Erdoðan muhalefeti de kölelikten kurtardý

15 Temmuz’un yýldönümünde müzmin muhalifler darbe karþýtlýðý üzerine pozisyon alacaklarýna darbe-severliklerini perdeleyecek þekilde zihinleri bulandýrmaya devam ettiler.

‘Kontrollü darbe’, ‘tiyatro’, ‘FETÖ’nün siyasi ayaðý’ gibi baþlýklar üzerinden yaptýklarý yorumlar Erdoðan düþmanlýðý yapmak pahasýna nasýl darbecilik ve FETÖ’cülük zeminine savrulabildiklerini gösterdi.

2012’den itibaren öncü sarsýntýlarla baþlayan ve 15 Temmuz darbesiyle doruk noktaya ulaþan deprem FETÖ’nün figüranlýðýný ve taþeronluðunu yaptýðý bir uluslararasý projeyi ortaya koyuyordu.

Amaç iki ayaklýydý. Birincisi ‘Erdoðan’ý bitirmek’, ikincisi ‘Türkiye’yi ele geçirmek’

Batýlý güçlerin Türkiye’yi kendi kontrollerinde, kendi eksenlerinde bir uydu olarak konsolide etme çabasý yeni vesayet aktörü FETÖ’nün kullanýlmasýyla tezahür etti.

FETÖ, içeride kontrolü ele geçirecek ve uydu ülke olarak konumlandýrýlan Türkiye’de dizginleri ele alacaktý. Bu siyasi, ekonomik, toplumsal ve kültürel olmak üzere tüm alanlarý kapsayan bir ‘ele geçirme projesi’ydi.

Bu projenin kilit adýmý, olmaza olmazý, mutlak þartý ise Erdoðan’ý bitirmekti!

FETÖ’nün sokak gösterileri, yargý darbesi, algý operasyonlarý ve açýktan askeri kalkýþma ile hedefe koyduðu isim Erdoðan’dý.

Erdoðan engeli kalkarsa Türkiye’nin kontrolünü saðlama konusunda hiçbir sorun kalmayacaktý.

Erdoðan’ý hukuken, siyaseten, seçim yoluyla, darbe marifetiyle bitirme giriþimlerinin hiçbirisi netice vermedi.

15 Temmuz’u bulandýrmaya çalýþan müzmin muhalifler projenin ilk ayaðýna gönülden destek verdiler. Yani Erdoðan’ýn bitirilmesini kendileri için siyasi zemin oluþmasý olarak gördüler. Baþ edemedikleri siyasi rakiplerini sonunda birileri alt edecekti.

Projenin Türkiye’yi ele geçirme ayaðýný ýskalayan bu çevreler Erdoðan’ýn devre dýþ kalmasýný kendileri için bir fýrsat olarak gördüler. Türkiye’nin istikbali kararacaktý ama onlar kendi istikballeri için bu riski ve tehdidi umursamadýlar. Darbenin öncesinde ve sonrasýnda takýndýklarý tavýr sadece kenardan izleyerek avuçlarýný ovuþturmakla da kalmadý, FETÖ kampanyasýna aktif desteðe dönüþtü.

Cumhur Ýttifaký bileþenleri ve özellikle Sayýn Bahçeli oynanan oyunu ve tehlikenin büyüklüðünü fark ettiði için çok net pozisyon aldý. Mesele Erdoðan’ýn siyasi varlýðý olmaktan öte Türkiye’nin bekasýydý.

Bazý siyasetçilerin Erdoðan ve FETÖ’nün siyasi ayaðý üzerine ettikleri laflar delisaçmasý olmanýn ötesinde FETÖ’nün ekmeðine yað sürme anlamý taþýr.

FETÖ’nün siyaseten, hukuken ve fiziksel olarak yok etmeye çalýþtýðý, devirmek ve bitirmek istediði siyasi aktör Erdoðan’dýr.

Bu gerçek kadar daha büyük bir gerçek de þudur: FETÖ’yü bitirebilecek ve FETÖ’yle amansýz mücadele verebilecek siyasi aktör de Erdoðan’dýr.

Erdoðan sadece siyasi riskleri alarak deðil, her þeyiyle, caný pahasýna bu mücadeleye soyunmuþtur. Baþka hiçbir lider cemaat maskeli böyle bir örgüte karþý bu netlikte bir mücadeleye giriþemez, on binlerce insaný kapsayan bu boyutta bir operasyonu göze alamazdý.

Erdoðan’a duyulan güven hem 15 Temmuz gecesi darbenin püskürtülmesini saðlamýþtýr, hem de sonrasýndaki hukuki mücadeleye siyasi destek saðlamýþtýr.

Bu yüzden Erdoðan’sýz yapýlamayacak iþler sayýlsa birinci sýrada FETÖ ile mücadele gelir.

15 Temmuz’da demokrasiyi, hukuk devletini, muhalefetin siyasi varlýðýný ve Türkiye’nin geleceðini kurtaran Erdoðan’ýn siyasi duruþu olmuþtur. Muhalefet bu hakikati kabullenmeyi, Erdoðan’a siyasi güç aktarmak olarak algýladýðýndan meseleyi bulandýrma yolunu seçiyor.

Ama hakikat güneþ gibi ortada, Erdoðan sadece iktidarý deðil, bir bütün olarak demokrasiyi de kurtarmýþtýr, muhalefeti de… Çünkü FETÖ için Erdoðan’ý bitirme projesine destek verip ikbal arayan siyasetçiler sadece ateþe atýlacak odundur ve kendi ayaklarýna pranga takan kölelerdir.