Temel atýf (iliþkilendirme) hatasý sosyal psikolojinin önemli kavramlarýndan biri. Þartlarýn etkisiyle gerçekleþen olaylarý, yanlýþ olarak kiþilerle izah etme yanýlgýmýz için kullanýlýr. Yapýsal faktörler es geçilir, kiþinin etkisi abartýlý olarak ön plana çýkarýlýr. Bu düþünme hatasý o kadar aygýndýr ki, NTV Yayýnlarý’ndan çýkan “hatasýz düþünme sanatý” adlý okunasý kitap içindeki 52 sýk düþünce hatasýndan biri olarak geçer.
Bugünlerde hem erken seçimi hem de çözüm sürecinin çatýþmaya dönmesini Erdoðan’ýn bizatihi kendisiyle izah etmeye çalýþanlar var. Bu kiþiler kasýtlý olarak bu iddialarý ortaya atmýyorlarsa, temel atýf hatalarý yapýyorlar. Yapýsal ve realist dýþ faktörler var iken, bu faktörleri görmezden gelip, her þeyi Erdoðan’ýn bizatihi kendisiyle izah etmeye çalýþýyorlar. Halbuki hem erken seçimin hem de çatýþma sürecinin kendine özgü rasyonel dinamikleri var. Erdoðan da bu rasyonel þartlar altýnda kararlar alýyor.
Erken seçimin rasyonel gerekçeleri
AK Parti ile CHP arasýnda koalisyon olmamasýný Erdoðan’ýn kiþiselliðinden ibaret anlamak, açýk bir düþünme hatasý. Halbuki koalisyonun olmamasýnýn açýk rasyonel nedenleri var. Her parti tek baþýna iktidar olmak ister. Siyasal bir parti tek baþýna iktidar olmanýn hiçbir imkanýna sahip deðilse, koalisyona mecbursa, baþka çýkýþ yoksa, koalisyon yapar. Halbuki erken seçim yeni dinamikler getiriyor ve bu yeni dinamikler seçim sonuçlarýný etkileyecek niteliklere sahip. Üstelik AK Parti’nin tabaný da %80 oranýnda koalisyon istemiyor.
Dolayýsýyla AK Parti için koalisyon rasyonel deðil. Bu þartlar altýnda, koalisyon kurulmama kararýný Erdoðan veya Davutoðlu’nun bizatihi kendisiyle izah etmek gerçekçi bir analiz deðil. Liderler þartlara göre, rasyonel kararlar alýrlar. Seçmenin taleplerini gözetmeyen, siyasal þartlarý dikkate almayan bir siyasetçinin baþarýlý olmasý mümkün olmaz. Türkiye’nin bu kritik döneminde, tek baþýna iktidar olmanýn halen imkaný varken, koalisyonlar dönemini baþlatmanýn sorumluluðunu kimse taþýyamaz. Koalisyonlara mahkum bir Türkiye, geleceðini riske atmýþ bir ülke olur.
Çatýþma sürecinin realist temelleri
Çözüm sürecinin çatýþmaya dönmesinin sebebini Erdoðan ve Davutoðlu’nun bizatihi þahýslarý ile izah etmek ise analiz deðil tam bir kara propaganda. Çatýþma sürecine girmenin oldukça realist temelleri var. PKK çözüm sürecini þehirlerde “güç devþirmeye” dönüþtürdü. Çözüm sürecinde, þehirlere hakim olmak için yeni birimler kurdu. Gündelik hayatta devlet yerine geçecek uygulamalar yapmaya baþladý.
6-7 Ekim Olaylarý ile bu hal herkesin açýkça göreceði kadar açýk ve tehlikeli hale geldi. Devlet mekanizmalarý o dönemden itibaren yeni bir aþamaya geçiþ için hareketlenmeye baþlamýþtý. Suruç patlamasý sonrasý, PKK’nýn açýk çatýþmayý baþlatmasý ile de devlet de açýk çatýþmaya dönme kararý aldý. Aslýnda PKK’nýn yaptýklarýna karþý devletin baþka seçeneði yoktu. Bu sebeple de mesele Erdoðan, Davutoðlu veya erken seçim meselesi deðil. Mesele oldukça realist ve yapýsal temelleri olan bir mesele.
Erdoðan’ýn karar alýp uygulayan liderlik becerisi
Hem erken seçim hem de çatýþma sürecinin rasyonel temelleri olmakla beraber, Erdoðan ve Davutoðlu ikilisinin aktör etkisi de tabi ki var. Bu aktör etkisi, rasyonel þartlarýn getirdiði kararlarý alabilme becerilerine sahip olmalarý üzerinden gerçekleþiyor. Devletin PKK’nýn oluþturduðu yeni þartlara karþý yeni bir tepki vermesi gerekiyordu. Erdoðan devletin yeni siyasetine liderlik yaptý. Erdoðan karar alabilen bir lider. Karar alýp, kendisi ile iliþkili mekanizmalarý da harekete geçirebilen bir lider. Erdoðan’ýn bu kadar destekçisinin veya karþýtýnýn olmasý, tam da karar alýp uygulayabilen bir lider olmasýndan dolayý.