Ergenekon davasý sürecinde tutuklanýp cezaevine konulan gazeteci Ahmet Þýk, geçenlerde “Bizi Tayyip Erdoðan serbest býraktýrdý” þeklinde bir açýklama yaptý.
Ondan önce de Ergenekon, Balyoz gibi davalar sürecinde tutuklanýp cezaevine konulan bazýlarý, kendilerini Tayyip Erdoðan’ýn baþýnda bulunduðu AK Parti iktidarýnýn serbest býraktýrdýðýna dair açýklamalarda bulunmuþlardý.
Bu gibi açýklamalar, Ergenekon davasý sürecinde tutuklanýp Silivri Cezaevi’ne konulan Vatan Partisi Genel Baþkaný Doðu Perinçek’in, “Biz Silivri’nin duvarlarýný gümbür gümbür yýkarak serbest kaldýk” þeklindeki açýklamasýyla taban tabana zýttý.
Bu konuda AK Parti iktidarýnýn yanýnda olanlarýn da karþýsýnda olanlarýn da “Ýþin doðrusu nedir” þeklindeki ýsrarlý sorularýna muhatap oluyorum.
Yine Doðu Perinçek, “Biz Tayyip Erdoðan’ýn AKP’sinin yanýna gitmedik; onlar bizim çizgimize geldi” dediði için, bu konuda da çeþitli çevrelerin “Ýþin doðrusu nedir” þeklindeki ýsrarlý sorularýyla karþýlaþýyorum.
Onun içindir ki bu iki konuya bir açýklýk getirmek istiyorum.
Bilinmelidir ki, Ergenekon, Balyoz gibi davalar nedeniyle cezaevine konulanlar, Tayyip Erdoðan’ýn baþýnda bulunduðu AK Parti iktidarý istemese cezaevinden çýkamazlardý.
Ve yine bilinmelidir ki, AK Parti ile Fethullahçýlarýn arasý bozulmasa, AK Parti iktidarý Ergenekon, Balyoz gibi davalar nedeniyle cezaevinde bulunanlarý serbest býrakmazdý.
O nedenle Doðu Perinçek’in, “Biz Silivri’nin duvarlarýný gümbür gümbür yýkarak serbest kaldýk” þeklindeki sözleri gerçeði yansýtmamaktadýr.
Kaldý ki Doðu Perinçek’in Silivri Cezaevi’nden çýkar çýkmaz Akit gazetesiyle görüþüp, “Biz Fethullahçý örgüte karþý Tayyip Erdoðan’ý destekleyeceðiz” dediði de hatýrlanmalýdýr.
Hatýrlatacak olursak bir zamanlar Ýsmet Ýnönü, “Yeni bir dünya kurulur; herkes o dünyadaki yerini alýr” demiþti.
Ýþte budur iþin gerçeði.
AK Parti ile Fethullahçýlarýn kapýþmasý üzerine yeni bir dünya kuruldu ve herkes o dünyadaki saflaþmada yerini aldý.
Bu saflaþmada, baþýnda Doðu Perinçek’in bulunduðu Vatan Partisi de Tayyip Erdoðan’ýn baþýnda bulunduðu AK Parti iktidarýnýn yanýnda yer aldý.
Gerçi Doðu Perinçek buna itiraz edecek; yine “Biz Tayyip Erdoðan’ýn AKP’sinin yanýna gitmedik, onlar bizim çizgimize geldi” diyecek; biliyorum.
Ancak ben bunu sorulmasý gereken yere sordum.
Bilinsin ki araþtýrmadan soruþturmadan yorum yapmýyorum.
Evet, ben bu konuyu sorulmasý gereken yere sordum.
Aldýðým cevabý aktarýyorum.
Bana dendi ki, “Doðu Perinçek kýrk yýllýk politik hayatýnda kýrk çizgi deðiþtirmiþ biri. Belli bir çizgisi var mý ki biz onun yanýna gidelim.”
Yine bana dendi ki, “Tayyip Erdoðan’ýn AK Partisi girdiði her seçimden büyük bir zaferle çýktý. Doðu Perinçek’in baþýnda olduðu partiler ise kýrk yýldýr girdikleri her seçimde büyük bir hezimete uðradý. Hiç yüzde 50 oy alan, binde bir oy alanýn yanýna gider mi?”
Ve yine bana dendi ki, “Bize gelene, AK Parti’nin yanýna gelene niye git diyelim? Bizi gönüllü olarak destekleyenin desteðini niye reddedelim?”
Böylelikle bu konuda bir süredir bana ýsrarla sorulan sorulara cevap verdim.
“Ýþte sorusu, nedir doðrusu” deyip aldýðým cevabý size ilettim.
Öyleyse artýk yazýmý noktalayýp sonlandýrabilirim.