Baþörtüsü yüzünden okula alýnmayan bir genç kadýnýn öyküsünü anlattýðý Islak adlý kýsa filmi ve 97 yaþýndaki teyzesi hakkýnda cinemaverite tarzýnda çektiði 8mm belgesel Dinozor ile tanýnan Zümrüt Çavuþoðlu ile Amat Escalante, yönetmenin ilk filmi Sangre/ Kan’ýn (2005) Rotterdam Film Festivali’ndeki gösterimi sýrasýnda tanýþýp arkadaþ oldu. Çavuþoðlu onun ikinci filmi Los Bastardos/ P..ler’de(2008) sanat asistaný olarak çalýþtý. Çekimlerin ardýndan Ýstanbul’a gelen Escalante, Nuri Bilge Ceylan’ýn filmlerindeki çalýþmasýndan tanýdýðý kurgucu Ayhan Ergürsel ile tanýþmak istedi. O sýrada Üç Maymun üzerinde çalýþan Ergürsel, kalan zamanýný Escalante’ye ayýrdý. Birlikte kurguladýklarý Los Bastardos, Cannes Film Festivali’nde Belirli Bir Bakýþ bölümüne seçildi. Escalante yeni projesi Heli’nin senaryosunu da Ýstanbul’da Ayhan Ergürsel ve Zümrüt Çavuþoðlu danýþmanlýðýnda tamamladý. Meksika’daki çekimlerde de sürekli Ergürsel ve Çavuþoðlu ile irtibatta kalarak filmi onlarýn öngördüðü haliyle kurgusunu da kaðýt üzerinde tamamladý!
ÝÇGÜDÜLERÝYLE ÇALIÞIYOR
Ergürsel, Beyrut’ta Suriyeli yönetmen Mohamad Malas’ýn siyasi içerikli Ladderto Damascus adlý filminin kurgusunu yaptý. Ergürsel, filmin siyasi yönünü ortaya çýkarmaya çýkarmakta ýsrarlý olan yönetmenle baþlangýçta pek anlaþamadý. Sonunda dengeyi bulup “Ortak bir çalýþma yaptýk, bir dil çýkardýk ortaya ve filmi çok güzel bir yere getirdik” diye özetliyor Malas ile iþbirliðini. Yapýmcý Abbout Productions’tan baþka projeler için teklif de aldý.
Çavuþoðlu, Escalante’nin Ergürsel’in mesleðe alaylý girmiþ bir kurgucu olmasýndan ve önerdiði sahne baðlantýlarýndan etkilendiðini “Ýkisi de okullu deðil, içgüdüleriyle, kalpleriyle bu iþi yapýyorlar. Ayný dili konuþamasalar bile bir ortak dilleri var. Çok radikal kararlar verdiler” sözleriyle anlatýyor.
Heli, filmle ayný adý taþýyan bir karakterin baþýnýn uyuþturucu çeteleriyle belaya girmesi ve ailesinin bu yüzden daðýlmasýný konu ediyor. Heli için yaptýklarý iþi Çavuþoðlu þöyle anlatýyor: “Senaryo üzerinde çok detaylý bir çalýþma yapýldý. Her bir sahnenin, her diyaloðun üzerinden tek tek geçildi. Ayhan Aðabey çok opsiyonlu çözüm üreterek çalýþtý. Oyuncular seçilirken de fikrini söyledi. Meksika’dayken baþrol oyuncusunu sokakta ben gördüm, telefon numarasýný aldým ve Amat’a önerdim. Binlerce kýz arasýndan sonunda o seçildi. Bazý sahneleri baþtan yazarak iþlerini kolaylaþtýrdý. Filmin kamera hareketi açýsýndan en çarpýcý planýný da Ayhan Aðabey önerdi. Görüntü yönetmenliðine kadar giden kurgu önerilerinde bulundu. Meksika’da çekilen ve çekilmeyen sahneleri biliyorduk. Çekilmeyen on beþ sahneyi ve bir sürü diyaloðu Ayhan Aðabey attý. Bu sayede filmi bitirebildi. Yaptýðý tam olarak senaryo doktorluðu deðil kurguculuðu senaryo üzerinden yaptý, sadece operatör deðildi.”
25 yaþýnda, negatif kurgu yapan Ömer Sevinç’in yanýnda mesleðe adým atan ve Ergürsel reklam filmleriyle deneyim kazandý. Sinemaya Ersin Pertan’ýn Kurt Kanunu adlý filmiyle baþladý. Ardýndan Ýrfan Tözüm ve Yavuz Özkan ile çalýþmaya baþladý. “Buralara geleceðimi hiç bilmiyordum... Düzgün bir iþ yapayým, aileme bakayým, evime ekmek götürüyorsam onu helaliyle yedireyim, insanlarýn yüzüne dürüst bir þekilde bakayým diyordum” diye anlatýyor baþlangýçtaki amacýný. Bu süreç içinde filmler zaman zaman yönetmenliðe de heveslenecek kadar içine iþledi.
Sinema dünyada ortak bir dil
Sinemamýzýn henüz içe dönük olduðu bu dönemde kafasýný kurcalayan ilk soru “Bir yabancý yönetmenle film yapabilir miyim?” oldu... “Nuri Bilge Ceylan ile tanýþtýktan sonra uluslararasý festivallerin farkýna vardým. Cannes ve Berlin’in ne kadar önemli olduðunu bilmezdim. Bir film yalnýzca Türkiye’ye mi özgü, uluslararasý deðil mi, felsefeyi ayný dille anlatamýyor muyuz, diye sorardým kendi kendime” diyor Ergürsel. Yönetmenden istediði ise “Sinema dünyada ortak bir dil, sadece konuþtuðumuz diller farklý. Saðlam bir tercümanla beraber çalýþtýðýmýz zaman yönetmenin istediði hedefe gidebiliriz. Yönetmenden tek istediðim neden bu filmi çektiði, içeriði nedir, hangi karakterin öne çýkmasýný istiyorsa psikolojisini anlatmasý...”
Zümrüt Çavuþoðlu, Amat Escalante’nin Ergürsel’insinemaya iþ olarak olarak baþlamasýný ve mütevazý duruþunu cazip bulduðunu söylüyor. “Amat, Ayhan Aðabey’i þöyle özetliyor yönetmen arkadaþlarýna: Sahnedeki karakterlerin duygularýna göre kurgu yapýyor. Sahneleri duygularýnýn devamýna göre baðlýyor.”
Ergürsel ilk ödülünü 1994 yýlýnda Adana Altýn Koza Film Festivali’nde Cazibe Haným’ýn Gündüz Düþleri ile kazandý. Mayýs Sýkýntýsý 2000’de Ýskenderiye Uluslararasý Film Festivali’nin kurgu ödülünü getirdi. 2002’de Uzak ile Ankara, 2006’da Ýklimler ile Antalya Altýn Portakal film festivallerinde ayný baþarýyý yineledi. 2007’de Yumurta, 2008’de Üç Maymun ile SÝYAD Ödülü’nün sahibi oldu. Ama ödüllerde gözü yok: “Beni en çok mutlu eden, bana verilen bir iþin sahibine düzgün bir þekilde geri dönmesidir”