Cumhurbaþkaný Erdoðan, Anadolu’yu Müslüman Türkler için vatan kýlan Malazgirt Zaferi’nin 947. Yýldönümünü, milli park ilan edilen Muþ Malazgirt Ovasýnda kutlayýnca malum güruh yine rahatsýz oldu.
Sembolik törenlerin, hafýza canlandýran adlandýrmalarýn, geçmiþ askeri zaferlerin beyhudeliðinden dem vurup “devlet aklý buysa…” diyerek güya dalga geçtiler.
Erdoðan Batý karþýsýnda sýkýþtýkça bu iþlere sarýyor, kitleleri efsunluyor, ilgisi konjonktürel diyenler oldu.
Ayný güruh daha önce de benzer laflar etti. Cumhurbaþkanlýðý forsunda 16 yýldýzla simgeleþtirilen 16 Türk devletlerinin askeri kýyafetlerini giyen askerler Cumhurbaþkanlýðý Muhafýz Alayý ile resmi karþýlama törenlerine katýlmaya baþlandýðýnda da burun kývýrmýþlardý, 2015’te.
Devletin güçlü köklerine, bu topraklarýn ve bu milletin ortak hafýzasýna, gelecek tasavvuruna dair ne zaman bir söylem yükselse, bir adým atýlsa ayný ezberlerle çýkageliyorlar.
Bazýlarý köklerimizin Cumhuriyet öncesine uzanmasýndan rahatsýz. “Her þey yüzyýl önce baþladý, öncesinde buralar hep dutluktu” diyorlar. Bazýlarý gaflet ve dalalet, bazýlarý ise doðrudan hýyanet içinde…
Ýki özellikleri var. Bir, Türkiye aleyhine çalýþýyorlar. Ýki, hiçbir öngörüleri tutmuyor, hiçbir analizleri saðlýklý sonuç vermiyor.
Güçleri anca hýzla çürütülebilen algý operasyonlarýna yetiyor. Yazýk ki her yerdeler, siyasette, akademide, medyada, sivil toplumda.
***
Erdoðan’ýn 1071 Malazgirt Zaferine iþine geldiði için þimdi atýf yaptýðý iddiasý özellikle bomboþ. Zira hafýzalar canlý, arþivler taze.
Üstelik Erdoðan ne siyasi-ideolojik bilinci, ne hizmet-dava aþký, ne hayata ve siyasete bakýþý dün oluþmuþ biri. Kamuoyunun yeni tanýdýðý türedi biri de deðil.
Þöyle bir baktým, Erdoðan’ýn geçmiþ konuþmalarýnda 1071’e sýkça atýf var ama bugünkü vurgular açýsýndan en mükellef konuþmanýn tarihi 2012. Sistematik saldýrýlarýn baþladýðý yýl yani.
Benim de yerinde takip edip aktardýðým AK Parti’nin 4. Olaðan Kongresi’nde Baþbakan sýfatýyla Erdoðan 1071’e ve Sultan Alparslan’a sýkça atýf yapmýþtý. Gençlere hitaben “2023 hedefini biz gerçekleþtireceðiz, 2071 sizin hedefiniz” demiþti.
“Alparslan gibi biz de beyaz kefenimizi giyerek yola çýktýk” sözünü ben, sadece þahsi adanmýþlýða deðil binyýllýk ve yüzyýllýk döngülerde yaþananlara dair bir hatýrlatma olarak anlamýþtým.
Ayný konuþmada Kudüs Fatihi Selahattin Eyyubi’nin de adý geçiyordu, Ýstanbul Fatih’i Sultan Mehmet’in de. Anadolu’yu ikinci kez vatan kýlan ordularýn muzaffer komutaný Gazi Mustafa Kemal Paþa’nýn da.
Gönül sultanlarý Yesevi’den, Þeyh Edebali’den, Yunus Emre’den, Hacý Bektaþ’tan ve Mevlana’dan da söz açtý orada, Mehmet Akif’ten, Sezai Karakoç’tan, Neþet Ertaþ ve Aþýk Veysel’den de.
***
Bunu sýkça yapýyor Erdoðan. Sembol isimlere, deðerlere, eserlere atýflarla dondurulmuþ zihinleri uyandýrýyor.
Sembolleri, deðerleri azýmsayanlar unutmasýn ki devletler sembollerle yaþar.
Bu bakýmdan Cumhuriyetin 100. yýlýna beþ kala, Türkiye’nin 2023, 2053 ve 2071 hedeflerinde kararlý olmasý þu son beþ yýlda maruz kaldýðýmýz saldýrýlarýn çeþitliliðini ve devamlýlýðýný da açýklýyor aslýnda.
Nitekim “Biz Malazgirt’te sadece bir zafer kazanmadýk, millet olduðumuzu tüm dünyaya ilan ettik” diyerek düne, “Malazgirt'i hatýrlamak demek kim olduðumuzu hatýrlamak demektir. Maziden atiye uzanan büyük mirasa sahip çýkýn” diyerek yarýna atýfla önemli bir ufuk çiziyor Baþkan.
Bunu önemsemek gerek. Ahlat’ta dantel gibi iþlenmiþ o heybetli taþlarýn, Selçuklu mezarlarýnýn önünden yürüyen Erdoðan’ý görüp de ürpermeyen var mý?
Oradaki diriliði, birliði, kararlýlýðý -gafillerimiz görmese de- muhataplarý çok iyi görüyordur.
Yeni bin yýl için, yeniden diriliyoruz, iþin özü bu.