Erdoğan ve Deniz Gezmiş

Rıdvan Dilmen, “Erdoğan’a baktığımda parkasız Deniz Gezmiş görüyorum..” demiş Habertürk’te katıldığı programda.. Aslı esası şu. Rıdvan Dilmen aklı başında bir adamdır.. Cumhurbaşkanı kendisini daha çok sevsin diye, makam mevki versin diye anlamsız benzetmeler yarışına gireceğini zannetmem.. Laf öyle gelmiştir de, ondan demiştir diye düşünüyorum.. Niye Erdoğan’ı illa geçmişte yaşamış birine benzetme ihtiyacı, anlamadım gitti. O başlı başına, günahıyla, sevabıyla, hatasıyla, doğrusuyla bir Tayyip Erdoğan.. Zaten bir tarihsel şahsiyet.. Ve biraz tanıyorsam, adının Deniz Gezmiş’le birlikte anılması Erdoğan’a sempatik değil, aksine antipatik gelecektir.. Tıpkı solculara bu sözün rahatsız edici geldiği gibi.. Son not.. Deniz Gezmiş’in antiemperyalist yanına vurgu yaparak özdeşlik kurmuş Rıdvan Dilmen.. Fakat gelin görün ki, Deniz’in hayatını yazarak para kazanan Can Dündar, Amerikan bayrağına sarılıp uyuyor, NATO’da pişirilmiş yemeği servis ediyor. Sıkışınca da Alman Cumhurbaşkanı önünde esas duruşa geçiyor.. Hayat işte..

 

Kocaların ayakları yıkanmaz mı?


Müsamerede, bir kız çocuğunun, kocası rolünü oynayan bir başka çocuğun ayağını yıkarken çekilmiş fotoğrafına baktım dün uzun uzun.. Okul bu fotoğraf için, Anadolu kültür öğelerine yer verildiğini açıklamış..  Dilerdim ki şöyle bir açıklama yapılsın; ‘.. bu oyunda kadının erkeğine köle olduğu bu tür manzaralar eleştiriliyor. Oyunun sonunda bunun yanlışlığına vurgu yapılıyor..’  Ama öyle bir açıklama yapılmadı.. Peki bir kadın, kocasının ayaklarını yıkamaz mı?. Eğer isterse elbette yapar. Sırf eve yorgun gelmiş eşini mutlu edecek diye, jest olsun diye yapar bunu.. Tıpkı hamile karısının ayaklarına masaj yapan beyler gibi.. Görev olarak değil ama.. Sevgiyle. Çocuklarımıza bunu anlatalım.

 

50 yıl öncesine göre mutluyuz

Dünyanın en ciddi anket şirketlerinden Pew Research, 50 ülkede 43 bin kişiye sordu; “50 yıl öncesine göre baktığınızda daha mı iyi, daha mı kötü?..” Araştırmanın sonuçları, dünyanın yüzde 43'ünün bugünkü yaşamlarının 50 yıl öncesine göre daha iyi olduğuna inandıklarını ortaya koyuyor.. Yüzde 38'lik bir kesim ise daha kötü olduğunu düşünüyor.. Türkiye, yüzde 65 ile ilk sıralarda.. Daha kötü diyenlerin oranı ise yüzde 21.. ABD'de ise yaşamlarının bugün, 50 yıl öncesine göre daha kötü olduğunu düşünenler çoğunlukta. ABD'lilerin yüzde 41'i yaşamlarının daha kötü, yüzde 37'si ise daha iyi olduğuna inanıyor. Küresel ölçekte yapılmış bu araştırmalar, dünyanın gidişatını göstermesi bakımından çok önemli. Liderler her ne anlatırlarsa anlatsınlar, en doğru kararı halklar veriyor. Keşke 90’ların sonunda ya da 2001’de yapılmış böyle başka araştırmalar da olsaydı elimizde.. Karşılaştırmak keyifli olacaktı..