"Bundan sonra Erdoðan denilen o adamý Yüce Divan’a gönderecek, yargýlanmasýný saðlayacak bir yayýn politikamýz olacak!”
Bu sözlerin Taraf gazetesinin çiçeði burnunda taze genel yayýn yönetmeni olan Neþe Düzel’e ait olduðu iddialarý var. Ancak bu sözleri yayýn yönetmeni olduktan sonra deðil olmadan birkaç gün önce konuþtuðu söyleniyor.
Henüz 3 ay öncesinde Taraf’ýn yayýn yönetmenliðine getirilen Oral Çalýþlar’ýn görevden alýnmasýnýn arkasýnda, gazetenin 3 aydýr barýþ sürecini destekleyen yayýnlarýndan ‘birileri’nin ciddi rahatsýz olduðu ve dolayýsýyla görünürde ‘patronaj’ gibi duran operasyonun masum olmadýðý inancý hakim.
Umarým bir 27 Nisan’da gazete künyesine ‘Yayýn Yönetmeni’ olarak giren Neþe Düzel bu kadar korkunç, kindar, öfkeli sözleri söylememiþ olsun.
Ya da...
Umarým Neþe Düzel’i bir gazetenin yayýn politikasýný deðiþtirtecek kadar öfkelendirecek ve ‘Baþbakan Erdoðan’ý Yüce Divan’da’ yargýlanmasýný gerektirecek kadar ‘bizim bilmediðimiz’ ancak ‘o’ ya da ‘arkadaþlarý’ bu konuda haklý delillere, bilgilere sahiptirler!
***
Bu kadar kanlý, bu kadar kirli ve bu kadar korkunç, 30 yýllýk terör biterken bu savaþý bitiren, analarýn gözyaþlarýný dindiren bir Baþbakan’ý desteklemek, cesaret vermek, yayýn politikalarýmýzla yanýndayýz ‘sakýn vazgeçme Baþbakan’ demek yerine ‘onu yargýlatacak yayýn politikasýna geçiyoruz’ demelerinin bir izahý olmalý deðil mi?
Ýþte bu yüzden en baþta ben merakla bekliyor olacaðým Baþbakan Erdoðan hangi günah ve suçtan dolayý ‘Yüce Divan’a gönderilecek?
Neþe Düzel’in ‘Erdoðan’ý yargýlatacaðým’ sözlerini duyunca...
Ahmet Altan’ýn kaleme aldýðý ‘Üç Numaralý Konçerto’ yazýsýný yeniden okudum.
Altan 2005 yýlýnda kaleme aldýðý yazýda, hayatýndan, geleceðinden, ailesinden ve aklýndan vazgeçmek pahasýna, hazýrlýksýz ve kýrýlgan bir ruhun taþýyamayacaðý kadar büyük bir duygusal coþkunluk gerektiren Rachmaninov’un ‘üç numaralý konçerto’nu çalan piyanistin filmini anlatýr.
Dünyanýn en zor parçasý olarak bilinen ‘konçerto’da, saðlýðýný, geleceðini bütün hayatýný tehlikeye atan ‘piyanist’te birer metafordur aslýnda. Zira Altan ‘piyanistin hayatýný tehlikeye atmasýný aptalca bulanlara’ þu can alýcý soruyu sorar:
Sizin hayatýnýzda çalmak için uðruna hayatýnýzý vereceðiniz bir ‘konçerto’ yok mu?
O halde ‘siz hayatýnýzda hep kolay anlaþmalar yapar, budalalar karþýsýnda susar, zorbalýklar karþýsýnda boyun eðersiniz’ der yazýsýnda.
Ve çalacaðýnýz bir konçertonuz yoksa gerçekte hayatýn kýymetini anlayamayacaðýmýzý söyler o þahane yazýda.
***
Þimdi...
Ahmet Altan’ýn bu yazýsýný bulup bir çýktýsýný alýn bir de Erdoðan’ýn son 10 yýlda þu ülkeye yaptýklarýný düþünün. Bir düþünün 10 yýlda bu ülkede nelerin deðiþtiðini...
Yine Ahmet Altan anlatsýn: ‘Türkiye’nin çözümlerinin üstüne kapanan kapýnýn asla çözülmez denilen þifresi vardý. Ve bu þifreyi kýrmak çok zordu. Bu þifreyi kýrmadan da Türkiye’nin kilitlerini açmak, bu ülkeyi özgürleþtirmek, çaðdaþlaþtýrmak, zenginleþtirmek, huzurlu ve barýþçý bir ülke haline getirmek neredeyse imkânsýzdý.” (26.10.2008 Taraf. )
Baþbakan Erdoðan 10 yýldýr kah ‘kefen bezimi sýrtýmda taþýyorum’ diyerek kah ‘gerekirse baldýran zehri içeceðim ama ben bu ülkenin sorunlarýný çözeceðim’ diyerek ‘hayatýndan daha önemli þeyler’ olduðunu onlarca kere ortaya koydu. Askeri vesayet bitti. Darbeciler yargý önündeler. Anayasa deðiþiyor.
Kaç aydýr þehit cenazesi gelmiyor, ekranlarda aðlayan gözü yaþlý annelerin feryatlarý yok. Çocuklarý Güneydoðu’da askere gidecek olan annelerin endiþeleri neredeyse bitmiþ durumda. Hayatýndan, çocuklarýndan, geleceðinden, saðlýðýndan daha önemli bir konçertoyu çalýyor hem de tam 10 yýldýr.
Þimdi sizlere soruyorum.
Altan’ýn hayalini kurduðu Türkiye gerçek olurken, Altan’ýn kurduðu Taraf gazetesi barýþýn geldiði müjdelendiði bir günde ‘Erdoðan’ý Yüce Divan’da yargýlatmak için politika mý deðiþtiriyor?Taraf’ýn dümeninin baþýna ‘barýþ istemiyoruz’ muhtýrasý veren bir kaptan mý geçti? Erdoðan’ý Yüce Divan’da niye yargýlatacaksýnýz? Ülkeye barýþý getirip, analarýn gözyaþlarý dindiði için mi?
PKK’ya silahlarý býraktýrdýðý için mi?
Sahi sizin hiç mi vicdanýnýz yok.