Bir süredir yeni bir “367 fitnesi” piþiriliyor, hatta TV ekranlarýndan servis ediliyor.
Efendim, Anayasaya göre Cumhurbaþkaný Erdoðan “3. defa” adayý olamazmýþ… “2007’de yapýlan anayasa deðiþikliðinde, 1982 Anayasasý’nýn Cumhurbaþkanlýðý seçimiyle ilgili 101. maddesindeki ilgili bölüm, ‘…Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaþkaný seçilebilir’ þeklinde deðiþtirildi” diyor, bu iddialarýný da þöyle tahkim ediyorlar:
“Ýki defa seçilme süresinin, sistem deðiþikliðinden itibaren baþlayacaðý iddia edilemez, çünkü 16 Nisan 2017 anayasa deðiþikliðinde 101 madde ile ilgili herhangi bir düzenleme yapýlmadýðýndan bu haliyle aynen geçerlidir.”
Argümanlar oldukça etkileyici deðil mi? Ekranlarda sýk gördüðümüz “kelli-felli” hukuk otoritelerinin, gazetecilerin hatta siyasetçilerin ciddi ciddi konuþtuðu bu iddialarý ciddiye almamak mümkün mü? Mesela yukarýdaki ifadeler ÝYÝ Parti Sözcüsü Aytun Çýray’a ait.
“CUMHURBAÞKANI ÝLE BAÞKANI KARIÞTIRIYORLAR”
Anladým ki seçime kadar bu sakýzý çok çiðneyecekler.
Ýþin aslýný öðrenmek için en doðru isim olduðunu düþündüðüm TBMM Baþkaný Mustafa Þentop ile görüþtüm. Sayýn Þentop Türkiye’nin önde gelen hukuk profesörlerinden olmasýnýn yanýsýra, Anayasa Uzlaþma Komisyonlarýnda görev almýþ, Anayasa Komisyonu Baþkanlýðý yapmýþ bir isimdir. Bütün bunlara ilaveten Cumhurbaþkanlýðý sisteminin mimarlarýndan olan Þentop, bence meselenin hukukî boyutunu ortaya koyacak en ideal isimdir.
Sayýn Þentop bu iddialarýn düðümlendiði “cumhurbaþkaný” ibaresinin altýnda gizlemeye çalýþtýklarý sinsi oyunu þöyle açýkladý:
“Yönetim sistemi deðiþikliðinden sonraki ‘cumhurbaþkaný’nýn, parlamenter sistemdeki ‘cumhurbaþkaný’ ile tek ortaklýðý, isim benzerliðidir. Parlamenter sistemin cumhurbaþkaný, baþkanlýk sistemindeki ‘baþkan’la ayný deðildir. Ýki makamýn, isim benzerliði dýþýnda hiçbir benzerliði yoktur. Ýcranýn baþýnda baþbakanýn olduðu parlamenter sistemdeki ‘cumhurbaþkaný’na karþýlýk, baþkanlýk sistemindeki; bizim ‘cumhurbaþkaný’ demeyi tercih ettiðimiz ‘baþkan’ hem cumhurbaþkanýnýn, hem baþbakanýn ve hem de bakanlar kurulunun icra görevlerini üstlenmiþtir. Bu bakýmdan baþkanlýk sisteminin ilk seçimi olan 24 Haziran seçimini, Sayýn Erdoðan’ýn ‘2. Baþkanlýk seçimi’ gibi yansýtmak, isim benzerliði üzerinden tezgahlanan basit bir oyundur.
Kelimeler deðil; içerdikleri anlam ve kapsam önemlidir. Hukuk lafza deðil manaya itibar eder. Yeni sistemde cumhurbaþkaný yerine ‘baþkan’ ifadesini kullansaydýk acaba bu kiþiler þimdi yine ‘Erdoðan iki defa aday oldu, artýk olamaz’ diyecek miydi?”
Kafamýzý allak-bullak ettikleri konu meðer ne kadar basitmiþ… Bu durumda “3. defa” ifadesini de, özellikle “aldatmaca” olarak kullanýyorlar demektir.
“ANAYASA MAHKEMESÝ REDDETTÝ”
Sayýn Þentop Anayasa Mahkemesi’nin konuya yaklaþýmýný da yakýn zamandan bir örnekle ortaya koydu:
“Sayýn Gül 7 yýllýðýna cumhurbaþkaný seçilmiþti. Anayasa deðiþikliðinden sonra Sayýn Gül’ün tekrar aday olamayacaðýna dair TBMM’de yaptýðýmýz kanunî düzenlemeyi, Anayasa Mahkemesi iptal etti, herkes gibi Gül’ün de yeni düzenleme çerçevesinde; 5 yýl için tekrar aday olabileceðine karar verdi. Üstelik o zaman deðiþen sadece seçim yöntemiydi, statü, görev ve yetki deðiþikliði yoktu.”
Konunun Anayasa Mahkemesi ile de bir ilgisi yok; zira ortada Anayasaya aykýrýlýk incelemesi yapýlacak bir hüküm yok. Bir hukukçunun bundan bahsetmesi meslekî sýðlýðýný gösterir.
Bence bu iddialardan, sahipleri de bir sonuç beklemiyor, Cumhur Ýttifaký’ný erken seçime zorlamayý hedefliyorlar. Nitekim hemen çözümü(!)sunuyor, “Seçim erkene alýnýrsa aday olabilir” diyorlar.
Süslü cümlelerle yeni bir kriz dizayn etmeye çalýþan bu çakma Kanadoðlugiller, “Belki yine tutar” diye bir kere daha göle yoðurt çalmak istiyor ama unuttuklarý bir ayrýntý, bütün hesaplarýný alt-üst ediyor:
Türkiye artýk, “parlamenter sistem” denen o “vesayet kuluçkasý” ile yönetilmiyor.