Erdoðan dýþ cepheyi pekiþtirirken CHP iç cepheyi zorluyor

Mýsýr Cumhurbaþkaný Abdülfettah El Sisi dün Ankara'da Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn misafiriydi. 12 yýl aradan sonra yapýlan bu ilk resmi ziyaret, Erdoðan'ýn þubat ayýnda yaptýðý Kahire seyahatinin iade-i ziyareti aslýnda. Öncesinde ise 2021 sonrasýnda kademe kademe geliþen ve liderler düzeyine yükselen karþýlýklý bir iyi niyet ve birlikte çalýþma arzusunu/mecburiyetini anmak gerekir.

Neticede on yýl boyunca dondurulan iliþkiler geliþen bölgesel-küresel krizlerin, yeni sýnamalarýn ve yakýn tehditlerin de etkisiyle hýzla çözüldü ve Cumhurbaþkanlýðý Külliyesi'nde gerçekleþen Yüksek Düzeyli Stratejik Ýþbirliði Konseyi Toplantýsýna evrildi.

Bu noktada 2013-2021 arasýnda ne olduðu bahsine tekrar dönmeye gerek yok ama bölgenin medeniyet kuran iki önemli devletinin, Türkiye ile Mýsýr'ýn birbirleriyle rekabet yerine iþbirliðini seçtiklerinde -yüzyýl sonra bölgeye kanlý planlarla dönenlerin- oyunlarýný bozacaðý notunu düþmek gerek.

Dün bu kapsamda ticaretten savunmaya, enerjiden ulaþtýrmaya 17 ayrý mutabakat zaptý imzalandý. En önemlisi Gazze ve Filistin konusunda iki devletin ortak bir duruþa sahip olduðunun dünyaya ilan edilmesi oldu.

Türkiye Ýsrail'in Gazze'ye yönelik saldýrýlarýný Anadolu topraklarýna bir saldýrý olarak görüyor. Erdoðan'ýn "Hamas Kuvayi Milliye gibidir. Anadolu'nun ileri hat savunmasý Gazze'den baþlar" sözleri devletin bu yöndeki okumasýnýn ifadesidir.

Nitekim Ýsrail, Gazze'yi Batý Þeria gibi bölüp yönetimi altýna almak, yerleþimci denilen iþgalcilere açmak amacýyla belli bir yönde ilerlerken Batý Þeria'yý da yutmak için saldýrýrlar düzenliyor. Son on ayda Batý Þeria'da þehit edilen Filistinli sayýsý 700'ü, yaralýlar 7 bini buldu. Lübnan zaten ateþ altýnda. Suriye ve Irak'ta tasmasýný ABD ile tuttuðu PKK-YPG terör yapýlanmasý var. Mýsýr'a ait Sina yarýmadasýna dair gizleme gereði duymadýðý hatta Mýsýr'a açýkça "teklif" ettiði onlarca planý var. Bu günlerde bu ahlaksýz tekliflere direnen, üstüne bir de Erdoðan ile anlaþan Sisi'ye darbe yapýlacaðýndan bahsedenler de var...

Türkiye bu kuþatmayý görüyor elbette. Bu tehditkâr ilerleyiþleri durdurmak için sýnýr ötesine askeri harekatlar yapýyor, "güvenli bölgeler" kuruyor, bölge ülkeleriyle stratejik iþ birliklerine imza atýyor, ileri teknoloji silahlar uçaklar üretip satýyor, askeri ittifaklar kuruyor, velhasýl dýþ cepheyi pekiþtiriyor.

Ýç cephe için de adýmlar attý Cumhurbaþkaný. Alttan aldý, ikramda bulundu, aklýselime davet etti.

Tam bu noktada Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn 30 Aðustos dolayýsýyla Külliyede yaptýðý kritik uyarýyý hatýrlamak lazým.

"Ne gelip geçici ekonomik zorluklarýn ne günlük siyasetteki tartýþmalarýn ne de bölgemizde çýkan gerilimlerin hiçbiri bize kalýcý zarar veremez. Millet ve devlet olarak bunlarýn hepsine bir þekilde çözüm buluruz ama iç kalemizde bir gedik açýlýrsa, orada bir kan kaybý yaþanýrsa, Allah korusun bunu toparlamak son derece maliyetli ve meþakkatli olacaktýr. Böyle bir durumda hepimiz kaybederiz, bedel öderiz" demiþti Erdoðan.

Ýç cephe bütün mü peki, saðlam mý? Bu uyarýya neden ihtiyaç duydu Erdoðan?

Son birkaç haftada olanlara ve kaynaðýna bakmak "iç cephedeki gediðin" koordinatlarýný veriyor aslýnda.

- CHP milletvekili Tuncay Özkan'ýn -Türkiye'nin selameti için uðraþan Cumhurbaþkanýna "züppe" diye hakaret etmesi.

- Þehit savcý Selim Kiraz'ýn katillerinin sözcüsü, DHKP-C sevici TÝP vekili Ahmet Þýk'ýn AK Parti meclis grubuna taammüden hakaret etmesi.

- Dilruba Kayserilioðlu adlý bir kadýnýn Erdoðan'a oy veren 27 milyon 834 bin 589 kiþiye "beyni emcüklenmiþ geri zekalýlar" demesinin CHP çevrelerinde sevinçle karþýlanmasý.

- CHP lideri Özgür Özel'in bu pespaye zihniyeti partisinde "onur (!?) konuðu" olarak aðýrlayýp alkýþlatmasý.

- Eþ zamanlý olarak FDI Dünya Diþ Hekimliði Kongresinde görev almak için Türk Diþ Hekimleri Federasyonu'na baþvuran diþ hekimliði öðrencisi Dilara Çiçek'in "baþörtülü olduðu için" ayrýmcýlýða uðramasý. Benzeri çok olay var.

- Peþi sýra Harp Okulu mezunlarýnýn kýlýç þakýrdatýp tedavülde olmayan bir yemini ederek "Atatürk'ün askerleriyiz" diye baðýrmasýyla CHP cenahýnýn darbeden umut kesmediðinin görülmesi. Ve buna verilen aþýrý ya da deðil tepkiler.

- Devam eden bir davasýndan dolayý ÝBB Baþkaný Ýmamoðlu'nun "Ýstinaf bana ceza versin; bu iktidar Yargýtay kararý gününü göremez. Millet ayaða kalkar" tehdidinde bulunmasý. Ýstanbul Boðazý'nda dokuz aydýr yüzlerce aðaç kesilerek yapýlan kaçak villaya göz yumup Çevre ve Þehircilik Bakanlýðý yasa gereði yýkýma baþlayýnca -numaradan- zabýta ekiplerini gönderen Ýmamoðlu'nun "Yüce Türk Milleti adýna" karar veren mahkemeleri hedef alarak yargýya/ yasaya güveni sarsmaya kalkmasý...

Ýç cephede bu örneklere her gün yeni bir gedik ekleniyor ama CHP'de Gazi'nin dediði gibi "gaflet, dalalet ve hýyanet" halleri hiç bitmiyor.