Erkek Hastalýklarý ve Bir Erkeðin Tedavi Mahcubiyeti Anýlarý

Nihayet kavuþtuk. Ani geliþen, bu satýrlardan haber vermeye bile fýrsat bulamadan olduðum bir ameliyat nedeniyle iki haftadýr hayata uzaðým.

Bu ameliyatý olma sebebim de aslýnda beni artýk oldukça verimsizleþtiren, son birkaç yýldýr çektiðim bir dert.

Derdin adý “Fistül”. Oturma bölgesine dair, kalýn baðýrsak temelli bir rahatsýzlýk.

Yadýrgamýþ olabilirsiniz, bu gibi hastalýklar bizim toplumda pek konuþulmaz. Kýl dönmesi, hemoroid (basur) gibi hastalýklar erkekleri oldukça geren tabulardýr.

Bir erkek bir ameliyat olduysa ve ne ameliyatý olduðunu açýkça söyleyemiyorsa bu ameliyat muhtemelen yukarýdakilerden biridir.

Ben ameliyatýmý hiç saklamadým, hatta her sorana da uzun uzun anlattým. Birazdan size de anlatacaðým. Çünkü bir þekilde barýþmamýz lazým arka tarafla. Çünkü her üç erkekten ikisinin yaþadýðý, itiraf edemediði, üstüne oturamadýðý halde tedaviye yanaþmadýðý bir tabu bu.

Bu tabuyu tek baþýma yýkamayabilirim ama denemeye deðer. Çünkü bu tip hastalýklar kan zehirlenmesine, kan kanserine kadar gidebiliyor.

Benim muzdarip olduðum hastalýk boþaltým sistemiyle ilgili. Katý boþaltým sýrasýnda ishal ya da kabýzlýk durumu varsa içeride bu baský bir çatlamaya sebep olabiliyormuþ. Bu çatlak da zamanla bir kanala, bir yola dönüþüp dýþarýya kadar çýkýyormuþ.

Sonrasýnda sýk sýk apse yapan, þiþip þiþip patlayan, çeþitli akýntýlara sebep olan, yaþam kalitesini çokça düþüren, insanýn rahatça oturmasýna bile engel olan bir dert.

Býrakýn ameliyatý, býrakýn tedaviyi, bu hastalýkla yüzleþmek, en yakýnlarýna söylemek bile seneler alýyor. Serde erkeklik var, gidip doktora hiç de hoþ olmayacaðýný tahmin etmenin güç olmadýðý bir muayene, zor geliyor insana.

Bu ameliyatý olduðumu duyan bir dostum arayýp “Ben 5 sene çektim, en sonunda ameliyat oldum ve eþim hariç hiç kimseye anlatamadým” deyince bu yazýyý yazmaya karar verdim.

Saðlýksýz beslenme, stres, çokça oturmak gibi çok çeþitli ve bugünün dünyasýnýn artýk standardý haline gelen bir yaþam biçimi nedeniyle bu hastalýklar artýyor.

Tavsiyem bununla yaþayamayacaðýnýzý, müdahale edilmesi gerektiðini baþta kabul edin. Yaþam kalitenizden ödün verme, “Ýyileþir herhalde, apse patlayýnca biter gider” diye düþünme hatasý yapmayýn. Erken müdahale daha az acý, daha küçük bir cerrahi operasyon hatta belki ilaçla tedavi demek.

Ýþ o kadar karmaþýk ki, boynunuzda bir sýkýntý olsa on ayrý doktora gösterseniz içinize sinmezse on birinciye gidebilirsiniz.

Ama bu bize ayýp gelen bölge söz konusu olunca teek bir doktora görünmek bile zor geliyor. Býrakýn birkaç doktora birden muayene olmayý…

Ve bu hastalýk doðru tedavi edilmezse bir süre sonra tekrar nüksedebiliyor.O yüzden bir kerede en doðru þekilde tedavi olmanýz gerek. Tekrar o dertli günlere dönmemek için.

Her neyse, gelelim ameliyata, bir saat süren ameliyatta hiçbir þey hissetmedim. Bittiðinde bir saat kadar yatýp dinlenip kendime geldikten sonra yürüyerek çýkabildim. Ki benim tedavimde fistül kanalý bütünüyle cerrahi olarak çýkarýldý ve yara dikilmeden açýk býrakýldý, kendi kendine saðlýklý bir þekilde kapansýn diye.

Ýlk birkaç gün tuvalet yasak. En büyük problem de bu. Yasak olduðu için katý hiçbir þey yiyemiyorsunuz. Ama sabrederseniz, birkaç gün dayanabilirseniz normale dönüþ baþlýyor.

Ýþte bu noktada tuvalete gidebilmenin, saðlýklý bir boþaltým sisteminin bile ne büyük þükür sebebi olabildiðini anlýyorsunuz.

Tuvalete gidebildiðiniz, ihtiyacýnýzý saðlýklý bir þekilde giderdiðiniz için hiç þükrettiniz mi? Etmediyseniz umarým bunu bir hastalýkla deneyimlemek zorunda kalmayýp hemen þükretmeye baþlarsýnýz.

Ve eðer mahcup eden, utandýran bir rahatsýzlýðýnýz varsa, mahrem bir bölgenizdeyse bu kaçýþýn bir sonunun olmadýðýný bilin. Arkanýzla barýþýn, gerçeðinizle yüzleþin ve gidip iþin uzmaný bir doktora teslim olun.

Evet, baþta zor, ama emin olun kimse size bakýp gülmüyor. Allah’ýn yarattýðý bir bedende, Allah’ýn yarattýðý bir uzuvda oluþan bir rahatsýzlýk bu, utanýlacak ne var ki?

Benim doktorum Prof. Dr. Nihat Bengisu idi. Nihat hocayý tavsiye üzerine buldum. Hatta Dr. Halit Yerebakan’ýn tavsiyesiyle desem daha doðru olur. Gittim, gittikten bir hafta sonra ameliyat masasýndaydým. Bir ay sonrasýnda ise iyileþmiþ bir þekilde sizlere bu satýrlarý yazýyorum.

Nihat Hoca ve ekibi, gerçekten çok ilgili, çok saygýlý, çok nazik ve narin bir þekilde yaklaþtý.

En önemli þey ise uðraþtýklarý alanýn bir erkeðin en hassas, en mahrem alaný olduklarýnýn bilincinde olmalarý. Gerçekten insaný rahatlatýyor ve tedaviye hazýrlýyor.

“Yahu kardeþim bunlarý þimdi bize niye anlattýn?” diye soran varsa cevap vereyim. Ameliyattan sonra geçmiþ olsun diye arayan yüzlerce arkadaþým oldu, bunlarýn birçoðu sorunu söylediðimde utana sýkýla “bende de var ama geçiþtiriyorum” deyince bu konuyu görev bilmek de bana düþtü.

Eminim ki benzer durumda çokça okurum da var. Ýyi bir doktor bulup derhal gidin ve tedavinizi baþlatýn. Acý ile geçen, verimsiz, yaþam kalitenizin yerlerde olduðu günleri bir an önce bitirin ve saðlýklý hayatýnýza dönün.

Doktora adýmý verirseniz indirim de yapabilir. Ama yapmayabilir de…

Tekrar yazýlarýma döndüm, artýk daha da sýk yazacaðým.

Görüþmek dileðiyle.