Erdoðan ve birinci turda...

Evet, Cumhurbaþkanlýðý seçimini Erdoðan kazanmalý ve birinci turda kazanmalý. Türkiye ve içinde bulunduðu coðrafyanýn reel politiðinin gereði budur.

Ve toplum, bütün kafa karýþtýrýcýlýklara raðmen, derin sezgisi ile, bu reel politiði dikkate alarak oyunu sandýða atacaktýr.

En basit soru þu:

Türkiye, Ak Parti iktidarýnýn devam ettiði ve bir genel seçimde hala iktidar adayýnýn Ak Parti olduðu bir vasatta, mesela Sezer rolünde bir Ekmeleddin Ýhsanoðlu’nun cumhurbaþkanlýðýna ihtiyaç duyuyor mu? Nasýl bir misyonu olacak öyle bir durumda Ýhsanoðlu’nun? Ýhsanoðlu’nun cumhurbaþkanlýðýnýn içi o kadar boþ ki, “Halk onu neden seçsin?”in cevabýný bulmak bile kolay deðil. Onun için Ýhsanoðlu ancak “Erdoðan karþýtlýðý” gibi negatif bir misyona tekabül ediyor, ancak kiþilik yapýsý onu bile, mesela Kýlýçdaroðlu veya Bahçeli dozunda yürütmesi imkan vermediðinden orada bile düþük profilli kalmaya mahkum oluyor.

Erdoðan’ýn seçilmesi, öncelikle istikrarýn devamý anlamý taþýyor. Gül - Ak Parti iktidarý istikrardý, Erdoðan - Ak Parti iktidarý da o istikrarýn devamýdýr. Halk, 30 Mart’taki iradesi ile Ak Parti iktidarýna yerel yönetimde büyük onay verdi, bu merkezi idaredeki onayýn perçinlenmesidir, þu anda da kamuoyu yoklamalarý, Cumhurbaþkanlýðý seçiminde de Erdoðan’ýn arkasýnda çok ciddi bir toplum desteði bulunduðunu ortaya koyuyor.

Diðer adaylara gelince, Demirtaþ’ýn, evet daha bütüncül bir oy desteði vardýr ama, o oy, hala barajýn üstüne çýkmýþ gözükmüyor.

Ýhsanoðlu’nun arkasýndaki 13 parti desteði ise herhangi bir kahve sohbetinde bile bir araya gelmeleri zor oluþumlarýn “Erdoðan karþýtlýðý”nda buluþturulmalarý sonucu ortaya çýkmýþ, içinden iktidar üretmesi nerede ise eþyanýn tabiatýna aykýrý bir hadise. Ýhsanoðlu adaylýðýndan üretilmesi düþünülen 2015 koalisyon formülü, ancak kaosa davetiye diye okunabilecek bir mahiyet taþýyor.

Kaldý ki, Cumhurbaþkanlýðý seçiminde, mesela 13 parti deðil, iki partinin oy toplamýndan bile daha düþük çýkacak bir sonuç, iki partiyi de bitli yorgan haline getirebilme riskini içinde barýndýrýyor.

Ýhsanoðlu Ortadoðu üzerine konuþuyor, insan böyle bir zihni birikimin nasýl olup da Ýslam Ýþbirliði Teþkilatý’nda genel sekreter görevi yaptýðýný anlamakta zorlanýyor. Hayret doðrusu.

Bölge sancýlý. Türkiye’nin etrafý dahil, tüm Ýslam coðrafyasý sancýlý. Bu sancýlý coðrafyada gerek yakýn bölgesindeki durum gerekse, bütün bir Ýslam coðrafyasýndaki gelecek öngörüleri açýsýndan Türkiye’nin istikrarý ve Türkiye’yi yönetenlerin, tüm coðrafyaya iliþkin sorumluluk duygusu büyük önem taþýyor.

Bu sancýlarýn içinden “Ortadoðu bataklýðý” konseptine saplanýp kalmýþ, Türkiye’nin bu coðrafyadan soyutlanarak yürüyebileceði  hayaliyle hareket eden, Ýslam dünyasý ile iliþkiyi bir zaaf gibi gören, Batý’ya endeksli olmayý ana strateji gibi deðerlendiren ama Ýsrail’in Gazze’deki vahþetine Batý’nýn nasýl onay verdiðini görüp, dünya kamuoyu ve insanlýðýn isyanýna tanýk olunca kafasý karýþanlarýn çýkmasý mümkün deðildir.

Hadi Gazze’de Batý’nýn yanýnda durun bakalým!

Hadi Suriye’de Batý’nýn yanýnda durun bakalým!

Hadi Irak’ta Batý’nýn yanýnda durun bakalým!

Hadi Mýsýr’da, Batý’nýn yani Sisi’nin yanýnda durun bakalým!

Peki nedir sizin Irak, Suriye, Filistin-Ýsrail politikalarýnýz?

Esed’e, Sisi’ye, Maliki’ye ya da Netanyahu’ya karþý tarafsýzlýk mý?

Yani cinayet sürecinin ülke ülke devam etmesi mi?

Hiç olmazsa, Hazreti Ýbrahim’in ateþini söndürmek için gagasýnda bir damla su taþýyan güvercin bile olmayacak mýsýnýz?

Tayip Erdoðanya da Ahmet Davutoðlu, Türkiye’nin bir stratejik derinliði bulunduðunu ve içinde yaþadýðý büyük coðrafyanýn geleceði þekillenirken, Türkiye’nin de pozitif bir rol üstelenebileceðini düþünüyorlar.

Ben, yaþananlarý “Türkiye’nin Türkiye olma, Ýslam dünyasýnýn Ýslam dünyasý olma mücadelesi” olarak okuyorum.

Bu süreç yaþanacak. Coðrafya yeniden þekilleniyor. Dünün sömürgeci güçleri, bu coðrafyayý, onun içinde Türkiye’yi yeniden “nesneleþtirmek” yani “her þeyi ile dýþardan güdümlenen” bir yapýya dönüþtürmek istiyorlar.

Türkiye buna “Hayýr” diyor ve kendi iradesinin de devrede olduðu yeni bir “inþa eylemi”nin paydaþý olmak istiyor. Bu süreçte paydaþlar arasýnda bu coðrafyadaki güçlerin daha etkin olmasýný istiyor.

Ben, Tayyip Erdoðan öncülüðündeki bu inþa eylemini çok hayati buluyorum. Onun için Cumhurbaþkaný olarak Erdoðan seçilmeli ve bu iþ birinci turda bitmeli diyorum. Bu, bütün Ýslam coðrafyasýnda kutlanan bir sonuç olacaktýr.