Hükümetim açýkladýðý ve uygulamaya baþladýðý demokratikleþme paketi aðýrlýklý olarak Kürt sorununun çözümünü içeriyor. Cumhuriyet tarihi boyunca bu sorun konusunda son pakette olduðu kadar cesur ve demokratik hiçbir adým atýlmadý. Adýmlarýn büyük çoðunluðu zaten son 10 yýllýk dönemde atýlmýþtý; bu paket o dönemin rekorunu da kýrdý.
Yýllardýr Kürt sorunu için sayýsýz toplantýya katýlan, sayýsýz bildiriye imza atan biri olarak çok iyi biliyorum ki çözüm için hem samimi, hem de sonuç alýcý bir yolda bulunuyoruz. Bugün, demokratikleþme paketine mesafeli duran hatta düþmanca tutum takýnanlarýn da gerçekte bunu düþündüklerini biliyorum. Zira, yakýn bir zamana kadar çözüm için ileri sürdükleri þartlarýn birer birer gerçekleþmekte olduðunu görüyorum.
Kürt-Türk aydýnlarýnýn, siyasetçilerin müþtereken hazýrladýðý sayýsýz çözüm listesi var ki bugün atýlan adýmlarla o listelerde yerine getirilmemiþ madde neredeyse kalmýyor. En iddialýsýndan bile geriye bir-iki madde kalýyor.
Hiçbir þey bilmeyen þunu biliyor ki, büyük sorunlarýn çözümü topyekün sabýr ve tolerans ister. Kürt sorunundan söz ediyoruz... Yani yüz yýlda oluþan tek tipçi, ýrkçý ve ötekileþtirici, inkarcý bir zihnin eserinden. Akil adamlarýn Türkiye turunda o zihin dünyasýnýn korkularýný, endiþelerini, çeliþkilerini bir kez daha anladýk. Herkesin çözümden ve barýþtan ne kadar birbirinden uzak ve farklý beklentiler içinde olduðunu gördük. Bir yanda kimliðiyle yaþamak isteyen Kürtler, öte yanda o kimliðin varlýðýný kendisi için tehdit olarak gören Türkler var bu ülkede...
Sadece yasal düzenlemeler yetmez, ayný zamanda o zihniyetle de mücadele etmek gerekiyor. “Milliyetçilik ayaklarýmýn altýndadýr” sözü de birbirine etnik kimlik üzerinden gard alan toplum kesimlerinin zihinlerine hitap ediyor.
Sorunun en ideal çözümü için bile bir ya da iki nesil deðiþmesi gerektiðini bilenler ise baþka dünyada...
Sadece baþka dünyada deðil, bugüne kadar durduklarý pozisyon, altýna imza attýklarý bildiriler, yaptýklarý yüzlerce konuþmanýn da çok uzaðýnda...
“Hükümet” adým aktýkça çözümden uzaklaþýyorlar. “Hükümet” sorunun içine girdikçe onlar sorunun parçasý olmak için daha da kenetleniyorlar.
Deðil mi ki bunlarý “hükümet” yapýyor.
Bu mantýðý, bu itirazcý ve ikiyüzlü duruþu sorgulamak zorundayýz. Kürt sorununda geleneksel söylem üstünlüðüne sahip “Türk” aydýnlarýn ve kanaat önderlerinin bugün iþgal ettikleri yer kesinlikle meþruiyeti temsil etmiyor. Anti-Erdoðan ve anti-hükümet tavýr Kürt sorunundaki ehliyetlerini kaybettiriyor.
PKK’nýn Eylül’e kadar çekilmeyi tamamlama sözünü bile görmezden gelip sürece Kandil’in þahinleri gözüyle bakanlarýn meþruiyetinden söz edemeyiz. Çekilmenin durmasýna raðmen hükümetin anadilde resmi eðitimin sýnýrýna kadar gelen demokratik hamlelerini görmezden gelmek de ahlaki bir tavýr olamaz. Demokratikleþme paketine karþý þahin Kürt siyasal elitlerinin bile ilerisinde bir itirazla ortaya çýkmak hiç olamaz.
Erdoðan’a karþý öfkeyi barýþ sürecine yeðleyen yeni bir ekolle karþý karþýya bulunuyoruz.
Neredeyse bir yýldýr çözüm hattýndayýz.
Bazý kalemler, bazý akademisyenler, bazý siyasetçiler, bazý aydýnlar var ki bu süre zarfýnda PKK-BDP’yi kritik eden, adým atmaya zorlayan tek bir cümle sarfetmeden çözümcü kanada yükleniyorlar. Daha ileri giderek hükümetin kendini kamuoyu önünde bazý taahhütlerle baðlamasýný önerenler var. Ýmralý’nýn müzakere pozisyonunun ötesinde bir yerden Erdoðan’ý kritik eden yeni ekol....
Buna çözüm arzusu deðil, alenen çözümü sabote etmek denir.
Ýçine düþtükleri çeliþkiye aldýrmadan Erdoðan’la olan problemlerini geçici olsa bile bir kenara koymak hünerini gösteremiyorlar. Muhtemelen, askeri vesayetten sonra Kürt sorununu da çözen Erdoðan’ýn kazanacaðý siyasal gücü kabullenemiyorlar.
Tarihi süreç iki tarihi yanlýþ hesap yüzünden yavaþlýyor
Çözüm sürecinde tempo, demokratik adýmlara raðmen düþmeye baþladý. Ýki sebebi var:
1-) Ýmralý ve Kandil, Gezi olaylarýndan sonra hükümetin gücünün azaldýðýný analiz ediyor. Onlara göre Mayýs ayýna kadar masada bulunan hükümet daha güçlüydü. Þimdi ise belirsizlik var. Tamamen yanlýþ ve geçersiz olan bu analiz Öcalan’ý da etkilemiþ durumda ve PKK’nýn çekilmesi gibi basit bir iþlemden bile geri durmasýna yol açýyor.
2-) Suriye’deki geliþmelerin PYD’ye avantaj saðladýðýn düþünmeleri. Bu þartlar altýnda Türkiye ve Kandil’deki güçlerini; yani tek güçleri olan silahý kaybetmek istemiyorlar.
Tarihi barýþ süreci, iþte bu iki tarihi yanlýþ analiz yüzünden yavaþlamýþ durumda. Her türlü yavaþlama da çözüm karþýtý hattý motive ediyor.