“Erkek”liğin onda dokuzu tüymek mi?

Aykut Kocaman, (Açıkça ve resmen istifa etmeden) F.Bahçe’yi bırakmalı mıydı?.. İster görevini bırakmış olsun, ister istifa etmiş olsun ya da F.Bahçe yönetimi tarafından gönderilme ihtimali bulunsun... Bunların hepsi yanlış!

34 haftalık maratonun daha 9. haftasında ringe havlu atmak, mantığa/mantraya/mantaliteye aykırıdır. Gerekli ve gerçekçi değildir.

Büyük hocalık, illa da zengin skor tabelalarına sahip olmak değildir. Zorluğun/felaketin/acıların içinden sıyrılabilme yeteneği de ister. Aykut Kocaman hoca, mızıkçı çocukların kaprisi içinde davranmıştır. Duygusal liderlik gösterememiştir.

***

Evet, takımında sıkıntılar olduğu, hatta bunun buhrana dönüştüğü de doğrudur. Ama kaçıp gitmesi; operasyon masasındaki cerrahın, “Ben bu ameliyatı yapamam”diyerek odadan kaçmasına benziyor. Böyle bir şey olabilir mi?

Futbolcularının tavrından, yönetimin yaklaşımından, sergilenen performanstan şikayetleri varsa; buna zemin hazırlayan en büyük etkenin, kendisinden kaynaklanmış olacağını da hesaba katmalıdır. Her şeye karşı tepkisiz, ruh gibi donmuş bir hali var. Sevinmesi sevinme değil, kızması kızmak değil... Robot gibi dümdüz. Etki/tepki yok. Ceset olsa kıpırdar yahu!

Böyle bir hocaya, lidere, arkadaşa, dosta kim sahip olmak ister? Reklam filminde “Benden daha soğuğu var” deyip Arçelik buzdolabını gösterse, büyük iş yapar...

Efendi olmak, sıfır tepki ile hep surat asmak mıdır? Yaptığı işin ve yaşamın hiç keyif anları yok mudur? Hayattan biraz tad al hocam!

***

F.Bahçe, göklere çıkarılan Beşiktaş’tan sadece 4 puan geride... Averajı ondan çok iyi... Liderle arasında mevcut 9 puan fark, galibiyete 3 puanlı statüde felaket boyutunda değildir. Kapanabilir...

Ama asıl kötü olan şey; sürekli puan kaybın değil, aranın kapatılmasını bekleyecek umudu verememendir. Oyun kurgusu, maç stratejisi, oyuncu değişim haklarını kullanma tarzındır. Takımını oynatmıyorsun ki, oynasınlar... Hep bir ürkme, hep başıma bir bela gelmesin korkusuyla takım kuruyorsun... Bela gelecekse, zaten geliyor. Karşısında dik duran adamdır. Kaçanlar değil!

***

Bunların hepsi, doğrudan seninle ilgili... “Son 3 yılda yaptıkları hataların toplamını bir maça sığdırdılar” diyerek, futbolcularını suçlar gibi kaçıp gidiyorsun ama; aynaya bakıp kendinle tanışmıyorsun hocam...

Yani firar ederkenki tavrın da yanlış.