Erdoðan ve Bahçeli: Samsun örneði

Samsun’da Cumhur Ýttifaký’na yönelik bir provokasyon, Sayýn Erdoðan ve Sayýn Bahçeli’nin feraseti, dirayeti ve hýzlý kararlarýyla anýnda önlendi. 

Olay göründüðünden çok daha önemli. Ýlginç olan, Samsun’da hem AK Parti, hem de MHP yöneticileri ikisi birden Cumhur Ýttifaký’nýn ruhuna hançer saplamaya kalktýlar. Ýkisi de ittifakýn Türkiye’nin yarýnlarý adýna hayatî önemini bir kenara iterek, sadece siyasî mülahazalar ile davrandýlar. 

AK Parti il baþkaný; “17 ilçenin 16'sý AK Parti'de. Kimse elindekini vermek istemez. Biz de vermeme kararýndayýz” dedi. 

MHP Samsun milletvekili Erhan Usta ise; "Ýttifak mutlaka olacak diye bir þey yok. Samsun'da MHP 7 belediye istediði halde AK Parti 2 belediye verdi…” açýklamasýný yaptý. 

Erdoðan ve Bahçeli ne diyor, ne anlatýyor; bu isimler ise neden bahsediyor? 

Her iki liderin tepkisi beklendiði gibi oldu. AK Parti Ýl Baþkaný, “Cumhur Ýttifaký’nýn prensiplerine uygun olmayan açýklamalarý sebebiyle” açýða alýndý. 

MHP milletvekili Usta da; “Cumhur Ýttifaký'nýn varlýðý ve devamýný zedeleyici beyan ve açýklamalarý sebebiyle” parti üyeliðinden kesin ihraç talebiyle Merkez Disiplin Kurulu’na sevk edildi. 

Cumhur Ýttifaký, büyük resmi göremeyenler için bir seçim ittifaký olarak algýlanabilir. Politik ihtiraslar ve particilik zihniyeti, 3-5 belediye daha kazanmayý, siyasî onur meselesi yaptýrýp nefisleri konuþturabilir. 

Özellikle MHP tabanýna yönelik bu yönde bir fitne kazaný kaynatýldýðýný biliyoruz. “Kendilerini büyük görüyorlar, bizim yaptýðýmýz fedakârlýðý yok sayýyorlar” gibisinden AK Parti’ye yönelik neler neler fýsýldayanlar var. Ayný fýsýltýlarýn, AK Parti tabanýna yönelik dolaþýma sokulduðunu da biliyoruz. 

Hem Erdoðan, hem Bahçeli, Cumhur Ýttifaký’nýn hayatî önemi üzerinde bu kadar durduktan sonra, bir AK Partili, bir MHP’li en baþta, kafalarý karýþtýranlarýn þer cephesinin elemanlarý olduðunu hemen fark edebilmelidir. 

3-5 belediye daha fazla kazanmak mý önemli, “illet/zillet” ittifakýnýn oyunlarýna gelmeyip Türkiye’yi sahili selamete çýkarmak mý önemli? 

HDP’si, PKK’sý, FETÖ’sü, DEAÞ’ý; sýrtlarýný ABD’ye, Avrupa’ya dayamýþ, milletimizin þu son yýllardaki bütün kazanýmlarýný berhava etmek istiyorlar. 

Israrla, 31 Mart’ýn, belediye seçimlerinin çok ötesinde bir anlam kazandýðýný söylüyoruz. 

Cumhur Ýttifaký geçici deðil kalýcýdýr. Cumhur Ýttifaký, yarýnlar içindir. Sebat ister, sabýr ister, kararlýlýk ister, gönül beraberliði ister… 

Cumhur Ýttifaký, siyasî görüþmeler, pazarlýklar ile gündeme gelmedi. 

15 Temmuz gecesi milletçe bir ihanete uðradýk. Yeniden istiklal harbi verdik. Bizim tanklarýmýzla, bizim uçaklarýmýzla, bizim silahlarýmýzla, beyinleri, vicdanlarý karartýlmýþ, kirletilmiþ kendi evlatlarýmýz eliyle ihanetin en büyüðüne uðradýk. 

Ve bu ihaneti göðsümüzde söndürdük. 

16 Temmuz sabahý Cumhur Ýttifaký doðdu. Yenikapý ruhu meydanlardan ses verdi. Artýk siyasî mülahazalar ikinci plana itildi. Cumhur Ýttifaký, milletimiz için yeni bir kardeþliðin, kucaklaþmanýn, gönül beraberliðinin adresi oldu. 

Cumhur Ýttifaký, aziz milletimizin vicdanýndan doðdu. 

Milletimiz 24 Haziran’da tarihî tercihini yaptý. Cumhurbaþkanlýðý hükümet sistemine geçildi. 

Sayýn Bahçeli’nin sözleri ile noktalayalým: 

Türkiye’nin ayaðýna vurulmak istenen prangalar bu sistemde kýrýlacak. Cumhur Ýttifaký’nýn devamý milli beka için mecburidir. Eðer 31 Mart’ta rövanþý almak isteyenlere gün doðarsa, karþýmýza çok büyük risk ve tehlikeler çýkacaktýr. Türkiye'nin suikasta uðramasýna duyarsýz kalamayýz…