Erdoðan’ýn yolu

10 Aðustos’ta ipi kimin göðüsleyeceði, seçimin 28 Aðustos’a kalmayacaðý belli de olsa yarýþ baþladý diyebiliriz. ‘Üçüncü Cumhuriyet’in ilk Cumhurbaþkanýný seçeceðiz. Halk seçecek.

Adaylardan ikisi, Baþbakan Erdoðan ve HDP Eþ Baþkaný Selahattin Demirtaþ, ‘yeni Türkiye’nin adayý. Ekmeleddin Ýhsanoðlu ise akýntýya karþý kürek çekenlerin adayý.

Türkiye’yi 12 yýl öncesine, kesif vesayet dönemine döndürmeye çalýþanlar Cumhurbaþkaný makamýna siyasetin ayaklarýndaki pranga anlamý yüklüyorlar. Seçilecek olan, milletin deðil devletin cumhurbaþkaný olsun istiyorlar.

Tarifleri esasýnda buna göre; bol miktarda siyaset dýþýlýk, karar miktar kucaklayýcýlýk, olabildiðince muhafazakarlýk, aldýðý kadar Atatürkçülük...

Servisi içinde ise efendilik, yabancý dil, uluslararasý saygýnlýk, iyi bir kariyer falan... Ahmet Necdet Sezer kumaþýnýn muhafazakar dokulusu...  

CHP’de durum bu... Seçmenini motive edecek “çatý siyaseti” Erdoðan nefreti olduðundan bugün partisinin adayýna demediðini býrakmayan pek çok kiþi, içi kan aðlayarak da olsa 10 Aðustos’ta mührü Ekmeleddin Ýhsanoðlu’na basacaktýr.

Ama CHP ve MHP’nin AK Parti seçmeninden moralsiz, ümitsiz, düþük motivasyonlu ve rahatýna düþkün olduðu gerçeðinden hareketle bu seçimde iþlerinin çok  daha zor olduðunu söyleyebiliriz.

***

Selahattin Demirtaþ’ýn adaylýðý Kürt siyasi hareketinin Türkiyeliliði açýsýndan önemli. Ayrýca alacaðý oyun genel ve yerel seçimlerdeki oranýn üzerine çýkmasý Ekmeleddin Ýhsanoðlu’nu hazmedemeyen solcularýn CHP yerine HDP’nin adayýna yöneldikleri anlamýna gelecektir. Bu da HDP’nin baþarýsý olarak kaydedilecektir.

***

Yarýþ baþladý fakat iþte böyle bir vasatta...

AK Parti’nin Cumhurbaþkaný adayý olarak Erdoðan’ýn isminin açýklandýðý töreni izleyenler ve Baþbakan’ýn adaylýk konuþmasýný dinleyenler yarýþýn adil olmadýðýný düþünebilirler. Haklýlar çünkü yarýþan adaylar eþit deðil. Erdoðan ismi bir genel baþkaný iþaret etmiyor. Herhangi bir baþbakan da deðil o. Hiçbir þey yapmasa bile heyecan yaratabilen, karizmasý çok yüksek bir lider. Üstelik arkasýnda son derece disiplinli, inanmýþ, çalýþkan bir teþkilat, 12 yýllýk baþarýlý bir mazi, yüzde 50’lerde seyreden bir halk desteði var. Türkiye’nin yetiþtirdiði gerçek bir lider o.

Bu koþullarda yarýþýn adil olmadýðýný düþünebiliriz, ama yapacak bir þey yok! Bu seçim olmak zorunda.

Muhalefetin ise tek enerjisi Erdoðan’a karþý geliþtirdikleri nefret hissi. Tek motive edici unsur bu. Seçmene satabilecekleri tek þey...

Ellerinde daha iyi bir mallarý yok. Üstelik bu malý hiç uygun olmayan bir kiþi ile satýþa sunuyorlar.

Erdoðan nefreti onlarý zehirledi. Baðýmlý hale getirdi.

Siyaset üretemez oldular bu ‘nefret zehri’ yüzünden. Vazgeçemiyorlar da bundan, çünkü seçmeni de zehirlediler. Baþka bir þeyle gidemiyorlar seçmenin karþýsýna. Seçmen de bunu istiyor, biliyorlar.  

Bu öyle bir zehir ki muhalefeti zehirledikçe Erdoðan’ý güçlü kýldý. Ak Parti’nin doðal hinterlandýný Erdoðan ismi etrafýnda konsolide etti. On yýllardýr dýþlanan geniþ muhafazakar çevreyi toptan AK Parti’nin tabaný haline getirdi.

Þimdi ise muhafazakar bir Cumhurbaþkaný adayýyla o kesimden oy almaya çalýþacaklar.

Ne yaman çeliþkidir ki yola Anýtkabir ve Ýnönü’nün kabrini ziyaretle koyuldular.

***

Erdoðan son vesayet kurumunu da halka açmaktan bahsediyor, muhalefet ise bulduðu adayý ulusalcý Kemalistlere sevdirmeye çalýþýyor.

Erdoðan kampanyasýný þekillendirmiþ son rötuþlarýný yapýyor, muhalefet PR’cýlarla iþ görüþmesi aþamasýnda.

Erdoðan ata binmiþ Üsküdar’ý geçiyor, muhalefet “Erdoðan aday olamaz” diyor.

Erdoðan “hatime deðil bu bir fatiha” diye yola çýkýyor muhalefet Fatiha’yý bildik de hatime ne diye sözlük karýþtýrýyor.

Biz yine de “yarýþ baþladý” diyelim ama sonucu herkes biliyor!