Ergenekon’un pabucu dama mý atýldý?

Demokratikleþme maceramýz, derin devlet olgusu etrafýnda dönen tartýþmalarla sürüyor. Derin devleti anlamadan darbeci anlayýþý ve vesayetçi anlayýþý anlamak mümkün olmadýðý gibi, derin devleti etkisizleþtirmeden de ileri demokrasiye ulaþmak mümkün deðildir. Derin devlet, milleti mümeyyiz görmediði gibi milletin temsilcisi olan siyasetçileri de mümeyyiz görmez.

Siyasi iktidarýn iradesine ipotek koymak, siyaseti dizayn etmek, ülkenin mukadderatýna hükmetmek derin devletin vazgeçemediði bir durumdur. Devletin imkanlarýný kullanarak devletin asli sahibi ve milletin maliki gibi davranmak bu hastalýklý yapýnýn temel özelliðidir.

Anti-demokratik, kayýtdýþý ve hukuk dýþý uygulamalar, halka dönük olduðunda ulusal menfaatin gereði gibi algýlanarak mazur görülmüþtür. 90’lý yýllarda siyasi iktidarlar derin devleti kullanmayý yeðlemiþlerdir. Derin devlet gücü bazen de siyasi iktidara karþý giriþimler þeklinde ortaya çýkmýþtýr. Yani derin devlet gücünü halka raðmen kullanan iktidarlar vardýr, siyasi iktidara karþý kullanýlan derin devlet gücü vardýr.

90’lý yýllarda terörle mücadelede görülen hukuksuzluklar, faili meçhuller, yargýsýz infazlar bu gücün kullanýlmasýnýn sonucudur. 28 Þubat sürecinde ise derin devlet, post modern darbede kullanýlmýþ, bu kez seçilmiþ iktidara yönelmiþtir.

Kendisini ülkenin gerçek sahibi zanneden, kayýt ve hukukdýþý þekilde devlet gücü kullanan bu yapý, farklý maskeler, ideolojiler, hassasiyetler üzerinden kendisini meþrulaþtýrmaya çalýþmýþtýr. Darbeler, derin devlet gücünün zirve noktasýdýr, ama vesayetçi anlayýþ ve siyaset mühendisliði çabalarý da bu anlayýþýn tezahürüdür.

***

Radikal gazetesindeki röportajýmda derin devletin zombi gibi olduðunu, öldü sanýlan zamanlarda baþka vücutlar üzerinden hayatiyetini sürdürdüðünü belirtmiþtim.

Bazý internet siteleri derin devlet tanýmlamalarýmýz üzerine ‘cemaat’i kastediyor’ þeklinde yorumlar yaptýlar, hatta bazýlarý bunu Soner Yalçýn’ýn tahliyesi ve Odatv’nin ‘derin devletin yeni vücudu cemaat’ laflarýyla iliþkilendirmeye kalktýlar. Zaman zaman Hükümeti Ergenekon’la yakýnlaþmakla suçlayanlar da oluyor.

Lafý evirip çevirmeden söyleyeyim: Þahsen ben, Ergenekoncular’ýn topunu herhangi bir Ýslami cemaatin týrnaðýna deðiþmem. Hükümet de celladýna aþýk olmak gibi alçak bir karaktere sahip deðildir.

Ben, bahsedilen röportajda Gülen Hareketi’ne yönelik samimi kanaatimi ve muhabbetimi dile getirdim, bu tür konularla iliþkilendirilemeyeceðini vurguladým. Söylediðim gibi, derin devlet sisteme dýþarýdan adam sokmuyor, tasfiye edilenlere veya cezaevine girenlere karþý baþka uzuvlar üzerinden hayatiyetini devam ettirmeye, yeni vücutlarda yeniden dirilmeye çalýþýyor. Bu tanýmlama yeni aktörleri ama eski anlayýþý ifade ediyor. AK Parti, karanlýk odaklarýn her türlü saldýrýsýna maruz kalmýþ, vesayetçi anlayýþýn her türlü engellemelerine uðramýþ, derin devlet anlayýþýnýn zorlamalarý sonucu üretilen delillerle kapatma davalarýna muhatap olmuþtur. Bu mücadelenin taraflarý çok açýk bellidir. Gelinen noktada ne taraflar yer deðiþtirmiþtir, ne de taraflarýn vasýflarý deðiþmiþtir.

Derin devlet olgusu, silah, istihbarat, medya, yargý ve sermaye gücünü kullanarak iþ tutuyor. Bunlarý kendine devþiren ve yönlendirebilen odaklar derin devlet olarak görülüyor. Aslýnda derin devlet bizatihi bir aktör olmaktan ziyade bir araçtýr. Bu aracý kullananlar var, bu aracýn kullandýklarý var. Bu yüzden hükümetler, cemaatler veya baþka bir aktör derin devlet olarak adlandýrýlamaz. Bu aracýn kullandýklarý

ve kendini kullandýrdýklarýndan söz edilebilir. AK Parti ve Gülen Hareketi, bu aracý kullanan deðil, bu aracý kullananlarýn hedefi olmuþtur.

Türkiye’nin yakýn dönem demokratikleþme tarihi ayný zamanda bu gücün etkisizleþmesi ve devredýþý býrakýlmasý tarihidir. AK Parti iktidarý farklý toplum kesimlerinin de desteðiyle bu yolda önemli baþarýlar elde etmiþtir. Gülen Hareketi, özellikle son anayasa referandumuna verdiði toplumsal destekle sürece önemli katkýlar yapmýþtýr. Bugün bazýlarýnca yeni derin güç olarak yaftalanmaya çalýþýlan polis de karanlýk odaklarýn tasfiyesinde takdir edilecek roller oynamýþtýr.

Ergenekoncular derin devletin maðduru deðildir, aksine derin devlet üzerinden maðdurlar üreten bir örgüttür. Ne Ergenekon’un yeþili-beyazý vardýr, ne Ergenekon hasýmlarýnýn içine sýzarak onlarý dönüþtürmüþtür, ne de Ergenekon’un papucunu dama atan yeni bir yapý vardýr.