Erdoðan’ýn tezkere hatýrlatmasý

Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan’ýn Güney Amerika gezisi dönüþünde meslektaþlarýmýza yaptýðý açýklamalar, her durumda üzerinde daha fazla konuþulmasý gereken deðerlendirmeler. Cumhurbaþkaný, yakýn geleceðe dair çok açýk ve net bazý mesajlar verirken, ayný zamanda geçtiðimiz ondört yýla dair de önemli vurgular yaptý.

Parça parça hatýrlayalým bu deðerlendirmeleri. 1 Mart 2003 tezkeresinin geçmemesinin getirdiði sonuçlarý þöyle deðerlendiriyor Cumhurbaþkaný Erdoðan:

‘Irak’ta düþülen hataya Suriye’de düþmek istemiyordum. 1 Mart tezkeresinin yanýndaydým, karþý olanlar bunu söylemediler. Birileri de gizli kulisler attýlar. O insanlarýn kimler olduðunu araþtýrýr bulursunuz. 1 Mart tezkeresinde Türkiye Irak’ta olsaydý, Irak’ýn durumu böyle olmazdý. 1 Mart tezkeresinde çýkacak netice Türkiye’yi masaya getirecekti. Ama maalesef biz kendi arkadaþlarýmýzýn yanlýþýyla baþ baþa kaldýk. ‘

O dönemi, yazýlanlarý ve elbette kendi yazdýklarýmý çok iyi hatýrlýyorum. Sadece bir kez cesaret edip ‘Acaba 1 Mart tezkeresi geçseydi, Türkiye’nin eli daha mý güçlü olurdu’ diye sorabilmiþim. Onun dýþýndaki tüm yazýlarda tezkerenin geçmemesinin Türkiye’nin lehine olduðunu ve Irak bataðýna düþmekten kurtulduðumuzu söyleyen tezlere aðýrlýk vermiþim.

Türkiye’nin son onbeþ yýlýna damgasýný vuran bir lider Tayyip Erdoðan. Tezkereyle ilgili bahsettiði dönem, siyasi hayatýnýn belki de en zor günlerinden çýkýþýnýn arefesiydi. 9 Mart tarihinde yenilenen Siirt seçimleriyle Meclis’e girmiþ ve kendisinin baþbakan olduðu ilk hükümeti kurmuþtu.

Bu hatýrlatmayý yapmamýn nedeni þu. Genel baþkaný olduðu partiden daha ilk genel seçimde aday olamamýþ, malum medya eliyle ‘Artýk siyasi hayatý bitti, muhtar bile seçilemez’ manþetlerine muhatap olmuþ bir liderdi Erdoðan. Onun adaylýðýna geçit vermeyenlerle, 1 Mart tezkeresinin geçmemesi konusunda elini daraltan güçler ayný mýydý? Böyle bir ittifakýn sonucunda mý Meclis dýþýnda býrakýlmýþtý?

Cumhurbaþkaný, yukarýdaki sözleriyle bu ittifakýn kodlarýný açýklýyor aslýnda. Tezkerenin yanýnda olduðunu ama karþý çýkanlarýn ayný duruþu göstermediðini, gizli kulis atanlarý ve ‘arkadaþlarýnýn yanlýþýyla baþ baþa kaldýklarýný’ hatýrlatýyor. Ýþte bu parantezin içine girenler, hep konuþmaya çalýþtýðým ‘Erdoðansýz AK Parti’ projesinin de içeriden ve dýþarýdan sahipleri. Bir þekilde onu siyasi yasaklý haline getiren güçle, 1 Mart tezkeresini Meclis’ten geçirmeyen, ardýndan on yýlý aþkýn bir süre devam eden pek çok hamleye imza atan güç ya da güçler deðiþmiþ deðil. Bunlarý artýk görün diyor Erdoðan. 

Ancak asýl önemlisi, tezkere geçtiði takdirde Türkiye’nin elinin güçleneceði ve masada olacaðý yönündeki deðerlendirmeler. Oradan da Suriye krizine dair söyledikleri:

‘Þimdi Suriye’de de, bu iþ ancak bir yere kadar böyle gider. Bir yerden sonra böyle gitmez. Hassasiyetlerimizi Türkiye olarak korumak zorundayýz. Bu hava sahasý, sadece Türkiye’nin hava sahasý deðildir, NATO’nun da hava sahasýdýr. Gerekli adýmlarý atmak durumundadýr. Bu tür þeyler konuþulmaz, gerektiðinde gereken neyse yapýlýr.’

Irak konusunda en azýndan bölgedeki Kürtlerle kurulan iyi iliþkiler ve açýlým sayesinde nefes alma imkaný oldu Türkiye’nin. Ama Suriye’de iþler çok daha farklý. ABD’nin PYD konusundaki tavrý, iþimizin ne kadar zor olduðunu gösteriyor bir bakýma.

Ancak tam da bu noktada bir hatýrlatma yapalým. Eðer siyaset sahnesinde Tayyip Erdoðan gibi beklenmedik anlarda, en büyük riskleri alabilen bir isim varsa; o zaman Türkiye’nin bu kuþatmadan kurtulmasý için, peþpeþe sürpriz ve büyük hamleler yapabileceðini söylemek abartýlý olmaz. 1 Mart tezkeresine yapýlan vurgu ve o dönem ortaya çýkan kuþatmanýn bugün hatýrlatýlmasý, yeni yol haritasýna dair çok þey söylüyor aslýnda.