malazgirt Zaferi’yle tapusuna sahip olduðumuz Anadolu’yu ilelebet vatanýmýz, yurdumuz olarak muhafaza etme davasýnýn takipçisi olan bir partidir. AK Parti, Anadolu’yu, Kudüs’ü iþgal etmek üzere yola çýkan Haçlý ordusuna adeta mezar eden Sultan Kýlýçarslan’ýn, bu topraklar üzerinde küçük bir boydan bir cihan devleti kuran Ertuðrul Gazi ve oðlu Osman Gazi’nin, Ýstanbul’un fethiyle çað açýp çað kapatan Fatih Sultan Mehmet Han’ýn, güçle diplomasinin inceliklerini birleþtiren Abdülhamit Han’ýn, velhasýl ecdadýn mirasý üzerinde inþa edilen bu ülkeyi büyütme davasýný, kendi davasý olarak kabul etmiþ bir partidir...

“Ýþte Gazi Mustafa Kemal ile baþlayan Cumhuriyet döneminin de yine ayný þekilde, þu anda iddialý bir davasý, iddialý bir hareketiyiz. Türkiye'yi 15 yýlda 3 kat büyütmüþ olmamýz, davamýza layýkýyla hizmet ettiðimizin en büyük ispatýdýr."

Kýlýçdaroðlu böyle konuþamaz. Çünkü CHP zihniyeti, en baþýndan itibaren toplum mühendisliði yaparak devrimlerini, Osmanlý’yý inkâra ve padiþahlara düþmanlýða dayandýrdý. Padiþahlar haindi, vataný satmýþlardý, Osmanlý bizi batýrmýþtý, Ýslamiyet bizi geri býraktýrmýþtý. (‘Hayýr’ bloðundakilerin yüzde 80’i hala böyle düþünüyor)

Medeniyetimizi, bizi biz yapan deðerleri inkâr ederek yeni bir insan tipi, yeni bir toplum inþa edebileceklerini sandýlar. Cumhuriyeti kuranlarýn birer Osmanlý paþasý olduðunu gözlerden kaçýrarak köksüz bir Cumhuriyet dayatmasý yaptýlar.

AK Parti, medeniyetimiz ve tarihimizle bizi barýþtýran köprüdür. CHP zihniyeti ise bizim medeniyetimizin köklerine inen baltayý tutan eldir…

Prof. Dr. Þükrü Hanioðlu’nun dikkat çekici bir tespiti var. (Sabah, 30 Temmuz 2017)

Hanioðlu, “modern Türkiye”nin kurucu kadrosunun, Fransýz Üçüncü Cumhuriyeti’ni ideal rejim olarak benimsediklerini belirttikten sonra þöyle diyor:

 “Laikliði, ‘din ile çatýþma, onu sýký devlet kontrolü altýna alma’ olarak yorumlayan Üçüncü Cumhuriyet; pozitivist entelektüeller ile þehirli, sanayileþmenin yarattýðý toplum katmanlarýna dayanýyordu.”

“Türkiye’nin Kurucu liderlerinin, Fransa ile Türkiye arasýndaki toplumsal farklýlýklarý fazlasýyla küçümsedikleri ve söz konusu ‘dönüþüm’ü her toplumda gerçekleþtirilmesi mümkün, mekanik bir toplumsal mühendislik faaliyeti olarak gördükleri ortadadýr.”

Türkiye’de,  Fransa’da olduðu gibi laikliðin, dini devlet kontrolüne alma dayatmasýnýn, toplumsal tabaný yoktu. Millete raðmen, ezanla, Kur’an’la, milletin baþörtüsü, imam hatipleri ile uðraþmak bugünkü CHP’nin devraldýðý bir mirastýr.

Kýlýçdaroðlu, “Abülhamit Han” diyemez.  “Haçlý Seferleri”nden, bugünün Batý’sýnýn Haçlý zihniyetinden söz edemez.

Ne ABD’ye, ne Almanya’ya laf edemez. Sadece onlara Türkiye’yi þikâyet eder. FETÖ’nün MÝT TIR'larý ihanetinden siyasi rant devþirmeye kalkar…

Ýþte bunun için de 2019 Cumhurbaþkanlýðý seçimini kazanamazlar.