Erdoðancýlýk ve AK Partililik farký!

Öncelikle þunu belirteyim: Her türlü dostane eleþtiri AK Parti’yi güçlendirir. AK Parti’mizin bundan rahatsýzlýk duymasý asla söz konusu olamaz. Zira AK Parti’mizin lideri, herkesten önce ve herkesten çok kendi partisini eleþtiren biridir. 

“Metal yorgunluðu”, “iktidarýn þehvetine yenik düþmek”, “siyasi aðalýða izin vermeyiz”, “kibir abideleri olarak dolaþanlara aramýzda yer yok” vb. eleþtiriler bizzat hareketimizin lideri tarafýndan dile getirilmiþtir. 

O yüzden seçimlerden sonra nerede hata yapýldýðýna dair dostane eleþtirilerden AK Parti gerekli dersi çýkarýr ve yoluna güçlü bir þekilde devam eder. 

***

AK Parti hiç kuþkusuz bir dava partisidir. Liderimizin bu davanýn parametrelerini ortaya koyan konuþmalarýna herkes dikkat etmelidir. Lakin unutulmasýn ki AK Parti ayný zamanda bir kitle partisidir; dar ideolojik bir parti deðil! Homojen/tek tipçi bir cemaat veya tarikat partisi hiç deðildir. 

AK Parti’nin çatýsý altýnda her cemaatten, her tarikattan ve her kesimden insan bulunmaktadýr. 

AK Parti, tanýmýna uygun bir Türkiye partisidir. 

AK Parti’de farklý yaþam tarzlarýný bir arada tutan faktörlerin baþýnda liderinin güçlü ve karizmatik kiþiliði geliyor. 

Erdoðan olmazsa, AK Parti hayatiyetini yitirir... 

Bu olguyu þablonik kiþi kültüyle açýklayanlar yanýlýrlar. 

Çünkü Erdoðan liderliðinin tekabül ettiði tarihsel, kültürel ve sosyolojik bir olgu var karþýmýzda. 

Böyle olmamýþ olsaydý Gazzeli veya Güney Afrikalý Müslümanlar Erdoðan kazandýðýnda sokaða sevinç naralarýyla çýkmazlardý. 

Erdoðan’dan dolayý AK Parti’ye oy verenlerin sevgileri de beklentileri de haliyle farklýlýk arz ediyor. 

Herkesin Erdoðan’ý farklý. 

Daha doðrusu herkes Erdoðan’ý kendince farklý nedenlerle seviyor. 

Muhafazakar-dindar camia Erdoðan’ý Ýslâm ümmeti için gerekli görürken, baþka kesimler Erdoðan’ý baþkaca özellikleri sebebiyle Türkiye için olmazsa olmaz önemde görüyor. 

Erdoðan’ýn tabii ki bir geçmiþi var. 

Ama geçmiþleri Erdoðan’ýnkinden farklý olanlar da gönülden Erdoðan’ý sevip destekliyor. Kendi gelecekleri için Erdoðan’ýn varlýðýný güçlü bir sigorta olarak görüyorlar. 

O yüzden Erdoðancýlýk ile AK Partililik hem içiçelik, hem farklýlýk arz ediyor. 

Bu nedenledir ki partileri farklý olanlar bile kendilerinin ve ülkenin geleceði için Erdoðan’ý gerekli görüp destekliyor. 

24 Haziran seçimlerinde ortaya çýkan bu tercih sistemi, elbette AK Parti’miz açýsýndan dikkatle deðerlendirilmelidir. 

Erdoðan’ý sadece AK Partililik kimliði içine sýkýþtýran bir AK Parti anlayýþý yerine Erdoðan’ý vazgeçilmez gören farklý kesimleri doðru hamlelerle AK Partili kýlmaya yönelmiþ bir AK Parti siyasetine ihtiyaç vardýr. 

***

Yeni dönemde AK Parti siyasetinin iki ayaklý olmasýnda zaruret olduðu kanaatindeyim. 

Bir: Asýl yaslandýðý sosyolojik kitlenin hassasiyetini üstünde taþýdýðýný sadece söylem düzeyinde deðil pratiðiyle göstermek. Bunu Türkiye partisi denklemi içinde karþýlýðý olan doðru bir temsile dönüþtürmek. 

Ýki: Erdoðan’a baþkaca kesimlerden akan oylarý AK Parti’de konsolide edecek kuþatýcý hamleler yapmak. “Nefret ettirmeyin sevdirin!” þiarý doðrultusunda. 

Erdoðan bir dünya markasýdýr. 

AK Partili aidiyeti ile AK Parti üstü konumu yeni bir anlayýþla, yeni bir siyaset diliyle harmanlanýp sunulmalý. 

AK Parti’miz ise bu anlayýþýn siyasetini ete kemiðe büründüren bir siyasi hareket olarak yeni dönemin ruhunu temsil etmeli.