Cumhurbaþkaný’nýn Rusya’ya ziyareti öncesinde yapýlan bazý yorumlar, ülkemizde yaþananlar ile küresel güç mücadelesi arasýnda bir baðlantý olup olmadýðýný düþündürüyor.
Kaynaðý tam olarak bilinemese de Cumhurbaþkaný’nýn yapacaðý ziyaretin Almanya’nýn “uykularýný” kaçýrdýðý yönünde bazý haberler var. Öncelikle belirtelim, bu türden haberlerin kaynaðý genellikle Rusya oluyor ve sanki bu kez de öyle; tabi emin deðiliz.
Çok deðil, sadece bir kaç ay önce Almanya’da Merkel’in özellikle mülteciler konusundaki politikalarýný eleþtiren aþýrý saðcý kesimleri Rusya’nýn desteklediði ileri sürülmüþtü. Bu tür iddiada bulunan basýn yayýn organlarýnýn etkili olanlarýnýn adresi ise Birleþik Krallýk olmuþtu. O dönemde Birleþik Krallýk’ýn AB’nin ve özellikle de Almanya’nýn göçmen politikasýný eleþtirdiði bilindiðinden, Almanya üzerinde baský kurmak için Rusya’nýn kullanýldýðý yorumlarý yapýlmýþtý.
Bu geliþmelerin ardýndan NATO, Doðu Avrupa’daki askeri varlýðýný artýrma kararý almýþ ve Merkel de bu durumu Rusya’nýn yarattýðý güvensizlik ortamýna baðlamýþtý.
Rusya, dost mu düþman mý?
Rusya Ukrayna’yý ikiye bölüp Kýrým’ý iþgal edince deðil de, Suriye’ye müdahale edince Doðu Avrupa’ya asker yýðma kararý alýnmasý ilginç. Bu, Rusya’nýn Avrupa’dan çok bazý Avrupa ülkelerinin çýkar alanlarýný tehdit ettiði kanaatinin göstergesi.
Bu geliþmelerin ardýndan Merkel’in bazý açýklamalarýna bakýlýrsa, aslýnda NATO’nun adeta Rusya’yý tehdit eder gibi bir tavra girmesinin nedeni Rusya. Yani, Rusya “çanak” tutmasaymýþ, Almanya NATO kararýna direnebilirmiþ gibisinden.
Bu yorumu yapma nedenimiz, Merkel’in küresel güvenliðin önce NATO’dan, ardýndan NATO-Rusya iliþkilerinin geliþtirilmesinden geçtiðini savunmasý.
Eðer bu görüþ doðru ise o zaman Erdoðan’ýn Rusya ziyaretinin Almanya’da bir uyku sorununa yol açmamasý gerekir. Ne de olsa Türkiye bir NATO ülkesi ve Rusya-NATO iliþkilerinin normalleþmesinde en önemli rolü oynayabilecek ülke. Ama hem NATO-Rusya iliþkileri düzelsin hem de Türkiye-Rusya iliþkileri artmasýn deniyorsa, o zaman sorularý baþka türlü sormak gerekir.
Almanya, dost mu düþman mý?
Belki Almanya, NATO-Rusya iliþkileri sadece Almanya üzerinden geliþsin, baþka NATO ülkeleri bu iþe karýþmasýn istemiþtir. Belki, Türkiye’de darbe olur, darbe olan Türkiye’nin Avrupa kurumlarýnda yeri olmaz, hatta NATO üyeliði bile tartýþýlýr ve bu arada da Rusya-Türkiye iliþkilerinin normalleþmesi NATO hesabýna yazýlmaktan çýkar diye düþünülmüþtür.
Belki, tüm hesaplar Türkiye’deki darbe giriþiminin baþarýlý olacaðý üzerinden yapýlmýþ ve darbe gerçekleþmese de gerçekleþseydi ne yapýlacaktýysa o yapýlmaya devam edilmeli kararý alýnmýþtýr. Belki tam da bu nedenle hala darbe suçlularý deðil, maðdurlarý insan haklarý konusunda eleþtirilmeye devam etmektedir. Ve yine belki Almanya’daki Der Spiegel Dergisi, Türkiye’nin Batý’dan uzaklaþýp Rusya bloðuna kayacaðýný iddia ederek keþke öyle olsa demeye getiriyordur.
Türkiye’nin bir yere kaydýðý yok ama eðer Batý dünyasý ile arasýna mesafe koyarsa bunun en büyük sorumlusunu, ülkeyi Avrupa’nýn dýþýna iten Almanya’da aramak gerekir. Türkiye AB’ye girebilseydi, muhtemelen AB-Rusya iliþkilerinin kaptaný olurdu.
Türkiye’yi Doðu-Batý baðýnýn dengeleyicisi olmaktan çýkarma çabalarýna su taþýmamak lazým. Zira bu, bize deðil bizden boþalacak alaný kaplamaya çalýþana yarar. Neyse ki þimdilik Putin Türkiye üzerinden olumlu bir pozisyon alýyor. Ama bu bir “çekiþtirme” siyaseti de olabilir; dolayýsýyla Türkiye’nin en dikkat edeceði konunun Almanya-Rusya iliþkisi olduðu söylenebilir.