Kelimelerle oynamayý ne çok seviyoruz.
Sahi Erdoðancýlýk ne demek?
Maduroculuk ne demek?
“Ýhanetçi” yaftasýný yapýþtýrmadan önce bunun açýklamasýný yapacaksýn.
Yok öyle yaðma!
Kendi kendine kategoriler oluþturacaksýn. O kategorilerin içine yerleþtirdiðin insanlarý da ihanetle suçlayacaksýn.
Olmaz öyle þey!
Biz Madurocu filan deðiliz.
Erdoðancýlýk ile Maduroculuðu ayný kefeye koyan insanlar da deðiliz. Erdoðan’ý kendi liderimiz olarak görürüz. Liderimizin arkasýndan inançla ve cesaretle yürümeyi de inancýmýzýn gereði biliriz. Ayný þekilde inancýmýz gereði þahýslara tapmayýz. Hiçbir kul karþýsýnda secdeye durmayýz.
Pek tabii liderimize sadakatle baðlýyýz. Çünkü ilkelerimiz böyle bir sadakati emreder. Lakin sadakatimiz asla körü körüne itaati içermez.
Ýlkelerimiz arasýnda itaat vardýr. Sadakat vardýr. Lakin kiþiye tapýcýlýk yoktur.
Ýtaat anlayýþýmýzý çerçeveleyen ilkemiz ayný zamanda itirazý ve uyarýyý da içerir. O yüzden sadakatle baðlanmayý veya itaat etmeyi körlükle suçlayanlar kendi körlüklerine baksýnlar.
***
Birilerinin “Erdoðancýlýk!” kategorisi üzerinden Erdoðan’a sadakatle baðlanmayý ortadan kaldýracak bir hinlik içinde olduðunu biliyoruz.
Hem Erdoðan’ý ilkelerinden uzaklaþmýþ bir lider, hem de Erdoðan’a sadakatle baðlý olanlarý ilkelerine raðmen hareket eden bir güruh olarak suçlamayý esas alan “Erdoðancýlýk” yakýþtýrmasýnýn bir dönem Erdoðan’ýn en yakýnýndaki birileri tarafýndan yapýlýyor olmasý manidardýr.
Bunu kurnazlýkla yapan o birileri bilsin ki ne Erdoðan ABD-AB darbesine karþý Maduro’ya arka çýkarken kendini Maduro ile özdeþleþtirmiþ oluyor, ne de bizler Maduro’nun þahsýnda demokrasiye ve uluslararasý hukuka arka çýkarken Maduro’nun her yaptýðýna arka çýkmýþ oluyoruz.
Öyle lafý evelemeye-gevelemeye gerek yok kardeþim.
Erdoðancýlýk-Maduroculuk denklemi üzerinden kafanda kurduðun düzmece kurgularýn içine birilerini yerleþtirip ihanetçi suçlamasýnda bulunmana da gerek yok.
Biz netiz.
Ne dediðimiz de gayet açýk.
ABD-AB darbesine karþý Maduro’dan yanayýz. Ama Maduro’nun her yaptýðýna sahip çýkan Maduroculardan deðiliz.
Bizim duruþumuz ilkeseldir.
Biz sandýkla gelenin sandýkla gitmesi gerektiðini söylüyoruz. Öyle ABD’nin oturduðu yerde ülkelere baþkan atamasýna veya sandýktan çýkmýþ baþkanlarý fermanla azletmesine zinhar evet demeyiz.
Mevcut baþkaný bir fermanla alaþaðý eden ABD yönetimi ile bir hafta içinde seçime gidilmesi talimatýný veren AB ülkelerinin demokrasinin bilinen kurallarýný çiðnediklerini söylüyoruz.
Mesele diktatörlükse kendilerinin arkasýnda durduklarý mebzul miktar diktatör var.
Fransa’da Macron yönetiminden duyduklarý hoþnutsuzluðu þiddet gösterileriyle sokaklarda açýða vuranlar oldu. Trump yönetiminin yapýp ettikleri ortada. Trump’ý iktidara taþýyan arkadaþlarý bile derin bir hoþnutsuzluk içinde.
Niye AB ülkeleri oturup da Macron’a ve Trump’a seçimleri yenileme çaðrýsýnda bulunmazlar acaba?
ABD-AB blokunun seçilmiþ devlet baþkanlarýnýn deðiþtirilmesine veya ülkelerin egemenlik haklarýna bu denli müdahaleye rýza gösterilirse o zaman kaba güce yer küreyi teslim etmiþ oluruz.
Buna kapý aralayacak bir haydutluða karþý çýkmanýn adý Maduroculuk deðildir.
Hiçbirimiz çerçevesini net bir biçimde koyduðum anlamda Erdoðancý deðiliz. Ve hiçbirimiz Erdoðancýlýðý öyle tariflediðin gibi Maduroculuða da indirgemiþ deðiliz.
Sap ile samaný karýþtýrmayacak bir basirete ve ferasete sahibiz hamdolsun.
***
Bitirirken net bir soru soruyorum sana: Diyelim ki yarýn benzer gerekçelerle ayný küresel blok Erdoðan için aynýsýný yaptý.
Þimdi net cevap ver: Sen Erdoðancý olacak mýsýn olmayacak mýsýn?
Veya Erdoðan’ý savunurken “Ama Erdoðan da ülkeyi bu hale getirdi. Bu müdahaleyi zorunlu hale getirdi” mi diyeceksin?
Ve/ya da “Ne Erdoðan ne Trump” diyenlerin safýna mý katýlacaksýn?