Haziran seçiminin siyasi tarihimizde bir dönüm noktasý olacaðýný daha önce yazmýþtým. Geliþen olaylar bu öngörümü haklý çýkaracak gibi duruyor. Öyle anlaþýlýyor ki ülkemizde artýk tek parti iktidarlarý dönemi kapanýyor. Dört partili bir mecliste tek parti iktidarý kýl payý farkla mümkün. Onun getireceði yönetim zorluklarý ayrý bir fasýl.
Türkiye gibi gündemin hýzla deðiþtiði bir memlekette ileriye matuf tahminler yapmak kolay deðil. Kimi kestirimleriniz doðru çýksa bile yanýldýðýnýz da olur. Onun için bu tür tahminlerde hep bir ihtiyat payýna ihtiyaç vardýr.
Seçim günü burada çýkan “Ebed bizimdir” baþlýklý yazýdaki tahminlerim tam da yukarda yazdýklarýmý doðrular mahiyette. O yazýda þunlarý dile getirmiþtim:
“Türkiye’nin kaosa ve belirsizliklere deðil düzene ihtiyacý var. Ak Parti tek baþýna iktidar olamazsa koalisyon olur diyenler hayal âleminde geziyorlar. Koalisyon ihtimalini ben hiç görmüyorum. Ya Ak Parti tek baþýna iktidar ya da kaos. Ak Parti ile koalisyon yapmayacaklarýný ilan edenlerin bir araya gelme ihtimali var mý? Kaldý ki Ak Parti de bir baþka partiyle koalisyon yapmaktansa erken seçimi tercih etmez mi? Çünkü kaos sonrasý erken seçimin Ak Parti'nin zaferiyle sonuçlanacaðý bellidir.”
Bu yazýnýn çýktýðý günün þartlarý ile bugünün þartlarý ayný deðil. Bugünler ve önümüzdeki üç beþ ay, bir kaos haline dair alâmetler taþýyor. Ama ben son cümlemi tadil etmek zorundayým. Erken seçimin Ak Parti’nin zaferiyle sonuçlanmasýný mevcut ortam bir hayli zorlaþtýrýyor. Þunu da ilave etmem gerekiyor: Son cümle hariç diðer öngörülerimin doðru çýkmasýna bugünün þartlarý itibariyle sevindiðimi söyleyemem. Keþke bir koalisyon kurulabilseydi. Türkiye gerginliklerden kurtulmak için iyi bir fýrsat yakalamýþtý, olmadý. Çünkü bundan sonra uzlaþma fikrine alýþmamýz gerekiyor.
Söylediklerimden erken seçimde Ak Partinin tek baþýna iktidar zaferi elde etme ihtimali yoktur anlamý çýkarýlmasýný istemem. Ama bazý þartlar var. Her þeyden önce bugün PKK belasýyla uðraþýyoruz, oysa 7 Haziran’da çözüm sürecini konuþuyorduk. Þehit cenazelerinin dayanýlmaz havasý ve gönüllere çöken acý kimlere bedel ödetir, bilemiyoruz. Kürt meselesinin demokrasi standartlarýný yükselterek ve birlikte yaþama iradesine sahip Kürtlerin desteðiyle çözüleceðine dair iddianýn artýk dile getirilmesinde bile sýkýntýlar olduðunu bilmeyenimiz yok. Kürt meselesine yaklaþýmýn Ak Parti için bir sorun alaný oluþturmasýna fýrsat vermemek gerekiyor.Kýsacasý bu meselenin çözümüne dair neyin söyleneceði, nasýl söyleneceði ve kimin söyleyeceði çok önemli. Ortada var olan çatýþma ortamý yokmuþ gibi davranamayýz. Ancak çatýþmanýn birinci dereceden sorumlularýný görmezden de gelemeyiz.
Önemli bir baþka etken ekonomik vaziyettir. Yukarda sözünü ettiðimiz kaos hali ekonomideki belirsizliklerle büyüme istidadý gösterebilir. Katma deðeri yüksek üretimin bu kaos halinden en çok etkilenenlerin baþýnda geldiðini bilmeyen mi var? Dövizdeki artýþ ve borçlarýn defterlerden taþmasý sýkýntýlý bir hale iþaret ediyor. Türk sanayisinin alacaklarýný lira ile borçlarýný dolar ile kaydettiðini unutmayalým. Büyüme oranlarýndaki yetersizlik her zaman seçimlerde iktidarlar aleyhine çalýþmýþtýr.Bu türden bir mekanizmanýn çalýþmasý için vatandaþ sorumluyu aramak zorunda hissetmeyecektir kendini. Hayatý kötüye gidiyorsa kýsa yoldan yönetimdekilere cezayý kesecektir.
Daha pek çok faktör sayýlabilir fakat en önemlisi Ak Parti’nin nasýl bir üslupla seçim kampanyasý yürüteceðidir. Haziran seçimlerine giderken daha önce sempatiyle baktýklarý Ak Parti kadrolarýnda hissettikleri hoyratça tavýr ve üstten bakýþýn bazý seçmenleri endiþeye sevk ettiðini biliyoruz. “Yaptýðýnýz hizmetleri baþýmýza kakmaktan vazgeçin” edasý pek çok kesimde hissedildi.
Tek tek oy hesabýnýn yapýlacaðý, yapýlmasý gereken bir seçime gidiyoruz. Gururun gözümüzü kör etmesine izin vermemeliyiz. Hiç olmadýðý kadar istiþare etmeli, en azýndan zihnimizde meþveret meclisi kurmalýyýz.
Suriye meselesinin ve Suriyeli göçmenlerin büyük bir problem alaný oluþturduðunu da not edelim. Bu konuya insanca yaklaþýmýný iyi anlatamazsa Ak Parti’nin iþi zorlaþabilir.
Bir baþka önemli konu Ak Parti’nin hangi kadroyla bu seçime gireceðidir. Haziran seçimlerindeki oy oranýný artýrmanýn yolu büyük bir sinerji yaratmaktan geçiyor. Aksi takdirde belki birkaç puan artacak bir oy oranýyla bugünkünden farklý bir tablo ede etmek imkânsýzdýr. Seçmenin, önüne farklý bir alternatif konmadýðý müddetçe tabloyu fazla deðiþtireceðini ummak doðru olur mu?
Bu sinerjiyi yaratmak için ‘ben’ deðil ‘biz’ diyen bir anlayýþa muhtacýz. Hakiki bir istiþare pek çok güçlüðü aþmak için bize sonsuz fýrsatlar sunacaktýr. Anketler bir istiþare aracý mýdýr sizce? Peki, kimleri Ak Parti kadrolarýna dâhil etmeli diye yapýlacak bir anket çalýþmasýnýn kýymeti olur mu?
Bir önemli nokta daha var. Ak Parti kongresi seçimden önce mi, sonra mý?