Bazı gazetelerde “AK Parti adayı Erdoğan’a salavatlı klip yaptı” mealindeki haberleri okuyunca şaşırdım. Acaba kendini bilmezin ve ne yaptığından habersiz cahilin biri mi böyle bir edepsizlik yaptı diye merak ettim.
Baktım aday tanıdık bir isim. Siyaset arenasına yakın zamanda çıkmış olsa da öyle bir edepsizlik yapması ihtimali yok.
Sonra on yıl AK Parti’yi desteklemiş bir gazetenin internet sitesindeki klip dedikleri türküyü dinledim.
Salavat Erdoğan’a değil Peygamber Efendimize getiriliyordu!
***
Siirt’ten AK parti milletvekili adayı olan aynı zamanda AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Aktay bir programda Kürtçe Arapça cümleler kuruyor, kadınlar da nakarat halinde salavat getiriyor.
Salavat kelime anlamı dualar demek. Istılahda ise Hz. Peygamberi ve ehl-i beytini saygıyla anmanın ve onlar için dua etmenin özel adıdır.
Essalatü vesselamu aleyke ya resulellah (Salat ve selam sana olsun ey Allah’ın Resulu!) şeklinde söylendiği gibi, Allahümme salli ala seyidina Muhammedin ve ala âli Muhammed (Allahım Efendimiz Muhammed ve evladının makamını yücelt!) şeklinde de söylenir. Daha değişik söyleyiş şekilleri de vardır.
***
Salavat Anadolu kültüründe müminlerin dilinden düşürmediği bir duadır. Herhangi bir şey unutulduğunda salavat getirildiği gibi, birileri tartışacak olsa üçüncü şahıslar peygambere salavat getirilmesini tavsiye ederek ortamı yumuşatır.
Pehlivanlar güreşe başlamadan önce cazgırlar bazı beyitler okurlar sonra da peygambere salavat getirerek güreşi başlatırlar.
Düğünlerde bile arada bir salavat getirilir.
Salavat bizim kültürümüzde günlük hayatımızın bir parçasıdır.
Sevinir salavat getiririz, üzülür salavat getiririz, ölünün arkasından sala(vat) okuruz, dua eder salavat getiririz.
Müminlerin gündelik hayatlarında da peygamberle ilişkilerini sürdürdükleri duadır salavat.
Salavatın günlük hayatımıza bu denli sirayet etmesi medeniyetimizin tezahürlerinden biridir.
Siirtli de bunu Arapça olarak “Salli ala Muhammed” diye telaffuz ediyor.
Yasin Aktay seçim çalışması sırasında yöresel folkloru kullanıp interaktif bir ortam oluşturmuş, bazı sloganvari cümleler kurdukça kadınlar da coşup “salli ala Muhamed” diye tempo tutturmuşlar.
Aktay dünkü yazısında buna açıklama da getirmiş diyor ki ‘Siirt folklorüne ait en meşhur türkülerden biridir ‘salli ala Muhammed’. Düğünlerde, halaylarda nakarat olarak söylenir. Ana metin aslında son derece basit, yaprak sarması üzerinedir. Yaprak sarmasının karışımı, onu saranın, pişirenin, sumağını katanların meziyetleri üzerine bir güzellemedir.” (Y.Şafak, 25/5/15)
***
Muhalif medyanın bu görüntüyü alıp “Erdoğan’a salavat klibi” diye lanse etmesi habere takla attırmaktan öte bir anlam ifade etmiyor.
“Salli ala Erdoğan” deselerdi o zaman Erdoğan’a salavat olurdu ama “Salli ala Muhammed” diyorlar, yani peygamberimize salavat getiriyorlar. Arada Erdoğan ismi geçiyor diye bunu Erdoğan’a salavat olarak yorumlamak cehalet değilse bile kasıttır.
Bana göre hem cehalet var hem kasıt var.
Dinle diyanetle alakası olmayan muhalif medyanın “Erdoğan’a salavat” yorumu hem cehalet hem kasıt.
Dini cemaat mensubu medyanınki ise tamamıyla kasıt.
***
Ortada “Erdoğan’a salavatlı klip” gibi bir şey yok salavatlı klip iddia etme hamakati var.
Bu hamakat kimi cin gözlü yazarlarla gözünü kin ve nefret bürümüş muhaliflerin marifeti.
Ben o klip denen parçayı dinledim ve hoşuma gitti. Ama Aktay’ın yerinde olsaydım “Aman bacılar salavat getirmeyin bunu istismar ederler” diyerek güzellemeyi durdururdum.
Çünkü bu memlekette siyasi muhalefet henüz rüşdüne ermiş değil!
Tabii ki bu çarpıtma dine saygılarından değil Erdoğan’a nefretlerinden kaynaklanıyor.
Bence bu aziz millet nefret üzerine bina edilen siyasetten ne sahibine ne de memlekete bir fayda gelmeyeceğinin farkında.
7 Haziran bu bağlamda nefret politikalarına da verilen bir cevap olsun inşallah.
