Ýtibarsýzlaþtýrýlmak için her türlü yol denenen ve ýsrarla bir yerlere süreklenmeye çalýþýlan Türkiye, dünyaya farklý görüntü sundu.
Öyle ki kötü senaryolarýn, milletiyle olan derin baðlarýný güçlendiren ve pekiþtiren Erdoðan dýþýnda bir liderin olmadýðýný gösterdi.
Medeniyet coðrafyasýnýn hassasiyetle takip ettiði Türkiye’deki son olaylarýn, olumsuz yanlarý olduðu gibi olumlu yanlarý da olmuþtur.
Dünya, Baþbakan Erdoðan’ýn profilinde “sadece milleti ile hareket etme konusunda ýsrarlý duruþ sergileyen bir siyasetçi modeli” görmektedir.
Elbette ki gücünü halktan alan liderler için bu olaðan bir durum ve iyi bir örnektir. Ancak bu durum, halkla arasýnda mesafe bulunan, sadece gücünü dýþ kaynaklardan alan zihniyet taþýyýcýsý yöneticiler için bu hoþ bir manazara olmamaktadýr.
Bu coðrafyanýn halklarýnýn nezdinde Türkiye’nin istikbali, kendi ülkelerinin istikbali demektir. Ancak bunun aksini ýsrarla empoze eden siyaset inþasýnýn da bu coðrafyada hüküm sürdüðünü görmekteyiz.
Türkiye çok sýkýntýlý bir dönem geçiriyor. Görünen o ki, bu süreç uzun bir süre devam edecektir. Bunu arzu edenlerin dýþarýdaki aktörlerini gözden geçirirken, anti Türkiye propagandasýnýn Batý’dan empoze edilen daha ziyade Türkiye’nin medeniyet coðrafyasý olarak bilinen yerlerde üretilmeye baþlandýðýný görüyoruz. Türkiye’ye hayranlýk duyan bölgelerde yazýlan ve çizilenlerin içeriðine bakýldýðýnda gerçek maksat anlaþýlýyor.
Medeniyetler çatýþmasý algýsý ve felsefesine inanan Batý, çeþitli “medeniyetlerarasý diyalog” çaðrýsý yapsa da fiilen bu çaðrýsýnýn gerçek olmadýðýný, “Türkiye’nin tam baðýmsýzlýk savaþýna dur deme senaryolarýný üretmekle” göstermektedir.
Türkiye’nin içerisinden çýkan her olumsuz konuþmanýn dýþarýya hemen yansýdýðýný, içeride dolu ve boþ konuþan herkesin dikkate alma sorumluluðu göstermesi isabetli olur.
Bugünlerde herkesin gözü ve kulaðý Türkiye üzerindedir. Özellikle Baþbakan Erdoðan baþta olmak üzere devletin mihenk taþý olan kurumlarýna ve yöneticilerine yönelik söylenen her olumsuz söz dýþarýda itibar kaybýna hizmet etmektedir.
MÝT Müsteþarý Hakan Fidan’la ilgili her olumsuz cümle, sadece Fidan’ý deðil onunla birlikte itibar kazanan MÝT gibi ciddi bir kuruluþu itibarsýzlaþtýrma siyasetine hizmet etmektedir.
Oysa Hakan Fidan’ýn TÝKA baþkanlýðý döneminde özellikle Türk dünyasý coðrafyasýnda yaptýðý milli projeler aslýnda daha sonra yaptýklarý ve yapacaklarýnýn teminatýdýr. Bunu anlamak için sadece yapýlan projeleri araþtýrmak yeterlidir. Eðer araþtýrmak isteyenin niyeti samimiyse, yapýlanlarýn ne kadar anlamlý ve gelecek için ciddi fidanlar olduðunu görmemesi mümkün degil. Bugün olup bitenlerle sadece Türkiye’nin içerisindeki olumlu hava deðil, ayný zamanda Ýslam coðrafyasýnda dikilen fidanlarýn boy vermeden rüzgara kurban gitmesine vesile olunmaktadýr.
Konuþulan her yersiz kelimenin, atýlan her haince adýmýn aðýr bir vebalinin olduðunun farkýna ne zaman varýlacak acaba, merak ediyorum doðrusu.
Coðrafyanýn kalbi Türkiye ile atarken, yavaþ yavaþ dik durmanýn tadýný medeniyet coðrafyasý da hissederken, böyle bir hüsran senaryosunun nelere sebep olduðunu anlamak için hiç de büyük makam sahibi olmak gerekmiyor. Arif olmak, akil durmak, zahire deðil batýna bakmak o kadar gerekli ki...
Türkiye Cumhuriyyeti Devleti her zaman medeniyet coðrafyasý tarafýndan sancaðý taþýyan örnek olarak görülüyor.
Her olumlu durumla birlikte, olumsuzluklar da anýnda bu coðrafyanýn gündemine oturuyor ve insanlarýn fikirlerinin alt üst olmasýna hizmet ediyor.
Kafkaslar, Balkanlar, Orta Asya, Orta Doðu, Afrika, Rusya’nýn ve Ýran’ýn içerisindeki tüm akrabalar, Çin’deki dindaþlar ve kandaþlar için Türkiye algýsý nedir sizce?
Olup bitenlerin ne gibi anlamý vardýr?
Olaylar bittikten sonra bu fesat kolaylýkla bertaraf edilebilecek mi?
Demokrasi olaðanüstü güzel bir hayat tarzýdýr. Fakat her söylenen sorumsuz kelime ve yazýlan cümle demokrasiye deðil, Türkiye’nin yýllardýr hayal edip, son yýllarda gösterebildiði performansýna ve dýþarýdaki Türkiye algýsýna darbe vurmaktadýr.
Þimdi dýþarýda hiç kimsenin çabalayýp yapamadýðýný, Türkiye’nin içerisinden çýkan seslerle gerçekleþtirildiðini görmekteyiz. Örneðin insani yardým taþýyan TIR’ýn yardým götürdüðünün yalanlarla gölgelenmesi, sonradan yalanlansa bile olumsuz manzara yaratmaya çalýþan dünya medyasý için iyi bir fýrsat oldu.
Her þeyden önemlisi, Türkiye Cumhuriyyeti Devleti’nin profilinin oluþan algýsýnýn zarar görmemesidir. Baþbakan Erdoðan her zorlukta gösterdiði siyasi iradesiyle, sadece kendisinin itibarýný deðil, Türkiye’nin siyasi iradesinin itibarýný da kurtarmaktadýr. Fakat bu sadece Erdoðan’ýn yükü ve boynunun borcu deðil. Türkiye adýna her fýrsatta boy gösteren herkesin borcudur. Özellikle Türkiye’nin dýþarýdaki itibarýnýn Ýslami inanç, vatanseverlik, milliyyetçilik, yurtseverlik felsefesine girdiðine inanan herkesin borcudur. Bilmem anlatabildim mi?