Erdoðan’ýn kaderi ‘Türkiye’nin kaderi’

Geçtiðimiz günlerde, bir arkadaþým dedi ki: “Bugüne kadar hiçbir zaman Erdoðan’a ve AK Parti’ye oy vermedim. Ancak son aylardaki Erdoðan saldýrýsý beni ciddi þekilde düþündürüyor. Erdoðan’ýn kaderi ile ‘Türkiye’nin kaderi’ birleþti adeta.

Herkes farkýnda, Cumhurbaþkanýmýz Sayýn Recep Tayyip Erdoðandevrilirse Türkiye devrilecek. Son günlerdeki FETÖ konulu yazýlarýma hem AK Parti, hem CHP ve MHP’li veya hem de diðer partili olanlardan destek mesajlarý geliyor. CHP yöneticisi Kemal Kýlýçdaroðlu’nun FETÖ’cü müfettiþler tarafýndan korunduðuna yönelik iddialarým, FETÖ’nün siyaseti dizaynýnýn açýk bir göstergesidir.

Türkiye’nin kurucu Cumhurbaþkaný ve Lideri Mustafa Kemal’den sonra CHP baþkanlýðý koltuðuna FETÖ’Kopilerle, kaset kumpasýyla Kemal beyin oturtulmasý ve CHP’nin son yýllarda düþtüðü içler acýsý durum oyunun büyüklüðünü anlamaya yetiyor.

Hele hele CHP içerisindeki ulusalcý-anti FETÖ’cülerin muhalif damgasýyla tasfiyesi her þeyi ayan beyan ortaya döküyor. CHP’nin baþýna geçtiklerinde FETÖ’yü silip atacak Muharrem Ýnce, Metin Feyzioðlugibi FETÖ’ye uzak duran isimlerin son yýllarda medyada itibarsýzlaþtýrýlmasýnýn arkasýnda CHP’yi kaybetmek istemeyen FETÖ yok mudur sizce? Her iki isme de yönelik itibarsýzlaþtýrma çalýþmasýnýn arkasýnda bunun çýktýðýný hep birlikte göreceðiz.

2018 yýlý þubat ayýnda CHP Genel Kurultayý olacak. Bu Kurultay, CHP içinde yuvalanmýþ FETÖ’nün bitirilmesi için de önemli. FETÖ’cülerle kaynaþtýrýlmýþ bir CHP’nin bu ülkeye bir yararý olmaz. Bunun için FETÖ’KOPÝ Kemal’in baþkanlýktan düþürülmesi gerekiyor. Elbette Muhalefet olmalý ama muhalefetin de milli ve yerli olmasý gerekmez mi?

 

FETÖ/PKK þeytan üçgeni

FETÖ/PKK iþbirliðinin en bariz örneðini þeytan üçgeni olarak adlandýrýlan 3 ilimizdeki týp merkezleri üzerinden yapýlan yolsuzluklar oluþturuyordu. Türkiye de 500 týp merkezi varken, sadece küçük bir ilimizde onlarca týp merkezi çalýþýyordu. Ýçlerinde elbette dürüst, iþini doðru düzgün yapan týp merkezleri var ancak sözümüz PKK ve FETÖ adýna iþ yapan diðer kurumlara.

Bu kurumlarýn aylýk cirosu ortalama 500 bin TL idi, PKK/FETÖ iþbirliði ile çok ciddi yaðma yapýldý. SGK tarafýndan þeytan üçgeni olarak adlandýrýlan bu illere yýllýk 1 milyar TL saðlýk ödemesi gidiyordu. Þimdi SGK’da yapýlanFETÖ’cü bürokratlarýn ihracýyla birlikte FETÖ/PKK’nýn en önemli gelir kaynaklarýndan birisi kesilmiþ oldu.Bunun için de baþta dönemin Çalýþma Bakaný ve þimdiki Ýçiþleri Bakaný Sayýn Süleyman Soylu ve SGK Baþkaný Selim Baðlý’ya ne kadar teþekkür etsek azdýr. Gerçekten de FETÖ mücadelesini adliye ve TSK, MÝT ve Emniyet’le birlikte en samimi þekilde yürüten kurumlardan birisidir SGK.

Düþünmeden edemiyorum, acaba Kýlýçdaroðlu’nun Süleyman Soylu’ya yönelik saldýrgan tutumunun altýnda bunun hýncý mý var? Bunu da açýklamak sanýrým Kýlýçdaroðlu’na düþüyor…

 

Emekli FETÖ’cüye de dokunulsun

Emekli olan veya istifa eden eski memur FETÖ’cüler ihraç edilmedikleri için kurtuldular. Ýzmir’deki “Askeri Casusluk” kumpasýný düzenleyen FETÖ’cü ekipteki eski SGK imamý olan zat emekli olup kurtuldu. Bu gibi kiþilerin emekli olup, saklandýðý ÝN’inde yeni tezvirat ve kumpaslar hazýrlamaya devam etmesine müsaade edilmemelidir.

Ayrýca geçmiþte FETÖ’cü olduðu alenen bilinen ve 17/25 Aralýk sonrasý görevden el çektirilen bürokratlar da masaya yatýrýlmalýdýr. Mutlaka bu süreçte emekli bile olsa, FETÖ adýna geçmiþte iþ tutmuþ, kumpas kurmuþ, kamunun kaynaklarýný bu terör örgütüne peþkeþ çekmiþ, hastanelerine oluk oluk para akýtmýþ, FETÖ þirketlerine milyarlýk iþler yaptýrmýþ, FETÖ’nün ilaç þirketlerine balyalarla parayý ödemiþ ve baþka þirketlere iþ yaptýrmamýþ yöneticilerden de hesap sorulmalýdýr. Bunlar emekli olup kurtulmamalýdýr! Geçmiþte yapýlanlarýn, yaþatýlan maðduriyetlerin hesabý sorulmalýdýr.