S-400’den sonra, SU-57 için de Rusya’yla pazarlýk masasýna oturacaðýz.
Seyredin siz o zaman þenliði...
CHP’li Ünal Çeviköz itiraz edecektir; “Amerika ne eyliyorsa, güzel eyliyor” diyecektir.
Birileri de “Erdoðan oyunu”na (ne demekse) dikkat çekecektir.
Rusya’nýn Amerika’dan daha tehlikeli olduðunu söyleyen kafayla, “Bütün bunlar Erdoðan’ýn bir oyunu” diyen kafa arasýnda bir fark yoktur.
Ýlki, koþulsuz boyun eðmemizi ister; “Bütün bunlar basiretsiz siyasetçiler yüzünden baþýmýza geliyor. Esasýnda Amerika’nýn ve NATO’nun bizimle bir derdi yok... Bütün sorun o basiretsiz siyasetçilerde. Birileri bizi Batý dairesinden uzaklaþtýrmaya çalýþýyor” demeye getirir.
Ýkincisi, “paralel bir komplo” kurar ve Erdoðan’ý o komplonun içine yerleþtirir. “Esasýnda Erdoðan’a verilen görev Amerikan karþýtlýðýný oynamasýdýr. Bu rolünü oynadýðý sürece, AK Parti’nin oylarýný konsolide edecek ve iktidarýnýn ömrünü uzatacaktýr. Sonra gelsin BOP, gelsin Ortadoðu’nun jandarmalýðý...” demeye getirir.
Karþýt gibi dururlar ama ayný odaða çalýþýrlar.
Ýkisi de, “Erdoðan’ýn durdurulmasýný” ister.
Ýlkine göre, Erdoðan’ýn durduracak yegâne formül, AK Parti içindeki Batý’yla uyumlu, AB perspektifini önemseyen, popülizmden uzak siyasetçilerin öne çýkmasý ve elini taþýn altýna koymasýdýr. Bu da, ancak bir “yarýlma hareketiyle” mümkündür. Bu çerçevede, AK Parti içinden çýkmýþ eski Baþbakanlara ve eski Cumhurbaþkanlarýna iþ düþmektedir.
Ýkincisine göre, Erdoðan durdurulsun da, nasýl durdurulursa durdurulsun.
Ýlginçtir, Rusya’nýn Amerika’dan daha tehlikeli olduðunu söyleyen kafa, Rus tehlikesini artýk güncel bir tehlike olmayan Panslavizm’le açýklamaya çalýþýr, tarihten örnekler getirerek ikna edici bir “Rus yayýlmacýlýðý haritasý” çizer ama Batý’dan türeyen güncel tehlikeleri görmez.
Þu sonuca varmamýzý ister: “Basiretsiz siyasetçilerin elinde, uygar dünyadan dýþlanmýþ ve her an kriminalize edilebilir bir üçüncü dünya ülkesi olmaya doðru gidiyoruz. NATO’dan çýkarsak, tarihsel hasmýmýz Rusya’nýn eline düþeriz. Rusya bir kriz çýkarýp, kýsa zamanda bizi ‘ham’yapar.”
Bu kafaya göre, asýl oyun Türkiye’yi NATO’dan koparmaktýr; bu oyun da bizzat Erdoðan tarafýndan kurgulanmaktadýr.
Böyle midir?
Erdoðan, Türkiye’yi NATO’dan koparacak oyunlarýn kurgulayýcýsý ve nihayete erdiricisi midir? Ýkinci kafanýn iddia ettiði gibi, “görevlendirilmiþ” bir aktör müdür?
Bize “Rus yayýlmacýlýðý haritasý” çizen ve “aman ha!” diyen arkadaþlarýn, Batý’yla gerilen iliþkilerin temeline neden NATO üyeliðimizi koyduklarýný ve niçin tehlike yarýþtýrdýklarýný da açýklamalarý gerekiyor.
Rus yayýlmacýlýðý haritasýný göstererek, NATO’nun/Amerika’nýn tasarruflarýna “boyun eðmiþ” Türkiye’nin daha evla olduðunu mu anlatmaya çalýþýyorlar?
Erdoðan’da “görevlendirilmiþ aktör” ya da “tuzaða düþmüþ basiretsiz siyasetçi” vehmedenlerin, bizi dramatik bir tercihle karþý karþýya býrakan vaki “tuzaklarla” ilgili bir deðerlendirmesi olmayacak mý?
Kimsenin NATO’dan uzaklaþtýðý yok...
Böyle bir niyet, karar ya da projeksiyon da yok...
Bunun lafý bile yok...
Peki, sizin neden sistematik Batý saldýrýlarýna bir itirazýnýz yok?
Rus yayýlmacýlýðý tehlikelidir de, NATO ülkelerinin terör örgütlerini silahlandýrmasý ve bu örgütler üzerinden hem Ortadoðu’yu, hem Türkiye’yi tedip etmeye çalýþmasý tehlikeli deðil midir?
Mayýs 2016’da Baþbakan deðiþmeseydi ve Rusya’yla “kriz hali” devam etseydi, daha mý iyi olacaktý?
Fetullah’ýn darbesine niçin karþý çýktýnýz o halde?
Niçin “karþý çýkýyormuþ gibi” yaptýnýz?
Darbe baþarýlý olsaydý, Rus yayýlmacýlýðý tehlikesine karþý Batý’nýn kol kanat gerdiði “uslanmýþ” ve “tedip edilmiþ” Türkiye görüntüsü devam edecekti!
Erdoðan da durdurulmuþ olacaktý ne güzel!