Erdoğan ile 14 Mayıs destanı yazılırken…


Kılıçdaroğlu iyice zıvanadan çıktı.

Şimdi de Rusya'ya saldırıyor.

Rusya'nın seçimlere müdahale ettiğini söylüyor.

ABD hesabına, Türkiye ile Rusya'nın arasına fitne sokmak ihanete eş bir politikadır.

FETÖ'nün ABD hesabına yaptığı ihanetleri unutmadık.

Rus uçağının düşürülmesi, Rusya'nın Ankara Büyükelçisinin katledilmesi...

Kılıçdaroğlu, PKK ve FETÖ ile kol kola Türkiye'nin geleceğine ihanet taşları döşüyor.

Değilse FETÖ ve Kandil'deki PKK elebaşları, "Adayımız Kılıçdaroğlu" neden desinler?

Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin en büyük güvenlik meselesinde terör odakları ile işbirliği yapıyor.

HDP'liler, Kılıçdaroğlu'ndan aldıkları vaatlerle devlete meydan okuyorlar.

Öcalan'ı, Demirtaş'ı, terör suçlularını cezaevinden salmak, "Büyük Kürdistan" için Güneydoğu illerinde bağımsızlık talebi, güvenliğimiz için bir tehdit değil mi?

Sınır ötesi operasyonlara son verileceği ilan etmek bir ihanet değil mi?

Hakeza, 15 Temmuz hain darbe girişimini yapan FETÖ terör örgütü mensuplarına af istemek, onları tekrar devlete yerleştirmek bir güvenlik zafiyeti oluşturmayacak mı?

Batı, başta ABD, İngiltere, Fransa, bölücü terör örgütü PKK eliyle yıllarımızı çaldı. Binlerce şehit verdik.

Güvenliğimizi en çok bu terör örgütü tehdit etti/ediyor.

Erdoğan, hem içerde hem sınır ötesi harekâtlarla PKK'nın belini kırdı. İHA'lar, SİHA'lar vasıtasıyla teröristler mağaralardan başlarını çıkaramaz hale geldiler.

Güvenliğin en büyük teminatı Erdoğan'dır.

"Afrin'i geri alacağız" diyen HDP'liler ile iş tutan Kılıçdaroğlu değildir.

Kılıçdaroğlu, dış politikada da ihanete giden yolun taşlarını döşüyor.

İki gündür Rusya'yı seçimlere müdahale etmekle suçluyor..

Hem de Biden'ın, "Türkiye'de Erdoğan'a karşı muhalefeti doğrudan destekleyeceğiz" meydan okumasına rağmen...

Erdoğan, geleneksel denge politikası ile tahıl koridorunun açılmasını sağlarken, hem Ukrayna hem de Rusya ile karşı karşıya gelmezken, Kılıçdaroğlu, seçimden sonra Rusya ile hesap görmekten söz ediyor.

Bu, tam Washington'a teslim olma taahhüdüdür.

FETÖ; Rus uçağını düşürerek, Rusya'nın Ankara Büyükelçisini katlederek, Amerika hesabına Türk-Rus ilişkilerini sabote etmeye kalktı.

Kılıçdaroğlu, bu ihanet politikasını devam ettiriyor.

Kılıçdaroğlu, "Dış politikayı 180 derece değiştireceğiz" diyor.

Bu ne demektir?

Türkiye artık Libya'da, Doğu Akdeniz'de olmayacaktır.

Türkiye artık Azerbaycan'ın yanında durmayacaktır.

Nitekim Kılıçdaroğlu, "Yeni İpek Yolu" diye bir fitne projesi ortaya attı. Ve yolu Azerbaycan'dan değil, İran üzerinden geçirerek Bakü'yü devre dışı bıraktı.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kemal Kılıçdaroğlu'na tepki göstererek, "Azerbaycan'ı, bu stratejik projenin dışında bırakmak isteyenlerin hevesleri kursaklarında kalacak" dedi.

Azerbaycan karşısında Ermenistan'ı desteklemeye teşne bir Kılıçdaroğlu var karşımızda...

Hakeza Kıbrıs konusunda öyle.

Merhum KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın danışmanı Sabahattin İsmail, 6'lı Masa'nın Ortak Mutabakat Metni'nde bir paragrafla değindiği Kıbrıs politikasına sert tepki gösterdi. "KKTC'nin tanınması" ve "Mavi Vatan" politikasına yer verilmediğine dikkat çeken İsmail, bunun Rumları cesaretlendireceğini vurguladı. Ayrıca İsmail, koalisyonun Rum ağzıyla konuştuğunu ve Ada'da, federasyonu savunduğunu kaydetti.

Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi ateşe atmak için geliyor. Güvenliğimizi, huzurumuzu, istikrarımızı, iç barışı dinamitlemeye geliyor.

Güvenliğimizin de, iç barışın da teminatı Erdoğan'dır.

İç barışı, Kürt kardeşlerimizin Erdoğan sevgisi tahkim ediyor.

Aziz milletimiz ülkemizi hain emellere bırakmayacaktır.

Erdoğan'ın liderliği arkasında bir daha kenetlenecektir.

14 Mayıs milletimize hayırlı olsun...